Sorulması gereken soru? Bu Amerikalı, Alman, Kanadalı, isviçreli vb.'nin ülkeleri silme orman dolu, her taraf göl, nehir , su kaynağı dolu ve bunların en küçüğünde dahi bakıl kaynar, üstüne yabani ördek, kaz, ceylan, tilki, ayı, kurt vb. (sözde) vahşi hayvanlar Türkiye'deki sokak kedisi köpeği gibi ulu orta her yerde dolanır.

Bu milletleri aklına ormanda, parkta vb. yerlerde mangal yapmak, o nehirlerdeki balıkları dinamitle veya ağla tutup satmak, o kazları avlayıp soyunu tüketmek vs. gelmiyor da neden sadece Türkiyede yaşayan insanların aklına bunlar geliyor!

Ormana gidip evden paketle götürdüğün giyeceği yemek, çöpünü de bir poşete koyup çöpe atmak ne kadar zordur!!!
Az önce arkadaşlarla piknikte şahit olduğum durum. iki kadın ilk olarak büfenin paspasını izin almadan alıp ağacın dallarına vurarak kırdılar kozalakları için. Daha sonra vazgeçip bizim önümüze kadar gelip henüz büyümekte olan küçük palmiyenin sert olan kısımlarını kopartmaya çalıştılar. dayanamayıp yanlarına gittim baya bir tartıştım bir gram bile utanmadılar. akıl almaz bir tavırla bana ve kendilerini ikaz eden diğer insanlara söylendiler. Şaşırmadım, doğayı sevmeyen insanın insanı sevebileceğini anlayabileceğini düşünmüyorum. Doğaya verilen zararın kendilerine ve tüm insanlığa verilen zarar olduğunu ısrarla anlayamayarak uzaklaştılar. Herhangi bir canlıya zarar vermeden yaşayabilmek bu kadar zor olmamalı. Fakat insanlar bu kadar düşüncesiz ve bu kadar sevgisizken birilerinin canı hep acıyacak. Ama ağaçların ama hayvanların ama insanların..