müslüman kelimesinden tiksinmek

son yıllarda iyice artan tiksinti.

müslümanlık artık mazbut insanların dünyaya bakışı değil. müslümanlık, dini kullanarak prim yapan şerefsiz köpeklerin bir silahı. evet.

gerçek müslümanların sessiz kaldığı ama din tacirlerinin ortalıkta kendilerini yırtmalarından kaynaklanan ön yargıdır. Bu yargının ortaya çıkmasına sebep olan şerefsiz haysiyetsizlerin utanması gerekir ama onun için de önce insanlık gerekir.

sonuçta insan duygusal bir varlıktır, müslümanlarlar tiksine bilir, iğrenç bulabilir, nefret edebilir. bu gayet doğal sonuçta insan bu, herkesi sevecek diye bir şey yok.

müslüman kelimesinden amerikalılar avrupalılar yahudiler ateistler tiksinir bunlar da kapitalizmle insanları köleleştirip tek dünya düzenini getirmek isteyen bunun içinde dünyayı kargaşaya sürükleyen hayvandan da daha aşağılık insanlık katilleridirler.

evet bunlar müslümanlardan tiksinirler.

''müslüman kelimesinden amerikalılar avrupalılar yahudiler ateistler tiksinir bunlar da kapitalizmle insanları köleleştirip tek dünya düzenini getirmek isteyen bunun içinde dünyayı kargaşaya sürükleyen hayvandan da daha aşağılık insanlık katilleridirler.''

hangi din mensuplarının hayvandan da aşağı insanlık katilleri olduklarına canlı canlı şahit oluyoruz. canlı canlı insan gırtlaklayanlar da zaten amerikalılar, avrupalılar, yahudiler ve ateistler. he canım benim, bu yaşta bu kafa hey maşallah.

edit: eksileyiniz efenim, yine de dünya yuvarlak. yine de ışid, islamiyet ne emrediyorsa onu uyguluyor. ben kendi ülkemde iki milyonu aşkın suriyeli parazitle bi ahmakın siyasi ihtirasları yüzünden aynı nefesi almak zorunda değilim. kendi geleceğimden, doğacak çocuklarımın geleceğinden emin olmadan her türkiye cumhuriyeti vatandaşı gibi benim de omuzlarıma bu beslemelere bakma zorunluluğu yüklendiyse ben bu siktiğimin ülkesindeki bütün müslümanlara ve bu durum karşısında ağzını ayırıp sikilmeyi bekleyen herkese ancak ana avrat söverim.

aptallığınızı da sikeyim. insan olun biraz ibneler. cehalet bir tercih meselesi olmamalı.

politika sonucu insanların başına gelendir.
iki taraf da o kadar doldu ki, insanlar dinine ya da başının açık olup olmamasına göre damgalanmaya başlandı çünkü herkes yobazlaştı.

türbanlı kadın dendiğinde akıllara yobaz, dar görüşlü bir kadın geliyor. oysa bütün türbanlı kadınlar böyle değil
laik kadın dendiğinde akıllara dinsiz, önüne gelenle her şeyi paylaşan ve rahatlığı biraz aşırı olan kadın geliyor. bütün laik kadınlar da böyle değil.
müslüman kelimesi de bir kesim tarafınca yobazlık gibi görülüyor, bu da doğru değil tabi.
bunları eleştirirken biz de bu ' aşırı ' bakış açısının etkisi altında kalıyoruz tabi.

'dayatma' ile ilgilidir. tivilerde sürekli islamı, en genci 500 yıl önce ölmüş islam bilginlerini, 300 yıl önce gözden düşmüş bir zamanların büyük islam devletlerini gösteriyorlar. ama bu kadar geriye gitmeye gerek yok. sınırımızın dibinde islamı birileri bize anlatıyor.

sonra her yere islam tandanslı okullar açılıyor. yabancı dil olarak ingilizcenin yanına bazı okullarda arapça eklenmiş. seçmeli derslerin çoğu yine islamla alakalı. okuduğumuz, güzel günlerimizin olduğu ortaokullar, liseler imam hatipe çevriliyor.

haliyle, bu hareketler birilerini memnun etse de bir o kadarını rahatsız ediyor. abdülhamit'i yıkanların okusunlar, güzel müslümanlar, iyi islamcılar olsunlar diye okuttuğu türk gençleri olduğu unutulmamalı.

(bkz: islam ın aslında şeytanın dini olması)

ben de tiksiniyorum, diğer toplumlar zaten islam için şeytanın dini diyor. türkiye'nin en büyük şanssızlığı böyle bir boktan coğrafyada olması maalesef. zamanla medeniyete ayak uydurup azalmalarını umup evrene olumlu mesaj göndermek lazım.