bugün
- saraca silsüpüroğlu12
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- thusneldaa11
- ups boobss nickli yazar19
- diamond tema33
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- true bir martı olsa olacaklar8
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
Klasik fıkıhta murâbaha malın mâliyetinin müşteriye bildirilmesi ve üzerine kâr eklenerek satılmasıdır. Yani müşteri satın aldığı mal sebebiyle satıcıya ne kadar kâr verdiğini bilmektedir. Ancak Türkiyede uygulanan murâbahanın klasik fıkıhtaki vâdeli satıma tekâbül ettiği de bazı islâm hukukçularınca ifâde edilmiştir. Bu durumda müşteriye malın mâliyetinin tam olarak açıklanma zorunluluğu olmamaktadır. Bugün katılım bankalarının asıl para kazanma yöntemi murâbahadır. Daha çok peşin alınan malın vâdeli kârlı satımı şeklinde işlemektedir. Malın satıcıdan banka adına alınması sırasında, banka müşterisi bankayı vekâleten temsil etmektedir. Mal ile ilgili evrakların müşteri adına tanzim edilmesi ise islâm hukûku açısından önemsizdir. Zira islâm hukûkunda evrakların müşteri adına düzenlenmesi şartı bulunmamaktadır.
Buna göre murâbahanın aşamaları şöyledir.
Müşteri almak istediği malı bulur. Satıcıyla akit yapmaz. Katılım bankasından vekâlet almış ise akit yapabilir.
Katılım bankasına malı almak üzere başvurur.
Katılım bankası malın alım satıma uygun olup olmadığını ve müşterinin ödeme kabiliyetini araştırır.
Katılım bankası kurumsal işlemlerde satıcıya sipariş formu gönderir. Müşterisine malı alması için vekâlet verir. Bireysel işlemlerde bu vekâlet şubedeki personel, SMS mesajı ya da MiM (Müşteri iletişim Merkezi) yoluyla verilir.
Katılım bankası malın alındığına dair evraklar ulaşınca satıcıya ödeme yapar.
Katılım bankası malı müşterisine taksitli bedelle satar.
Buna göre murâbahanın aşamaları şöyledir.
Müşteri almak istediği malı bulur. Satıcıyla akit yapmaz. Katılım bankasından vekâlet almış ise akit yapabilir.
Katılım bankasına malı almak üzere başvurur.
Katılım bankası malın alım satıma uygun olup olmadığını ve müşterinin ödeme kabiliyetini araştırır.
Katılım bankası kurumsal işlemlerde satıcıya sipariş formu gönderir. Müşterisine malı alması için vekâlet verir. Bireysel işlemlerde bu vekâlet şubedeki personel, SMS mesajı ya da MiM (Müşteri iletişim Merkezi) yoluyla verilir.
Katılım bankası malın alındığına dair evraklar ulaşınca satıcıya ödeme yapar.
Katılım bankası malı müşterisine taksitli bedelle satar.
caizdir.
bir malın peşin para ile alınıp kar eklenerek vadeli olarak satılmasıdır.
Bu yöntemde müşterinin ihtiyaç duyduğu hammadde, makine v.s. onun namına satın alınır ve üzerine bir kar koyarak müşteriye devredilir. Mal bedeli müşteri tarafından ÖFK’ya taksitler halinde geri ödenir.
Murahabanın örtülü faizi içerdiği, normal ticarette bulunması gereken risk faktörünü içermediği, getirinin önceden belli olması nedeniyle ticarî kârdan ziyade faize benzediği ileri sürülmektedir. Bu tenkitleri haklı görmenin mümkün olmadığını düşünmekteyiz. Şöyle ki;
• Murahaba şekil olarak sipariş üzerine yapılan bir ticarettir ve bu şekilde ticaret her piyasada yaygın bir uygulamadır.
• Fiyatlamada kullanılan maliyet artı (cost plus) yöntemi normal ticarette sık kullanılan bir metottur. Ticarette satıcının maliyetin üzerine belirli bir yüzde kar payı koyması son derece olağandır. Yani kar marjı önceden bellidir.
