bugün

ülkemin ilerlediği yolda gösterilmiş en büyük zerafet. kimlik bunalımından şaşkoloz olmuş yeni yetme nesilin gösterdiği yeni kavram bulma hastalığı. halbuki aynı toprağın içinden biten tohumun açtığı bir ağacın verdiği iki dalın birbirine küsmesi kadar abuk sabuk bir durum. soymanın yöntem ve kurallarını bilen herkes için sorun teşkil etmeyen ama asıl derdin soyulan kesim içinde bu bizi soysun iyidir diğeri fenadır düşüncesi. relax olun çocuklar onlarda bizden.
(bkz: dinci hortumcuların dışlanmış hissetmesi)
(bkz: hafızın çükü yok mu)
(bkz: yimpaş)
(bkz: jetpa)
(bkz: kombassan)
(bkz: deniz feneri)

bunlar çok laik kurumlardır ve bu söz de sırf bu nedenle söylenmiştir yoksa bir gocunma durumu yoktur.

soyma işlemi her zaman kötü olma sonu güzel duygularla biten soyma işlemleri de vardır fakt konumuzu dagıtmamak açısından burada o konuya değinmeyeceğiz. soyma işleminden kastı birilerinin dolandırılması ise bu iş; bu ülkede en çok din üzerinden yapılır. çünkü dinde aklın yeri yok diye bir inanış yine bu dolandırıcılar tarafından bu ülkeye empoze edilmiştir. kimse dinen yaptıklarını sorgulamaz. işte asıl mesele burda dinden başka bu işi böyle kolayca yapmak için ya çok safları bulacaksın (bkz: sülün osman) ya da çok iyi dolandırıcı olacaksın. (bkz: saadet zinciri)

üstte saydığım kurumlar haricinde bir kaç küçük kurum dolandırıcılığı daha var ama onlar da yine yeşil gruplardan.

laik diye itham ettiği kesimdeki dolandırıcıları saysaydı keşke birileri.
kimin soyunacağına göre değişen durumdur.

(bkz: abazan olduğunu her yerde belli etmek)
(bkz: laik sözcüğünün bir hakaret gibi algılanıyor oluşu)
(bkz: laik soyununca güzel dinci soyununca tukaka olması)