bugün

muhalefetin ölçüsünü kaçırmaktır. chp ve mhp bunu en iyi şekilde yapıyor hacı.
kaş, bıyık, saç sakal ve bilumum kıl-tüy işinden sonra kağıt sektörü -özelde yasaklı kitaplar kast ediliyor- hükümete vurma hamlesine verilen addır.

muhalif olmanın da bir onuru vardı ama bunlar beoke'sini çıkardılar. akpli olmayan birinin bile akepeli olası gelir bunların yaptıklarını görünce.
iktidardakini sevmiyorsan yada ondan bir menfaatin yoksa muhalifsindir. muhalifsen muhalefet edersin.

ancak gözüme çarpan bir kaç örnek itibariyle insanların muhalif tavır kavramını yanlış anlayıp her boku iktidardan bilme yada iktidar ne yaparsa bok atma şeklinde tavır takıntıklarını söyleyebilirim. şöyle ki;

yağmurlu bir günde kaldırımda hızlıca bir yere giderken bir kaldırım parkesinden pantalonuma su sıçradı ama ne su. bildiğin bok oldu pantolon. bende zaten bir randevuya yetişmeye çalışıyorum. eve dönüp değiştirme olanağım yok. randevuya geç kalıyorum onun için de sinirliyim zaten bir de bu olay peyda olunca başladım küfretmeye. aklıma gelene sayıyorum öyle böyle değil. tam sakinleşmeye başladığım sırada kaldırımda karşımdan gelen bir beyfendi;

-işte akp nin belediyesi hep o tayyip yüzünden bunlar dedi. adamın illiyet bağı kurma maharetine hayran bir şekilde güldüm geçtim.

bugün de bir şeyin daha farkına vardım ki;

okul çağında şeker portakalı güzel kitap oku bunu deyince hiç oralı olmayan kitap neymiş sikerim okuyup da bi bok mu olacak diyen adam bugün yasaklandı diye nerdeyse kitabın bel fıtığına iyi geldiğini iddia edecek.

şundan da eminim ki;

yasaklanan kitapları okumadığı halde vayy, amannn, oyyyy, yuhhhh, kitap yasaklanmış şeklinde eleştiri yapan bir güruh var aramızda.

bazılarının da dediği gibi gerçekten de bu muhalefete karşı iktidar olmak çok kolay vesselam...