bugün

siyasetimizin, lafa gelince, bir kısım akp'liler de dahil herkesin şikayet ettiği hastalığıdır. siyasi gelecekleri genel başkanın ağzından çıkacak söze bağlı, el kaldırma, indirme makinası milletvekillerinden hemen hemen herkes şikayetçiydi.

malum, kılıçdaroğlu bu rezalete son vermek için önemli bir hamle yaptı. milletvekili adaylarının %85'inin ön seçimle belirlenmesi uygulamasını başlattı. kendisi de ön seçime girdi. fakat görüyorum ki yaptığı hamle yeteri kadar takdir edilmiyor. hatta özel yazışmalarımızda y-chp ön seçim yaparsa takdir edeceği sözünü veren yandaşlar bile sözlerini yalayıp yuttular... ne de olsa liderlerinden öyle görmüşler. söz nedir ki? tutmazsın olur biter...

şahsen y-chp'ye oy vermem mümkün değil. fakat demokrasimiz adına önemli bir hamle olan bu atılımlarını takdir etmemek de olmaz.

bir de akp'nin haline bakın! ortalıkta cd'ler uçuşuyor, milletvekili aday adayları birbirlerini paralelci olmakla, şunla bunla suçluyor, parti ağaları aday belirliyor... hani bunlar demokrattı? hani sandık? hani milli irade?

ya akp'nin parti programında ne yazıyor? buyurun okuyun: (bkz: akp nin parti programı).