bugün

aklıma bir vatandaşımızın isyanını getirmiştir.

dedemize soruyor muhabir: küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsunuz diye.

dedenin cevabı müthiş: millet buldukça buluyor, küresel müresel ısınıyolar işte, biz onu da bulamıyoruz, kömür pahalı, odun dayanıklı değil, bunlar küresel küresel ısınıyor bi de şikayet ediyorlar. yazık.
atmosferde asılı kalan sera gazları kutuplara doğru gider yer çekimi yüzünden.
bu yüzdendir ki küresel ısınma buzullarda erimeye neden oluyor.
bir ikincisi de ülkemiz kutuplarda olmadığı için bu sera etkisinden pek de faydalanamıyor.
Dünya’nın iklimi günden güne ısınırken Amerika Birleşik Devletleri’nin ardı ardına dört dondurucu kış yaşaması, küresel ısınmayla ilgili çelişkieri ortaya çıkardı.

iklim ve hava bağıntılıdır fakat aynı şeyler değildir; hava saatler, günler ve haftalar içerisinde değişip farklılıklar gösterirken; iklimin değişmesi yıllar, hatta on yıllar alır. ikinci olarak, Amerika kıtası dünya yüzeyinin yalnızca küçük bir parçası. Birleşik Devletler’in büyük bir kısmında hava sıcaklığı azalsa da, dünyanın bambaşka yerlerinde aşırı derecede yüksek sıcaklıklar mevcut.

Aslında Kuzey Yarımküre’deki iklim değişikliği ve soğuk kışlar arasında bir bağlantı olası. Bu bağlantı, Arktik bölge. Kutuplar ekvatordan daha soğuk olduklarından; hava, kuzey ve güney arasındaki sıcaklıkları dengelemek için akım sağlıyor. Kuzey yarımkürede bu akım “jet akım” olarak adlandırılıyor. Dünyanın rotasyonu sebebiyle, gezegen döndükçe akış sağa gidiyor ve kutbun bir tarafına, dalga gibi akıyor. Kuzey yarımkürede jet akım sıcak havayı güneyden alarak, üzerine aktığı kuzey bölgelerde daha ılıman bir iklim sağlıyor.

Ancak Arktik Bölge dünyanın geri kalanına göre çok daha hızlı ısınıyor. 1990’ların ortalarından beri, kuzey yarımküredeki ılıman iklimlerin sıcaklığı yaklaşık üç katı arttı. Dolayısıyla kutuplar ve ekvator arasndaki fark azalıyor. Bu durumun jet akımı etkileyeceği ve akımın kuzey yarımküredeki ılıman etkisini değiştirebileceği öngörülüyor.

Rutgers Üniversitesi’nden Jennifer Francis’e göre, 90’ların ortalarından beri kuzey yarımkürede batıdan esen rüzgarların etkileri zayıflamış görünüyor. Akım duraksadıkça, dalgalanmalar daha belirgin hale gelerek yumuşak dalgalar daha büyük döngüler halinde oluşmaya başlıyor. Döngüler içerisinde, Artktik bağlantının sağladığı sıcaklığa rağmen, Amerika’da, özellikle de kuzey Sibirya Bölgesi’nde soğuk havanın alçak basınç alanları oluşuyor ve “kutupsal girdaplar” ile havayı soğutucu diğer modeller üretiyor.

Dr. Francis’in açıklaması tartışmalı görünüyor. Ekim 2014 ‘te Nature Geoscience adlı dergide yayınlanan bir makale, Arktik denizinin geri çekilmesi ile birlikte Avrupa ve Asya’da kışların çetin geçme olasılığını ikiye katladığını belirterek Francis’in fikirlerini destekliyor.

Colorado Üniversitesi’nden Elizabeth Bames gibi diğer araştırmacılar, jet akışı ile Arktik’teki değişimler arasındaki istatistiklerin bağlantısı hakkındaki kuşkuları artırdı. Bu da bilimsel tartışmaların devam edeceği anlamına geliyor.

http://www.economist.com/...5/03/economist-explains-2