bugün

yüzyıllardır süren assassins-templars yani suikastçılar-tapınakçılar savaşında suikastçıların kullandığı parola. Nothing is true, everything is permitted *; Nulla é reale, tutto é lecito * gibi versiyonları da mevcuttur.
Türkçe çevirisi ise şu yöndedir: hiçbir şey doğru değil, her şey mübah. Yani esir alınırsanız ve işkence altında sorgulanırsanız asla sırlarımızı ifşa etmeyin. Ve zaferimize ulaşacağımız yolda eğer zorunda kalırsanız istediğiniz her şeyi yapma hakkınız var.

--spoiler--
Bu anlatılanları bizzat ezio auditore'nin ağzından duymak için serinin üçüncü oyunu assassin's creed:brotherhood oyununda ezio'nun mentorluk makamını niccolo machiavelliden aldığı sahneyi izleyin. Oyunun ortalarında olmalı.
--spoiler--
assassin's creed serisinde bu söz,

Assassin: "Where other men blindly follow the truth, remember..."
Initiate: "Nothing is true."
Assassin: "Where other men are limited by morality or law, remember..."
Initiate: "Everything is permitted."
Assassin: "We work in the dark to serve the light. We are Assassins."

şeklinde açıklanır.

Türkçesi;

- Diğer insanların bir doğruya körü körüne inandıkları yerde, hatırla...
- Hiçbir şey doğru değildir.
- Diğer insanların töre ve kanun ile sınırlandırıldığı yerde, hatırla...
- Her şey mübahtır.
- Karanlıkta çalışır, aydınlığa hizmet ederiz. Biz Suikastçileriz.

Kısaca açıklarsak, temelde insanın köleliğe, bir yönetimin emri altına girmeye karşı çıkması ve bütün eylemlerinin ve seçimlerinin kendisine ait olduğunu kavraması ve sonuçlarına katlanması gerektiği üzerinedir.
ironiye bakınız ki Suikastçi kardeşliğinin işleyişi de bununla çelişir. Altair üstad da fark ediyor bunu. Sonra hemen biraz daha gevşetiyor kuralları. *
(bkz: kendini oyuna kaptırmak)
assassins denilen toplumun kaynağını aldığı bozuk itikatlı islam mezhebi için (bkz: ismailiyye) (bkz: haşhaşiyye) (bkz: hasan sabbah)

araştırmak, öğrenmek güzeldir.