bugün

sisteki manzara ya da flu manzara biçiminde türkçeye çevrilebilecek, adının da işaret ettiği gibi belirsizlik içerisinde beliren mevhum ya da meçhul umutlar peşinde sürüklenen iki çocuğun hikayesini anlatan minimalist theo angelopoulos filmi.
Yolculuk filmlerini severim. Yolculuğun sonunda yolculuğun başındaki gibi değildir çünkü baş karakter. Değişmiş, başkalaşmış, kendinden çok şey çıkarmış, o kadar da şey eklemiştir. Bir de yönetmeninin theo angelopoulos olduğunu göz önünde bulundurursak; ortaya böyle enfes, seyretmeye doyamamalık film çıkmış.
Filmin başında anlatılan hikayenin sonunda gerçekleşiyor olması da mükemmel postmodern detayı da eklemiş.

--spoiler--
-bana hikayeyi anlatır mısın?
+başlangıçta her şey karanlıktı ve daha sonra ışık çıktı. ışık karanlıktan, dünya denizlerden ayrıldı. Nehirler, göller ve dağlar oluştu. Hemen ardından çiçekler, ağaçlar ve hayvanlar, kuşlar...
--spoiler--