bugün

sayın kılıçdaroğlu'nun kendini acındırma politikasının son göstergesi.

ayakkabılarınız neden tozlu diye bile sorulmamış sadece fotoğrafı çekilmiş. bunu farkeden kılıçdaroğlu fırsatı kaçırmamış tabi. yok üç çift ayakkabısı varmışta, değişmeli giyiyormuşta, bunu istanbuldan almışta, 42 numaraymışta. ne yani, şimdi biz bunları öğrenince, "vaaay kılıçdaroğlu'na bak sen hele, o da bizden biri, halkın adamı kılıçdaroğlu" mu diyeceğiz?

bu acındırma politikasını, halkın adamıyım gösterilerini tayyip erdoğan iyi yapardı. özellikle başbakanlığının ilk dönemleri sadece bu gösterilerle geçti. sayın kılıçdaroğlu da onun açtığı yoldan gidiyor.

ne diyelim, al birini vur ötekine. ulan bu ülkeyi yönetmek sizlere kaldı ya, size değil, sizi oralara getiren, hala da o makamlarda tutan biz türk halkına yazıklar olsun.

not: başlık üzerime kalmış, konu ile ilgili linki veriyim bari de ne hakkında konuşulduğu belli olsun.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15410718.asp
tozlu yollardan gittiği için tozlanmıştır?
tespitte son noktayı da koydum sanırım.
kılıçdaroğlu siyasetini sadece bunlarla yapıyor. yok tozlu ayakkabım yok çömelmiyorum gibisinden. kendini halktan göstermek için siyaseti de magazine çevirilmezki.
referandum yolunda insanların kararlarını etkileme noktasında örtülü politikalardan biri.iddia ediyorum referandum yüzde altmış ile kabul edilecek ve tozlu ayakkabılı kılıçdaroğlu da dahil herkes yine o paranoyayı yaşayacak.
-herkes hayır verdim diyor peki evetleri kim verdi?
ayağının tozuyla gelip geçmiş belli ki gezdiği yolları...
doğal bir durumdur.

o kadar yol gezildiği halde ayakkabıları pırıl pırıl parlasaydı o zaman şaşırmak gerekirdi işte.