bugün

Kütahya gibiyim artık...
Gülmeyi , Maltepe' de bıraktım...
Aşkı , Fatih' te......
Döner Gazino kadar yorgun ,
Hisar kadar yıkık ,
Laleli kadar vedalara alışık ,
Sevgi Yolu kadar kalabalık ,
Atakent kadar sıkıcı...
Kütahya gibiyim yani...
Uzaktan bakınca IŞIL IŞIL ama aslında yorgun , bitkin , tükenmiş...
Ama hala ayakta...
trenle geçerken gördüm kütahya hakikaten böyle gözüküyor, gece.
garip bir şehirdir kütahya. hakikaten cehennemin dibine git demek yerine, kütahya'ya git 1 sene takıl demek gelir bazen beddua yerine. niye böyledir bilmem. evliya çelebi bile kütahya'lıdır. o kadar boktan yer ki düşün, adam kütahya'dan kurtulmak ve unutmak için dünyayı turluyor.
kütaya gibi olmaktır. ya eften püften bir anlatım değildir, bu. olayı desteklemek için bir anı daha ekleyelim.

zamanın biri, trenle olmadık mecburiyetlere gidilmektedir, biraz isteksiz, biraz istekli karışık kuruşuk işte.
yorgun ve sıkıntılı gecenin içinden tren camına yönelir bu karışık kafa. tren kütahya dan çıktı çıkacak. işte o an göze takılan bir kare.
bir çeşme var mahalle meydanı gibi bir yer. çeşme, belliki osmanlıdan kalma. şöyle süslü kaidesi falan var. ve üzerine sokak lambasının sarımsı, sıcak ışığı vurmuş.
bak hala aklımda.
(bkz: rasim ozan kütahyalı)
meşhur bir çeşme vardır kütahya'da. derler ki o çeşmeden içen, sittin sene kütahya'da kalır. öğrenci iken içen, askerde yine düşer kütahya'ya, yetmez tayini kütahya'ya çıkar işe girdiyse. bunu yöre halkı bilir. yaz sıcağında kavrulduğumu bilirim yine de içmedim o sudan çok şükür. sadece kabuslarımda kalan bir şehirdir.
(bkz: kütahya dan kurtulmak için dünyayı turlayan adam)
soğuk ve itici havası göz önüne alındığında bu durumların insan karakterine işlenmesi durumunda ortaya çıkan söz.
(bkz: kütahya gibisin beyaz ve ince)
(bkz: her şehre uyarlanabilen über şiirler)
Kansızlık varsa Kütahya gibisinizdir tahminen...
değeri orayı terkedilince anlanan bir şehir.