bugün

domalmatik burjuvaya vuruş duruşudur bir yerde.
(bkz: sınıflandırıcı başlıklar)
edep ve tevazudan kaynaklanan ideal bir duruşun, bu kavramlardan bihaber kişilerce yorumlanmasıdır. aile bireyleri köylü olmayan veya hayatında köyde vakit geçirmemiş kişilerce yapılan bir gözlem olma ihtimali yüksektir.
Asil duruştur o beyzadem sen yanlış görmüşsün.
Özünü her türlü muhafaza eden köylümüze Atatürk'ün deyimiyle milletin efendisine yapılmış resmen hakarettir.
Emeğinin karşılığını alamamasına rağmen hiçbir şekilde eziklik değildir o duruş...
içine sıçılası genellemedir. şayet köylününde eziği, sapığı, dengesizi, allahsızı olur. ama sözlük genliğimizin popularite düşmanlığı, yaşadığı metropole çemkirme merakı köylüyü tanrı etmiş yine, şaşırmadım. köylü de geç, kötü birşey mi?
köylünün efendiliği ve samimiyeti karşısında ezilen şehir fırla"t"masının bok atmasıdır.
keşke hepimiz o ezik denilen köylüler kadar olabilsek. bahsedilen duruş eziklik değil, efendiliktir.asil ve
saygı duyulması gereken de odur zaten. evet köylü imaj bilmez ama çok daha önemli insani değerlere
sahiptir. çalışır,üretir,doğaldır,samimidir.. kim için?
önemli değil, bizde burada o insanlara 'ezik' sıfatını yakıştırırız. çünkü hepimiz paşa torunlarıyız.
bence asıl küçümsenmesi gereken çürümüş zihniyetlerimiz.
'Senin gibi özentili ve şımarık bir burjuvanın duruşundan daha asil bir duruştur' denilesi durumdur.
aslında köylüler ezik durmaz asil dururlar.
onlar saygıdan ve içlerindeki insan sevgisinden herşeye saygı gösterdiklerinden böyle alnı açık ve asil dururlar. onları ezik bulanlar burunları havada olan insanlıktan mahrum kişilerdirler.
köylülerdeki ağırbaşlılığın, mütevaziliğin, canayakınlığın ve cömertliğin bazı komik ve bu özelliklere sahip olamayan insanlardaki yansımasıdır.*
gençler bilmez, ismet inönü 'nün prenslerinden zamanın ankara belediye başkanı ve valisi, nevzat tandoğan 'dan gelsin;

''ulan öküz anadolulu! sizin milliyetçillikle komünizmle ne işiniz var? milliyetçilik lazımsa onu biz yaparız. komünizm gerekirse onu da biz getiririz. sizin iki vazifeniz var: birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek, ikincisi , askere çağırdığımızda askere gelmek''

evet. ananı da al git jargonunu kim başlatmış şimdi öğrendiniz mi?
insana insan olduğun için değer veren insanın duruşudur. başka şeylere değer verenler bu duruşu bilmez. o duruşu eziklik olarak anlayana yazıklar olsundur. saygı duyulası duruştur.
ismet inönü zamanında köylülerin ankara ya girmesi yasağına kadar uzanan durumdur.
atatürkün köylü milletin efendisidir lafini duymamis duyduysada gotunden anlamis mal insan tespiti..
vücut dilinden anlamayan insan tesbitidir.
o duruş insana verilen değerin, saygının, alçakgönüllülüğün duruşudur. hala kaybedilmemiş değerlerin duruşudur.
Ayıplanmaması gereken duruştur.hhkümetinin belinden su aldığı köylünün belini doğrultamamasından kaynaklanan durumdur.
kendi ezikliğini o insanın efendi duruşuyla örtmeye çalışan insanın tespitten bozma*sıdır.
olayin ozu, dogrusu icin
(bkz: ince memed)
ezik: Bere, çürük.
ezik (2) (mecaz) : Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü bir biçimde olan.

ezik denilen şeyin kelime anlamı budur...

köylü insanlar için daha farklı bir anlam içeren kelimeleri cümle içinde kullanmamak gerekir...

atamızın söylediği sözü biliyorsunuz, söylemeye gerek yok, lâkin şöyle birşey var. şehirli ya da köylü ayrımı yapmak yersizdir. öyle ki;

köylü dediğiniz insan (!) en az sizin kadar insan... belki şartları daha manuel, daha kas gücüne dayalı, belki konuşması da kaba geliyor ve belki senin gibi parfüm kokmuyor.

neyi değiştirir? hiçbirşeyi.

köylülerin ima edildiği gibi durmasının nedeni, saygısındandır, efendiliğindendir...

çünkü öyle öğretilmiştir, şehirli züppeler (!) gibi, dik başlı, kendini beğenmiş olmaktansa, olabildiğince mulayimdir ve ağır başlıdır.

bundan daha iyi bir karşılama ya da kişilik örneği olamaz...

onun naif duruşu ya da konuşması diyalogun daha düzgün geçmesine olanak tanır.
ezik ile ezilmiş olanın arasındaki dağlar kadar olan farkı bilmeyen insanın söylemi.
Fazla Türk filmi izlemek köylülerin ezik duruşa sahip olduğu izlenimi verir.
düşünüyorum da acaba bunu söyleyenlere köylüler ne yapmış çok merak ettim? bir kere senin o beğenmediğin köylü olmasa senin ülken neyle barınacakktı. patatesi, buğdayı efendim makarnayı falan nereden yiyecektin. ülken kalkınabilecekmiydi? sen bugün bu sözleri söylerken ezik dediğin köylüler senin midene gitmesi için kavun karpuz yetiştiriyo. köylüleri beğenmiyorsan tarım ürünlerini de yemeyeceksin o zaman. çünkü köylülerde ki o ezik dediğin duruşu ki en asaletlisi şerefiyle yaşıyor çünkü senin o şehirli asaletine tercih ederim.
burun havada olunca onların boynu eğik gibi durur. fakat onların ki dik burnu kalkıkların ki havadadır.
köylüyü milletin efendisi yapamayanların sorumlusu olduğu duruştur. anadolu topraklarının tarımda bu kadar geri kalmasının, hayvancılığın, balıkçılığın, ithalatsız yürümeyen bilimum üretim faaliyetini bu hale getirenlerin oturup düşünmesi gereken duruştur. gelgelelim başımızda bambaşka kafada insanlar vardır.*
verdiği onca emeğin yükünden olan gururlu duruştur. tabi nereden bileceksin ki hayatın boyunca 4 duvar arasından çıkmamışsındır. alışveriş merkezleri, eğlence merkezleri vs vs..