bugün

şimdi bu beni çok sinir ediyor. misafirliğe gittiğimde beni iki şey çok sinir eder. diğeri daha önce yazmıştım klozet kapağı kalkık durmayan misafirlik evi diğeri de bu.
tam canı sıkılmış misafire ev sahibinden cezbedici bir teklif gelir: 'sıkıldıysan televizyonu açabilirsin'. evet bu teklife karşı koyamayıp hadi televizyonu açayım diyorsun. o da ne, 5 tane kumanda var anasını satayım. açıyorsun televizyonu, hadi kanal değişmiyor.

+ hah yapamadın mı dur, o uzun kumanda var ya onunla kırmızıya bas,
- tamamdır ama olmadı gibi,
+ şu kumandayla da 1'e bas ilk önce.
- evet o da tamam. ama cızırtılı sanki kanallar?
+ dijitürkü açmamışsın ki, şu kumandayla da stand by yap.
- ebesinin şeyi!

bizim evde böyle bir problem yok arkadaş. televizyonun kumandası var, onunla geziyorsun kanalları. ama bu bazı evlerde işi abartmışlar. otuz tane kumanda. o receiver, bu dijitürk, öbürü tv'nin, biri uydu. alt tarafı 10 dakika izlicem yani nedir ki?

- şu kumanda nedir peki, onu hiç kullanmadık?
+ o klimanın. sizde yok galiba bilmiyorsun pek.
- lan!!!
misafir ile kumandaları başbaşa bırakmak tv ayarlarının içine edileceğine delalat eder, oysaki misafir sadece tv'yi açmak istemiştir.
istediğiniz kanalı açamayıp, misafirin, "hah yapamadın mı? ver bakayım." diyerek sizi eziklemesine maruz kalmanıza neden olan durumdur gece gece güldürmüştür.
akla click filmini getirendir.
kumandadan 1'e basılarak açılır.
küçükken misafirliğe gittiğimiz günleri itinayla şampiyonlar ligi maçlarına denk getirirdi babam. ben ise futbol delisi bir velettim. milletin hangi ligde oynadığını bilmediği takımların 11'ini 100 metre engelli koşarken sayabiliyordum vesselam. neyse giderdik misafirliğe bir odaya geçerdik. koridorda nereden geldiği belli olmayan tv sesleri yankılanmasına karşın asla o odada tv olmazdı. tabi ben hemen sıkıldığımı göstermeye, uflayıp puflamaya başlardım. yaklaşık 12,3 dakika sonra(çeşitli testlerde bulunmuş orandır) ev sahibi beni başından atmaya karar verip ilk yarının bitmesine doğru ''f628 izlemek istersen içeride tv var canım'' gibi laflar ederdi. ben de koşarak odaya geçerdim.

nedense az önce sesler gelen televizyon kapalı olurdu aliminyum. kanepede de zeka küpünü andıran, 4 tarafından birbirine lastiklenmiş 6 kumanda bana bakardı. ulan tv'i açmak kaç dakika sürer??? hadi 1 bilemedin 2!! ben bozarım korkusuyla 10 dakikada açardım. sonra yüksek bir cızırtı sesi gelirdi ''cazzzcacuıcııcızz'' ödüm patlar, 15. dakikaya doğru ancak kısardım. lan ona basarım yok, buna basarım yok gelmezdi bir türlü görüntü. inan, bir ara bu sorunu halletmek için yanımda anten taşımayı bile düşünmüştüm amk. biraz daha kumandayla debelendikten sonra 25. dakikaya doğru ev sahibine danışmak aklıma gelirdi. beraber içeri geçerdik;

-neden 8!!(hay arkadaş çoğalmış bunlar)tane kumanda var burada, şuna bastım açılmadı, buna bastım açılmadı.
+aa o uzaktan almaz.
-niye miyop mu?
+hahaah hayır astigmat.

bide gülüyor. lan tv izleyeceğim ne kadar zor olabilir amk?, adı uzaktan kumanda olan şey neden uzaktan almaz ki?? neyse ev sahibi alırdı kumanda sepetini(!!)eline. bak şimdi canım bu sesi açar, bu kanal değiştirir, bununla oynama, bu klima araya karışmış vs. ''ulan hangisi tv'i açar lan maç bitecek'' maçın 80. dakikasına doğru açardım maçı. 85. dakikada babam ''hadi kalkıyoruz'' derdi.

ağız tadıyla bir şampiyonlar ligi maçı izleyemedim lan. şimdi de dsmart aldı, hay amk.
bazen şöyle sahneler yaşamanıza sebep olan evlerdir.

görsel
Bu kadar çok kumandayı gördükten sonra, istersen televizyonu açabilirsin diyen ev sahibine, şimdi ben şeetmiyim, buyrun siz açın diyerek bir güzel saçmalarsınız.
pentagon'un kontrolündedir.