bugün

çocukluk dönemlerinin olmazsa olmazlarındandır.

hani okuldan yeni çıkıp eve gitmiş,

annesinin "oğlum iki lokma bir şey ye bari" sözüne, ağzına alelacele attığı bir şeylerle,

"onno olmoz onno yooo moc vor , orkodoşlor bokloyo"

şeklinde bir cevap vermiştir.

tabi annesi yine kıyamayıp eline domatesli ekmeği tutuşturur.

o da koştura koştura maça gelirken, yediği domateslerin suları t shirt üne akar tabi.

he bu arada bu bahsettiklerim 90 lar ve öncesinin çocukları için,

şimdikiler pc başından kalksa elinde domates ekmek değil tablet oluyor zaten.
domatesli ekmek ne zenginmiş o biz salçalı ekmekle çıkardık onuda bölerdik paylaşırdık.
benim gözümde bi kenarda oturup maçı izleyen sürekli akan sümüğünü yalayan tip değildir.
işte o tip benimdir. genelde de maçı izlemeye gelirdim. kilo olarak ağır siklet oluşum ve omuz omuza mücadelede hayvan gibi şi yaptığımdan dolayı oyuna alınmazdım. domates ekmeğin dibine vuruyordum sinirden.
çocukluğumu özetlemiş arkadaş sağolsun.
ekmek arası ve dışarda oynamak kadar bütünleşmiş bi şey yoktur.