bugün

geçmişten günümüze gelirsek laiklik kavramını biraz açmamız gerekiyor canlar. laiklik nedir sorusunu soruyor ve uzun bir şekilde burada cevap arıyoruz.

(bkz: laiklik nedir sorunsalı)

görüldüğü üzre laiklik, bir ülkenin resmi bir dini olmadan tüm dinlere eşit davranmasıdır. ya da şöyle de denebiir. devletin tüm inançlara karşı hoşgörülü ve eşit davranması.

gelelim osmanlıya. osmanlı şer-i ve örf-i hukuk ile yönetiliyordu biliyorsunuz. şer-i hukuk islami inançlar doğrultusundaydı. peki kimler için ? müslümanlar için. yani bir gayrimüslim yaptığı bir hareketten dolayı müslümanla aynı kefeye konmuyordu. aksine, kendisi için ayrı bir dava açılıyordu ve orada kendi inançları-kültürü-yaşayışına göre yargılanıyordu. düşünün ki osmanlının bu sistemi şuan hindistan ın bir eyaletinde uygulanıyor olsun.. şöyle birşey olurdu. hinduizm inancındakiler inek öldürdüğü için 3 ay hapis cezası alırken müslümanlar kurban bayramını rahatça kutlayabilirdi. işte kanımca laiklik budur. ki osmanlı'da gayrimüslimlerin davasına bakanlarla müslümanların davalarına bakanlar aynı değildi. düşünsenize müslümanların şeriatında suç sayılan birşey sırplarda suç değildir. peki bu adamı kendi müslümanlığa göre mi yargılayacaksın ? hayır. ben bir padişahım ve müslümanım. benim hakımın büyük kısmı da benim gibi ve benim dinim burada işler, ama halkımın müslüman olmayan kesimi benim kurallarıma göre değil kendi kurallarına göre yaşamalı. işte osmanlı padişahları modern laikliği böylece başlatmış oldu. birazcık oturup düşünürseniz yukarıdaki bakınızda da belirttiğim gibi ülkemizin laik olmadığını, aksine osmanlının ileri derece laik bir devlet olduğunu anlayacaksınız.

önerim şudur ki, ülkemize şeriat gelsin gelmesin bu çok aptalca bir tartışma. artık cumhuriyetimizi ilelebet yaşayacağız bu değişmez. fakat laiklik hala gelmedi. laikliğin gelmesi için geçmişe, osmanlıya bakılmalı. gayrimüslimlere ibadet sahaları açmalı, her insanı musfata kemal'in de dediği gibi dini inancınında serbest bırakmalıdır. okuldan içeri girerken dinini kapıda bırakmak gibi bir mantıkla değil laik, utanç verici bir ülke oluruz. ki şuan öyleyiz. maalesef..

edit: imla.
osmanlida laiklik diye birsey hicbir zaman uygulanmadi ki laiklik kavrami o zamanlar bilinmiyordu bile. ne ileri derece ne geri derece adina ne derseniz deyin laik bir devlet olmadi hic osmanli.
yazarına allah razı olsun dedirten başlık. kahkaha attım sayesinde.
osmanlıda mürtedin öldürüldüğü
gerçeğini bu laiklik iddiasını yalanlar.
Laik kelimesi bilinmesede osmanli dinlere karsi buyuk bir hosgoru uygulamistir.
laiklik avrupada kilisenin dogmalarına karşı gelişen bir tepkidir. bilimsel gelişmeler, buluşlar kilisenin o güne kadar söyledikleri ile çelişiyordu. örneğin 1681 yılında Jacques Benigne Bossuet (papaz) yazdığı evrensel tarih isimli kitabı insanlık tarihini 6000 yıl önce adem ile havvanın cennetten kovulması ile başlatıyordu. Kepler ve koperniki'in 16 ve 17 yz.da yaptığı astronomik keşifler kilisenin o güne kadar söyledikleri ile çelişiyordu. kilise evrenin merkezinde dünyanın olduğunu iddia ediyordu. laiklik işte böyle bir ortamda bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. aydınlanma düşünürleri kilise artık dünyevi işlere karışamsın dediler.

gelelim osmanlıya. osmanlıda bilimsel buluş olmadığı için dinle çelişiyormu çelişmiyormu kimse tartışmadı. herşey avrupanın çok gerisindeydi. bu durumda laiklik te bir ihtiyaç değildi. yani dinle yönetilmesinde bir sakınca yoktu. 21 yz.da daha yeni kadını cinsiyeti üzerinden tartışıyoruz. henüz insan diyemedik kadına. yenilikler bile kaybedilen toprakların geri alınması için duyulan ihtiyaçtan kaynaklandı. gülhane hatt-ı hümayunu'unda bundan sonra "gayrı mülk-i osmani dahilinde gavura gavur denmeyecek" şeklinde özetlenen osmanlı kafası bu günde yöneticilerin dilinde %50 söylemi olarak şekillenmiştir.

kısaca osmanlı kim laiklik kim.
Tüm dinlere eşit yaklaşması nedeniyle -laikliği ne kadar sevmesem de- laik bir devlet kabul edilebilir.
Kiliseler yikilmadi yada enduluste katliama ugrayan yahudilerde topraklara sigindilar, kisacasi osmanli devleti seriatla yonetiliyordu ve diger dinlere saygiliydi.
(bkz: seriattir en buyuk sistem)
Osmanlı'da dini düşünce ve Avrupa'nın gerisinde kalmışlık hakimdi fakat illa laikligin dine karşı olduğunu düşünmek cehalettir. Ki Atatürk 'laiklik dinsizlik gibi görünse de aksine dindarların dinlerini daha özgür yasamasını saglar' demiştir. Adı Osmanlı'da laiklik olmayan bir sistem vardı. Bugun irana giderseniz Hindistan'li turk ya da iranlı kişilerin aynı ortak şeriat kuralları ile ceza aldığını görürsünüz. Fakat Osmanlı'da kişileri dinlerine göre yargılayan sistem vardı. O, gunümüz ülkelerinde mevcut mu ? Bence degil. Adı laiklik degildi adını birsey de koymadılar belki ama tum dinlere eşik davranıp havra yapan kiliseleri yikmayan bir Osmanlı suan Türkiye'den çok daha ileride bir özgürlük sunuyordu insanlara. Son 2 seneyi saymazsanız, dininden ötürü okula gidemeyen Müslüman kızlar vardı Türkiye'de. Okuldan içeri girerken dinini kapıda bırak mantığı vardı. Osmanlidaki dinlere karşı eşitlik hoşgörü ilkesi laiklik degil de, buu laiklik ?
başında islam halifesi, hukuku şeri hukuk olan laik ülke.
kesinlikle yanlış önerme,osmanlı teokratik bir devletti.
Laiklik adı altında, gayri müslümlere yapılmayan zulüm, müslümanlara yapıldığını göz önünde bulundurursak, türkiyedeki laiklik kavramı islam düşmanlığı yada ateist bir düzen anlamını taşıyor.

Şurası kapalı olan şuraya giremez, şunu takan buraya giremez, bunu giyen buraya giremez diye bir sistem olabilir mi lan ? bu sistemin neresi özgürlükçü.