bugün

dünyanın en illet edici konusudur. birbirine yapışan bu illetler asla açılmaz ve ele değdiğinde garip bir şekilde ''toza'' değmiş gibi olursunuz. ben şahsen huylanırım. dünyanın en kötü şeyidir diyebilirim hatta. ''fuck'' ulan.
açmaya çalışırken içine üflenildiği zaman çok kolaylaşan hadise.
kasiyerin fişi kesip para üstünü elinde tutup sizle taşşak geçmesi için kullandığı süreyi sağlayan eylem.
genelde kasiyer ablamıza acınılacak, çaresiz gözlerle baktığımızda; " isterseniz ben açiim" diyerek, bir çırpıda açarak sonuçlanacak olaydır.
markete giderken yanınızda makas götürün, keserek poşeti kolayca açabilirsiniz.
insanı gereksiz sıkıntıya sokan durum. ama üzülmeyin, çaresi var: poşetin yan tarafından açmayı deneyin, açılıyor.
hayatta beceremediğim ve beceremeyeceğim işler sıralamasında yerini almaktadır. Elim ayağıma dolaşıyor lan bildiğin. ama fena da olmuyor hani kasiyerlerle muhabbet aracı olarak kullanılıyor. Sonrasıda senin kabiliyetine kalmış.
elinizi tükürükleyin, işe yarıyor.
(bkz: market poşeti açamamak)
açmaya çalışan ama bunda başarılı olamayan insan evlatlarını cinnetlik edecek, küfür yoluna sürükleyecek olay.
(bkz: market poşeti açma yarışması)
port açmak kadar uğraştırıcıdır.
kasiyerlerin, daha işin başında, market poşetlerinin, şimdi bunlar zırt pırt poşet ağzı açmadıkları için iki saat uğraşmasınlar, açamadıklarında da ağızlarını açıp da iki de çift laf etmesinler düşüncesiyle, nemrutlukları bundan da geliyo olabilir, ağızlarını (poşetlerin) açarak vermeleri hakkat iyi bişi haa. yoğusam beceriksizin birisinin ardındasırada beklerken, bekle ki poşeti açsında sıra bize gelsin, allaam yarabbim yaa.
her market alışverişimden sonra poşeti elime aldığım an ''yine başladık amk'' diye düşündüren olaydır. harbiden açılmıyor bazısı ya da ben malım. ben poşetle cebelleşirken bir sonraki müşteri gelmiş ödemeyi yapmış ürünleri poşete koymuş gitmiş oluyor ben hala yanında poşet açmaya çalışıyor oluyorum. bırakın poşeti, parmakları yalamayı; kasiyeri bile yalıyorum bu yüzden.