bugün

bedeni ölse de şiirleriyle hatırlanacak güzel insan.
2014'te sirk fanzin'de ağırlamıştık kendisini, saygılarımla adlı bir şiir sunmuştu bize.
ben onu okumaktan hiç vazgeçmedim, onu bir abi bilip kitaplarına sorular sordum, sözcüklerinden yanıtlar aldım. aylar öncesinde onu kendi içimde sonsuz kılmak adına, böyle bir çalışma hazırlamıştım. bugün yitmiş, sonsuzluğun şairlerine katılmış, ışıklar içinde kalsın..

https://www.youtube.com/w...DXn87KVRSItdOAxh6mJyGXtyq
"inan bana gülüm, ölüm yok bir tek ölüm yok bize.
Ölüm, inananlar için sessizce
Kara kaplı kitaplardan çıkartılacak...
Göreceksin gülüm, bekle göreceksin!..."

Haberi Okuyunca bir anda şu umut dolu Dizelerini akıllara getirerek hüzünlendirmiş, tutkulu ve ironik şiirlerin sahibi güzel şair.

Allah rahmet etsin.
güle güle büyük şair. seni özleyeceğiz marjinal reyis. kimine göre gay, kimine göre reyis. öyle bir adamdı işte.
gençliğimin güzel insanlarındandı, bırakıp gitti bizleri...
şiirlerini, denemelerini, kitaplarını okuduk. taksim de dinletilerine gittik.
ve fakat ölümü üzerinden sosyal medya primi kasılıyor, iğrenç bir şekilde.
adam akciğer kanserinden öldü ! ! ! ! ! tek sebebi sigara !!! en verimli yaşlarında sigaranın bizden aldığı birisidir küçük iskender.

vee
adamın şiirli ve elinde sigaralı fotoğrafını paylaşıp çok üzgünüz demek nedir ayılar ! sosyal medya azmanları, geri zekalılar !
Değerli bir şair, çağdaş türk şiirine yaptığı katkı fazladır, severek okuyorum şiirlerini ve yazdıklarını.
Bi hoca demişti ki: Ben eserlerini veriyorum ama çok dikkat etmeyin sınavda çıkmaz.
Demek gerçek şair.
Akciğer kanseri nedeni ile vefat etmiş şair. Geçen sene haziran ayında teşhis konulmuştu ve doktorlar ümitsizdi. 55 yaşında hayata gozlerini yumdu. Nedir ki 55 yaş? Allah rahmet eylesin.
Dublörsüz yaşadık!
Dublörsüz öldük!
Hakikiydik.
Hakikatle temas halindeydik.
Maceramız kısadır.
'Devamı Gelecek Sayıda' diyemeden toprakla örtüldük!
Araba süratliydi.
Ön camdan fırlayanı tanıyamadık!
Açılan arka kapıdan düşeni teşhis edemedik!
Çatlak bir kaburga kemiği gibiydik.
Ağrıyan yerimizi gösteremedik!
Biz!
George.. Oscar.. Ve Ralph!
Az önce burdaydık!
#kucukiskender
Bugün, bu dünyadan gidişinin 32. Günüdür.
Özleniyor.
Allah rahmet eylesin iyi bir şairdi.
Bursada yarım porsiyonu 35 TL olan iskenderdir kendileri.
(bkz: bir nedeni yok sadece öptüm)
gay lobisine dahil olmayan birçok şairi bu ülkede katleden isimdir.

ne nice arkadaş zekai ler, kaan ince ler geçti bir iskenderin çükü, menisi olamadılar.

bir kere okuyup geçtiğim ve bir daha da ihtiyaç duymadığım vasat bir şairdir.

