bugün

modern insanın en büyük problemi. modernleştiğini anladığında havaya kalkan burnudur.
Modernleşememesidir.
akıp giden zaman. anlaşılmadan hem de.
anlaşılamamaktır. 21. Yüzyılda belki de her şey bu kadar kolaylaşmışken aramızda okyanus olan adama bile ulaşmak bu kadar basitken hali hazırda ortak bir dil bile olduğu halde anlaşamamaktır.
Sözylediklerinin karşındaki insana çarpıp sana geri dönmesidir. Onda anlam bulamamasıdır. Bazen anladığını sanarsın mutlu olursun ama öyle bi an gelir ki herkesten daha yabancıdır.
gereksiz bir şekilde modernleşmesidir.
modernliğin değişim değil gelişim olduğunu anlayamamasıdır.
(bkz: karanlıkta sevişmek)
hayata bir kere gelindiğinin farkında olamamak.
populist imajıyla kendini fazla bilgili sanıp araştırmaması , bilgi edinmeyi cehalet olarak görmesi .
24 saate bir hayatı sığdıramamak. hem zaman hızlı geçiyor, hem de aslında vakit geçirilecek ya da vakit alacak birden fazla meşgale var.
çevresinin de aynı hızda modernleşmemesidir.
yaşadığı yüzyıla ait olamamak sanırım. bir türlü dikiş tutturamazsın işte.
sürekli bir kendini ispat, bir öne geçme başkasını ezme arzusu. bence en büyük problem bu.
körü körüne bağlanmak , araştırmamak , modernize edilmiş markalara tapmaktır.
zamanın hiç bişeye yetmemesi.
sanırım 'şeriat'. hele bir sor neden ? *
(bkz: kaçınılmaz son)
(bkz: yalnızlık)
(bkz: stres)

iş bulma, (sınava girme) - stres

sabah erken kalkıcam düşüncesi - stres

otobüse, servise yetişicem - stres

patron, hoca gelmeden işte(okulda) olmalıyım - stres

maaş az yatar (düşük not alırsın) aileye söylemeye çekinirsin - stres

ailenle, (arkadaşlarınla) vakit geçirmeye zamanın olmaz - sıkıntı,sinir,stres

doktora gidersin başım dönüyo, karnım ağrıyor - stresten hep stresten ...

yani kısaca teşhis var tedavi yok.
doyumsuzluk. *
-insan kaynakları diye bir servis tarafından, aynı demir bronz gibi bir madene denk bir meta gibi algılanarak kanalize edildiğinizi bilmek ve ses çıkaramamaktır.
-insan denen şeyin bütünden ayırıp aynı kaparto boya mekanik gibi bir oto servis mantığıyla cildiye nöroloji hariciye gibi dallara ayırıp bölündüğünü bilmektir.
kaşınan ayak baş parmağıdır.
kendini ifade edememektir. o kadar çok teknolojiye esir olmuş durumdayız ki, artık insanların kendilerini ifade etmek için kullandığı kelimeler sayılı hale gelmiş durumda. misal arkadaşlarla dışarı çıkılmıştır, gezilip eğlenmek yerine kişinin aklı facebook'ta kim ne paylaşmış, twitter'da kaç kişi yazdığım retweet etmiştir. bunun için de elden telefon düşmez. çevresinde olup bitenden bihaber yaşar gider koca koca insanlar. yazık yahu. hayat su gibi akıyor zaten hali hazırda. derdiniz ne ki sizin?
sanal alemde takılıp kalmak.
mal mülk sahibi olma zorunluluğu .

şimdi ev al araba al.... zor iş ama mecburzsun işte .
türk kızı.