bugün

canım babacığımın, ben kuşları çok seviyorum diye ( üstelik evimizde muhabbet kuşu olduğu halde), sırf beni mutlu etmek için yaptığı babalıktı. evet babalıktı. çünkü bana ne kadar değer verdiğini gösterdiği her hareketi, gerçek bir baba olduğunu bir kez daha öğretirdi bana. bu da onlardan yalnızca biri. 3. kattaki evimizin balkon kapısını açıp, kapı önüne kuş yemi ve ekmek kırıntıları koyup, eline de büyükçe bir çarşaf alıp; kendini o çarşafın arkasına gizleyerek dakikalarca, bazen saati aşan sürelerce kuş gelsin diye kıpırdamadan beklerdi. ta ki ben yan camdan dışarıya bakıp," geldi baba" diyene kadar. kuş, yemleri yerken babam çarşafı bir anda üstüne atar kuşu yakalardı. bazen kaçırırdı, ama çoğunlukla yakalardı. bazen küçük bir serçe, bazen bir güvercin, bazen tatlı bir kumru.. eve alıp, biraz okşar,sever; sonra bırakırdık gökyüzüne. sırf ben beş dakika kuş seveyim, oyun olsun diye, mutlu olayım diye, evde olduğu çoğu gündüzler; elinde çarşafla ya da hazırladığı bir düzenekle saatlerce kuş beklerdi babam. canım babam. allah başımdan, yanımdan, elini elimden, başımı senin omzundan eksik etmesin.