bugün

pizzacı kızın ıslık çalmasından sonra bir anda herkesin ortaya çıkması akıllara assassins creed brotherhooddaki ezio'nun suikastçilerini çağırmasını çağrıştırmıştır.
ah be ismail abi. öl de öleyim. ağlattın beni.
yavuz hırsızın rahmetli leyla'ya yapılabilecek en iyi şeyi* yapması manidar gelmiştir.
2.cemrenin denize düşmesiyle bizi de koltuktan düşürmüş dizi. leyla da olaydı iyiydi.

05 edith piaf: imla.
Çok izlenilesi dizidir. ama keşke Ölmeseydin be Leyla...
mecnunun ismail abimin resmen koynunda ağladığı sahnede o müzik olmasa iyiydi. içim çıkardı heralde ağlamaktan.*
ya rica ediyorum şu dizi toparlasın artık. o 3 oyuncu çıktıktan beridir gülemiyoruz. hani onlar dizinin herşeyiydi dizi bozuldu demiyorum ama, senaristler artık bir yere bağlasın. o 2 kız leylanın organlarını taşıyor anladık. ee mizah nerde kaldı? bu hafta sadece yavuzun sahnelerine güldüm hemen hemen. o kadar. bırakın bu dram ayaklarını. senaristler buradan duyun sesimi!
gelmiş geçmiş en güzel türk dizisidir. dizinin başında güldürmeye başlar sonra ağlatır ve yine tebessüm ettirir.
son sahnede sabahın köründe mecnun melül melül uzakları seyredip melankolinin dibine vururken, birden sahnenin geyiğin dibine vurmasıyla, dizi bize ''artık bu kadar ağlamak yeter, hadi biraz da gülelim'' mesajı verdi zannımca.
Leyla ile mecnunun izlerken aglattigi cok olmustur da, daha once hic ismail abinin mezarini gordugumde agladigim kadar aglatmamistir. Keske hayatimda ismail abi gibi bi adam olsa dedirtir
ismail abinin mezarını görünce yok artık giderse gitsin leyla dedirtmiştir.
o değil de

--spoiler--
ismail abiii! kral adamsın
--spoiler--
artık güldürmesin dediğim dizi.

mecnun hep leylasını arasın, ismail abi mecnun a abilik etsin, düşersek beraber düşelim desin.

bizde sanki kendi aşkımız yarım kalmış gibi, sanki yanı başımız da birinin sevdiği ölmüş gibi içimizin acımasına müsaade edelim.

adamsın ismail abi. milyon kere adamsın.
--ilk bölümlerden--
Leyla'ya...

bir mektuba nasıl başlanır bilmiyorum, daha önce hiç mektup yazmadım. ilk okulda 5. ci sınıftayken, o da masus, ellerinizden öper selam ederim diye biten mektuplardı. kimseye mektupta göndermedim. zarfa koyup üst kattaki teyzemlere gönderirdim. işte bende o pulsuz zarflara konmuş mektuplar gibiyim şimdi. nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum. neyse, dur başka şeylerden söz edicektim. gözlerinden mesela, sahi ne renkti gözlerin. seni ilk gördüğümde, işte orada seni görünce böyle tarif edilir gibi bir duygu değil bu. aslında ben sadece özür dilemek istemiştim. bunları seninle konuşmakta istemiştim, hep aklımdaydın ama işte ellerin başkasındaydı. hem zaten gözlerine bakınca konuşamamki ben. herşey için senden çok özür diliyorum ve seni çok seviyorum. ne kadar kolaymış burdan sevmek, keşke gözlerine baktığımda bunları konuşabilseydim, keşke bilebilseydim gözlerinin rengini....

Mecnun
--ilk bölümlerden--
hem çakma türk komedi dizilerinden çok daha komik, hem de hep aynı konuları işleyen dram dizilerinden çok daha duygusal olmayı başarabilen dizi.

keşke bizim de bir ismail abi miz olsa dedirtir.
şu eleştirenler izlemesinler bıraksınlar bizim dizimiz olarak kalsın bu dizi.
--spoiler--
gidenler bizden hep bir parça götürürler. o parçanın yerinde de derin izler kalır. herkesin bir yara izi vardır, insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. herkesin bir yara izi vardır, kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan, baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. bu izlerle yaşamaya alışırsın. bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur. acın da biraz olsun hafiflemeye başlar.
--spoiler--
--spoiler--
-abi
-abim
--spoiler--
--spoiler--
bekleyeceğim leyla, seni geri getiremem ama, sana geleceğim günü bekleyeceğim
--spoiler--
bu haftaki bölümünü malesef kaçırdığım dizi.

leyla'nın ölmesi falan hikaye, çok etkilenmedim de; mecnun'un sahilde ismail abiye; '' senin baban o gemide be ismail abi!'' demesi, sanırım dizideki gelmiş geçmiş en duygusal sahneydi.
insanların kafasını çelen ve nedense sonucuna hiç bakmadan o aşkı arayan bizlere iyi bir örnek mi yoksa kötü mü anlamadım gitti.
31. bölümünün bir geçiş bölümü kanaatinde olduğum dizi. bu bölüme bakılırsa 32. bölüm itibari ile tekrar dizimiz eski günlerine dönecektir. eski karakterlerin gitmesi bir mantığa oturtuldu. yeni karakterler önümüzdeki bölüm itibari ile bomba gibi bir giriş yapacaklardır. ayrıca müge boz un abisini de merak etmekteyim.
komiklik her an gülünebilen şey ise bu dizi komedi dizisi değildir. bu filmi herhangi bir kategoriye de alamazsınız.
bu bölüm fragmandan dolayı kesin en komik bölümlerden biri olacak derken en duygusal bölümü oldu resmen odun olan beni bile ağlattı. Ayrıca benim hatırladığım chuck dizisi ve source code filmine çakılan selamlar çok güzeldi. Bu dizi benim için gerçek hayatı ve gerçek aşkı anlatan en absürd dizi iyi ki varsın leylailemecnun.

edit:insan değilsin erdal bakkal.
kendilerini çok büyük aşk yaşıyor zanneden ikililerin en küçük sorunda kendi hikayelerine benzettikleri karakterlerdir.
ek olarak a clockwork orange a da gönderme yaptığını söylememiz gereken dizidir.

reklamları izlerken yavuzun yüzüne bağlanan aletler ve göz kapaklarının sonuna kadar açılması falan.
güncel Önemli Başlıklar