bugün

ziya osman seba'nın en güzide eseri...
yazar bu eserinde ki gerçek yaşamında da hep mesut insan aramaktadır, nihayet bir fotografçı dükkanından çıkan mes'ut insanlar görür ve kendisi de buraya girer... fotografçı fotografını çekeceği an kendisinden gülümsemesini ister ki yazarın aklı başka yerde başka özlemlerde hayallerdedir... sonra farkına varıp gülümseyince fotografçı zorla gülümsediğini belirtip fotografını çekmemiştir...
içeriğinde birbirinden güzel öyküler bulunan ziya osman saba eseri. özellikle kitaba ismini veren mesut insanlar fotoğrafhanesi ruhu sıkılan insanlara terapi olacak niteliktedir, müthiş huzur verir. kitap "mesut insanlar fotoğrafhanesi" ve "değişen istanbul" olarak iki bölümden oluşmaktadır.

--spoiler--
Burada her şey, herkes birbirine gülümsüyor. hiçbir ihtiyar, hiçbir çirkin, hiçbir düşünceli insan resmi yok. adeta bu fotoğrafhaneye sevinçsiz hiçbir insan ayak atmamış. yahut fotoğrafçı bir muvaffakiyet sırrı olarak, makinesinin karşısınjda candan gülümseyemeyecek müşterisinin fotoğrafını çekmemiş.
--spoiler--
-tabii gülümseyiniz, çekiyorum.
"Oyuncunun sahne dekoruna olan hakimiyeti > repliklere olan hakimiyeti * " şeklinde denklem kurabileceğimiz ibbt'nın tek pedelik bi oyunu.

--spoiler--

* Bu basabilmek saadetine erdiğiniz kaldırımlara hiç tükürülür mü?

* Ölmek, ölümsüz olabilmek için ödenen küçük bir bedel sadece...

* Evet, zorla tebessüm ne kadar çirkindir!

--spoiler--
Ayrıntılı bilgi için:

http://hyilancioglu.blogs...ledim-mesut-insanlar.html
saat 3 seansında izlenmemesi gereken oyundur.
gündüz gündüz gözleriniz dolar.
Geçen yıl Kadıköy'de izlediğim, Uğur Arda Aydın'ın performansıyla harikalar yarattığı oyun. Özellikle şarkılar ve sahne dekorları mükemmeldi. Buram buram istanbul'u hissettirmiş, ve bir kez daha hayran bıraktırmıştır.
O muhteşem şarkıları dinlemek isteyenler için: http://www.youtube.com/watch?v=JdO9bDUzmVk
izmir Karşıyaka'da sokak arasında rastladığım sıcacık dokusu ile sizi fotoğrafa çağıran bir fotoğraf dükkanı.
ziya osman saba'nın hikayelerindendir.