bugün

bolivya brezilya ve venezuella gibi ülkelerde sosyalist veya sosyal demokrat partilerin iktidara gelmesiyle ortaya çıkan durumdur.Venezuella da Chavez referandumla iktidarını sağlamlaştırırken ilk dış gezisini KÜba ya yapmıştır ve an be an petrol kozuyla abd ye posta koymaktadır.Aynı şekilde bolivya yeni devlet başkanı Eduardo RODRIGUEZ de sosyalist bir partiden ve de ilk gezisini yine küba ya yaptı.Brezilya lı lula da silva ise IMf ile ilişkileri keseceğini ve milli ekonomiye yöneleceğini açıklamıştı.bunların oluşmasındaki en büyük etken ise bu ülkelerin hepsinde gelir dağılımının son derce adaletsiz olmasıdır.mesela brezilya da En zengin %10 luk kesim gelirin %48 ini alırken en yoksul %10 luk kesim %0.7 sini alır.görüldüğü gibi fark bir uçurumdur.öyleki zenginlerin yasadıkları mahalleler olası isyanlara karşı askerlerle korunmakta ve girişler kontrol edilmektedir.fakir halk adeta gettolara kıstırılmıştır.tüm bu olaylar ise latin amerikada sol iktidarları birbir güçlendirmektedir.
latin amerikalıların durumun ciddiyetini anlamaya başlamalarının göstergesidir.emperyalizmin bir parçası olmak istemiyorlar.gönül isterdiki türkler de emperyalizmin bir parçası olmasın ve sol isim adı altında olmasa bile amerika ya postayı koysun.
liberalizmin tırmanışı desek daha doğru olur sanki...
"başka bir dünya mümkün" diyen insanların umutlarını yeşerten ibret alınası siyasi gelişme.