• Murahabanın normal ticaretteki riski içermediği iddiası da doğru değildir. Çünkü aynen normal ticarette olduğu gibi alıcının (müşterinin) ödememe riski vardır. Buna literatürde piyasa riski veya karşı taraf riski denir.
Murahabadaki vade farkının diğer bankalardaki faiz oranı civarında seyretmesi nedeniyle aslında örtülü faiz olduğu çok tenkit edilen hususlardan biridir.Bu eleştiri de yersizdir. Çünkü piyasadaki her tüccar, peşin fiyatın üzerine vade farkını koyarken enflasyon oranını hesap etmek zorundadır. Bu oranın altındaki vade farkı satıcıyı zarar ettirir. Aynı şekilde ÖFK’lar da murahaba işleminde maliyet bedelinin üzerinde en az enflasyon oranı kadar vade farkı koymak durumundadır. Enflasyon oranı ise faiz oranını belirleyen başlıca unsurdur ve faizle az çok paralel seyreder. Dolayısıyla vade farkı ile faiz oranının birbirine yakın olması doğal, hatta ekonomik bir zarurettir. Bu nedenle, vade farkının faiz oranına yakın olması murahaba işlemine faizli işlem niteliğini kesinlikle kazandırmaz. Özel finans kurumları faize dayalı bir ekonomide faaliyet göstermektedirler; fon kullandırmadaki fiyatlamaların mevcut faiz oranından etkilenmemesi mümkün değildir.
Murahabanın örtülü faizi içerdiği, normal ticarette bulunması gereken risk faktörünü içermediği, getirinin önceden belli olması nedeniyle ticarî kârdan ziyade faize benzediği ileri sürülmektedir. Bu tenkitleri haklı görmenin mümkün olmadığını düşünmekteyiz. Şöyle ki;
• Murahaba şekil olarak sipariş üzerine yapılan bir ticarettir ve bu şekilde ticaret her piyasada yaygın bir uygulamadır.
• Fiyatlamada kullanılan maliyet artı (cost plus) yöntemi normal ticarette sık kullanılan bir metottur. Ticarette satıcının maliyetin üzerine belirli bir yüzde kar payı koyması son derece olağandır. Yani kar marjı önceden bellidir.
• Murahabanın normal ticaretteki riski içermediği iddiası da doğru değildir. Çünkü aynen normal ticarette olduğu gibi alıcının (müşterinin) ödememe riski vardır. Buna literatürde piyasa riski veya karşı taraf riski denir.
Murahabadaki vade farkının diğer bankalardaki faiz oranı civarında seyretmesi nedeniyle aslında örtülü faiz olduğu çok tenkit edilen hususlardan biridir.Bu eleştiri de yersizdir. Çünkü piyasadaki her tüccar, peşin fiyatın üzerine vade farkını koyarken enflasyon oranını hesap etmek zorundadır. Bu oranın altındaki vade farkı satıcıyı zarar ettirir. Aynı şekilde ÖFK’lar da murahaba işleminde maliyet bedelinin üzerinde en az enflasyon oranı kadar vade farkı koymak durumundadır. Enflasyon oranı ise faiz oranını belirleyen başlıca unsurdur ve faizle az çok paralel seyreder. Dolayısıyla vade farkı ile faiz oranının birbirine yakın olması doğal, hatta ekonomik bir zarurettir. Bu nedenle, vade farkının faiz oranına yakın olması murahaba işlemine faizli işlem niteliğini kesinlikle kazandırmaz. Özel finans kurumları faize dayalı bir ekonomide faaliyet göstermektedirler; fon kullandırmadaki fiyatlamaların mevcut faiz oranından etkilenmemesi mümkün değildir.
katılım bankalarının müşterilerine kullandırdığı hammadde, mamül ve yarı mamül alımına yönelik kurumsal finansman desteği.
güncel Önemli Başlıklar