mağazada pantolon denerken annenin kabine dalması

sinir eder insanı. ikide bir, "nasıl oldu?", "rahat mı?" gibi sorular sorarak önceden bi deli etmeye başlar zaten. daha sonra da "bi bakiim" diye dalar içeri. siz hala pantolon'u giymektesinizdir ve annenin içeri dalmasıyla birlikte terler boşalmaya başlar nefret edersiniz alışverişten.

akabinde,
(bkz: mağazada kıyafet denerken düşüp kafayı yarmak)

(bkz: yanlışlıkla mağaza asansöründe kıyafet denemek)

Zaten alınan beş kilo yüzünden hiç bir pantolona giremiyor olduğundan yenisi alınmaya gidilmiştir. Siz zaten alınan kiloların vicdan azabıyla kabine girip çekiştire çekiştire pantolonu giymeye cebelleşirken anneniz dalar hemde öyle bir dalar ki dışardaki herkes sizin iç çamaşırınızın rengine kadar görür. Ya annee mannee derken anneniz yine umursamazlığıyla;

-olmamış o poponu kocaman göstermiş çıkar çıkar.

Dışarı seslenir

-Bunun bir beden büyüğünü getiriver evladım. Olmadı bu bizim kıza baya kilo aldı bu ara.

Orada iç çamaşırınızın rengini herkesin görmesine mi yanarsınız, bedeninizi herkesin öğrenmesine mi yanarsınız ona siz karar verin.