bugün

Lacivert bir Aralık gecesi; soğuk, donuk... Varillerin içinde ateşler yanıyor. Damarlarımda kan yerine alkol akıyor. Lacivert bir Aralık gecesi, sarhoşum, kimse görmüyor. Sevdiğim bir adam var, sevdiğim bir adam. Aynı şehirde ama uzağımda, beni duymuyor...
Sevdiğim adam...Sen...
Gecenin dibine vurmuş, etrafımdaki eğlence çığlıklarının içinde ve gözüme vuran renkli ışıklarda arıyorum seni; seni yanımda istiyorum. Ellerini üzerimde istiyorum. Ve dudaklarını... ve gülüşünü... ve doğrularını... Seni yanımda istiyorum, her özleyen aşık gibi...
Yoksun... Benimken yoksun...Teslim olamıyorsun...Kucaklar dolusu çiçeklerle geliyorum sana, gözlerime bakıp söylediğin seviyorum-a bile inandırmıyorsun...Sesin nerde kaldı şimdi bilmiyorum, duyamıyorum. Beni öp, beni doğur, beni yücelt, beni yaşat, beni seninle var et diye beklerken seni değil kendi yansımamı görüyorum baktığım aynada...aşklar, yaşanmadığı sürece aşktır, başladıktan sonra hüzün...ya da ben düşüp yollara yaşadığım acıdan ve hüzünden zevk alıyorum...ve inan bana, ben artık bu zevki istemiyorum...yorgunluk bastı içimde her yeri ve gördüğüm her şey özletiyor seni. Ben seninle olan hatıralarımı yazmak istemiyorum, bilmiyorsun; istediğim nefesimi seninle alıyor olmak. Gün kararmadan ve sevdamız duman olmadan...

içimde beslediğim umudu yaşatmalı mıyım bilmiyorum şimdilerde...bilemiyorum...

Lacivert bir aralık gecesi, ateşlenmek ister gibi...vurulupta düşer gibi...Belalı bir aralık gecesi, damarlarımda alkol, kanım şarap kırmızısı, kimse beni bilmiyor...
Sevdiğim bir adam var, sevdiğim bir adam...
Sen...
Sevdamız duman olmadan...
Sen, tamamla beni...Lacivert bir aralık gecesi...