not: iskender lobisi gelmeden kaçtım ben.
yanında ayranla iyi gider.
- '' seni seviyorum ama diyorsun ya, hay ben senin amana koyayım'' .
2014'te sirk fanzin'de ağırlamıştık kendisini, saygılarımla adlı bir şiir sunmuştu bize.
ben onu okumaktan hiç vazgeçmedim, onu bir abi bilip kitaplarına sorular sordum, sözcüklerinden yanıtlar aldım. aylar öncesinde onu kendi içimde sonsuz kılmak adına, böyle bir çalışma hazırlamıştım. bugün yitmiş, sonsuzluğun şairlerine katılmış, ışıklar içinde kalsın..
Yalnizca sozlukte bir nickname degil benin uzerime yapismis incelikli matmazel ismi kucuk iskenderin siirinden. Herkes beni incelikli matmazel dlye bilir ve ben de kucuk iskenderden ilhamla aldigim icin bu ismi kendisinin benim icin cok cok farkli bir yeri var.
Birini gerçekten sevdin mi; yaşı, ne kadar uzakta olduğu, boyu, kilosu sadece lanet birer sayıdır.
en sevenin bile bazen tiksinebileceği, hem şiiriyle hem de yaşantısıyla başka örneği bulunmayan bir ruhtur. Ölerek yalnızca bedenini çöpe attı, ruhu ise çoktan yeryüzüne sirayet etmiş durumda. bütün olarak sevdiğim yalnızca birkaç şiiri olmasına rağmen, hemen hemen her şiirinde zeka ve sihir kokan en az bir dizesi beni kendine hayran bırakmaya yeter. Anahtar prens şiiri bunlardan biridir...

ağlat beni özgürlüğüm, ağlat! gözyaşlarımla
yıkanırım, belki öyle başlar kim bilir
gökyüzünden yeryüzüne doğru
ölü bir hava kabarcığı gibi yükselişim!
dünden beri okuyorum. kafiyenin ötesinde hiçbir çekiciliği yok yazdıklarının.

sırf gey diye mi şişiriyorlar, bilmiyorum. umarım o kadar da manipülasyona açık değildir kitleler.
1 porsiyonun yarısı kadar ancak eder.
kendisini biraz yaşım gereği, biraz da dönem olarak geç tanımam sebebiyle, maalesef ölümünden sonra biraz biraz tanıyabildim ilk olarak. özgün şiirleriyle ilk bu şekilde tanışabildim. hatta benim gibi geç tanışanlar muhtemelen kitaplarını bulmakta zorluk çekiyor, ancak nadir kitapta bulabiliyordur. tabi can yayınlarının yeniden bastırdığı bazı kitapları hariç. ancak halen piyasada bulunmayan birçok kitabı var en azından yeni basım olarak yok, bunları da nadir kitapta bulabiliyorsunuz. okumak isteyenler ancak o şekilde erişebilir yahut şehrinizde gerçekten iyi türden sahaflar varsa oralarda da mevcut olabilir diye düşünüyorum.

küçük iskender'in şiirlerini anlamak başta bana çokça güç geliyordu, bundan 2-3 yıl öncesine kadar, yine de okumaya devam ettim, çünkü okudukça açılacağını anladım. bazı kitaplar, bazı yazarlar ve bazı şairlerin öyle olduğunu düşünüyorum, senden bir değil birkaç kez okumanı ister aynı yerleri. ancak o zaman sana anlamını gösteriyor ve sunuyor. küçük iskender'i de böyle görüyorum. 2-3 sene önce anlamakta zorlandığım yerleri daha çok anlıyor daha güzel kavrayabiliyorum artık. şuan bende de gerçi çok kitabı yok öyle. mevcut olanları yazayım. periler ölürken özür diler(can yaynılarına ait yeni basım), the god jr(can yaynılarına ait yeni basım), lezzetli tümörler lokantası(sel yayıncılık, muhtemelen daha eskisi yok ise bu eski basımlardan), underground otopark(sel yayıncılık), hasta hayat depoları(sel yayıncılık).

