bugün

bakara suresi 255. ayet'teki "... o'nun tahtı gökleri ve yeri kuşatır ve onları muhafaza etmek o'na zor gelmez ve o yüce'dir, büyük'tür." ifadesidir.
"1.) doğru hüküm vardır.
2.) bilgi, doğru hükümdür.
3.) bilgi, bilen'e muhtaçtır.
4.) bilen vardır.
5.) bilgi, bilen'in bilmesiyle var edilir: bilen, bilgiyi var edendir. bilgi, bilen tarafından sürekli var edildiğine göre; bilen, var eden'dir.
6.) bilen ve var eden, her şeyin bilen'i ve var eden'idir.
7.) ancak zamanı, mekanı, gökleri ve yeri kuşatan her şeyin bilen'i olabilir.
8.) zamanı ve mekanı, gökleri ve yeri kuşatan -şüphesiz- en yüce'dir, en büyük'tür, tek'tir.
9.) bilen ve var eden; en yüce'dir, en büyük'tür, tek'tir.
10.) en büyük, en yüce ve tek olan -şüphesiz- tek tanrı'dır, allah'tır." şeklindeki ispatta da geçtiği üzere allah evreni ve ötesini çepeçevre saran tahtının üstündedir ve sonsuz büyüklüğe sahiptir. bu gerçek bin küsür yıl önce ilk ve tek olarak kur'an'da yer almakta ve kur'an, allah'ın varlığı ve tekliği ispatlanırken esinlenen tek kaynak olmaktadır. tüm bunlar kur'an'ın allah'ın vahyi olduğunun delilidir.
(bkz: circular reasoning)

- dediğime inan!
- niye?
- inandığım şey bunu diyor!
Bilgi bilene muhtaç mıdır?
Bilgi günümüzde sesli/yazılı/görüntülü şekilde kaydediliyor hatta internette data olarak bile kayıtlı milyonlarca bilgi var ve her geçen gün yenisini keşfediyoruz.

Bilgi bilene muhtaç değildir tam tersine bilgi yerinde durur önemli olan onu araştırıp bulan kişinin azim ve çalışkanlığıdır. Bilgi ortaya çıktığında bilenlere ihtiyaç duymayız çünkü o çeşitli platformlara kaydedilir.

Her şeyin bileni bir gün bir insan ya da bir makine/yapay zeka bile olabilir. Çok ekstrem gelecek fakat zamanın dışına çıktığımızda zaman döngüsü düz çizgi olmaktan çıkar. Geçmişler aynı zamanda öncekilerin gelecekleridir ve bu geçmişte kararlardan doğan olası yeni gelecekler(kaderler) gözlemimizde olacaktır.

Bir varlığın bunları bilmesi ve onlarda oynatmalar hatta yeniden yapımlarla müdahalesi onu tanrı yapar mı?

Milyonlarca yıl sonra bu konuma geldiğimizi düşünürsek tanrı mı olacağız yoksa her şeyin işleyişini izleyen, kişilerin ömrü bitince onları yargılayıp cennet ve cehennemimize koyan bir köle mi?

Kuran her zaman dediğim gibi kimi yerlerde ufak felsefi kırıntılar taşıyan bir kitaptır, kimi yerde de peygamberi rahatsız etmeyin 2 kadın 1 erkek şahitliği falan filan der, o bölgeler olmasa aslında tatlı kitap tabi düşünebilenler için.
hani su arabistan disinda kutuplar diye bir yerin varligindan bile habersiz kurandan bahsediyoruz, di mi ? Yanlislik olmasinda...