yukarıdaki sıralamaya aldanılmasın, sevdiğim listeye göre bir sıra değil, hatta en sevdiğim en son sıradaki hasta hayat depoları isimli kitabıdır. benim genelde özellikle şiir okurken edindiğim şöyle bir alışkanlık vardır, önceleri herhangi bir kitabı okurken yalnızca böyle sevdiğim yerlerin direkt üzerini fosforlu kalemle çizer, o sayfaya denk geldiğimde orayı okumakla yetinirdim. şimdi ise yaptığım şey, sevdiğim şiirlerin bulunduğu sayfayı küçük, minik şekilde katlayarak kendime izler bırakmak. belki bunlar çoğalınca evet kitaba dıştan baktığınızda kötü bir görünüm oluşturuyor olabilir. fakat görünümle kitaplarımı göstermek gibi bir derdim yok. aksine ben böyle kitabı ne kadar çok okuduğumu da fark etmiş oluyor, görüyorum. unutkan biriyim, bu şekilde daha iyi oluyor ve sevdiğim şiirlere daha rahat ulaşabiliyorum. teferruatı geçeyim, hasta hayat depoları isimli şiir kitabında bir şiiri vardır, hatta direkt aşağıya da eklemek arzusundaym. bayılıyorum bu şiire.

--spoiler--
"77.
Türkiye'yi değiştirmek gibi bir derdim yok benim. Kendimize
yakışan insanlarla çekiliriz. Yaşadığın yeri arzuladığın yere
benzetmeye çalışma! Ben evimin balkonuna masa koyamam,
saksılarla bezeyemem.
Çünkü boyutu belli: Hiçbir şey sığmıyor! Bu coğrafyanın da
boyutu belli. Bazı şeyler sığmıyor! Kültür mozaiği sığmıyor,
hümanizm sığmıyor, özgürlük sığmıyor! Bir balkon sefası için
bina yıkılmaz! Basar gider, daha geniş balkonlu bir yere
taşınırsın. Bu kadar basit!"
--spoiler--

bu şiiri mümkün oldukça kitapta nasılsa tam olarak öyle yazmaya çalıştım. tabi büyük küçük gibi durumları malum olduğu gibi gösteremiyorum. ancak onun dışında kitapta da tam olarak bu şekilde görünmekte. bu şiirini çokça anlamlı ve güzel bulurum. sadece bu şiiri paylaşıyorum diye akılda şu kalmasın, o kadar kitap okuyup sadece bir şiir beğendiğim düşünülmesin, ben şiir okumaktan ziyade ayrıca şiir yorumlamasını da çok severim, özellikle de küçük iskender'in şiirlerini yorumlamaya bayılırım. bu benim geçmişte kendi blog sitemde yorumladığım şiirlerden biriydi, bu sebeple bende yeri ayrıdır. bunun gibi bir şiiri daha mevcuttur, yine yorumlamış olduğum, izninizle onu da ekliyorum. bunu da yine kitapta yer aldığı düzende ekliyorum elbette. ek olarak belirtmek isterim ki bu şiir de yine hasta hayat depolarında bulunan bir şiirdir.

--spoiler--
"67.
içinde insan barındırmayan herşey beni besliyor. Daha çok
nesnelerden, nesneye hükmeden aşk ve hiddet koşullarından
yanayım. Aşk ve hiddeti insana ait saymıyorum; aşk ve hiddet,
doğanın harekete geçiş mekanizmasıdır. içinde canlı barındıran
herşey tüketici! Yapıcı taraflar da dahil bu tüketişe! Diyalektik
idolüne göndermelerle eğlenmiyorum. Doğruyu söylüyorum:
DÜNYAYI KONTROLÜ ALTINDA TUTAN TEK FiiL,
TÜKETMEKTiR!"
--spoiler--

bu şiirleri eklemiş olmamın sebebi, küçük iskender'i pek tanımamış olanlara yahut benim gibi geç de olsa tanımış olanlara bir şekilde onun şiirlerinden örnekler verebilmek bu şiirler muhtemelen internette aramanızda pek karşınıza çıkmaz. belki bu şekilde benim blog sitemde mevcuttur, bir de şimdi burada ekli olmuş olacak. maksadım küçük iskender'in değerli eserlerini yansıtmak.

şiirle kalmanız arzusuyla.
"seni aradım saatlerce
bulsam vuracaktım
sen ölünce dudaklarından öpecektim,
mikrop kapmasın diye
tentürdiyot sürecektim ağzına
buna bütün eczaneler gülecekti
allah belamı versin
seviyorum işte ne yapayım"
tercih etmediğin iskender porsiyonu.