bugün

bir ateistin hakaret rehberi için (bkz: kuran)
bir müslümanın aydınlanma rehberi için (bkz: kuran)

insanlar gerçekten gariptir. öyle ki her insanın birden fazla algı kapısı vardır ve inandıkları kapıları açması ile hayatlarına yön verirler. ama bazen kapı kavramının yanı sıra bu algı durumuna bir odadaki pencerede dahil olabiliyor. sen hem kapıyı hem pencereyi açarsan içeride bi yerlerde hava cereyanine kapılır, durumu farklı algılama gafletine düşersin. ne diyeyim gök tanri hepimizi bu gafletten korusun..

edit: başlık başıma, başlık başıma püskülü ilk entryi silen eleman olsun.
bunları hakaret olarak değil, yaparsan ne olur yapmazsan ne olur diye anlamak gerekir. öncelikle şunu belirtmeliyiz ki kuranın indirildiği dönemin koşullarını düşünüldüğünde insanların rahat anlaması amaçlanmıştır.
ama şu konuyada değinmeden edemiyeceğim. ben bir müslüman olarak ateistlerin inançsızlıklarını sorgulamıyor, onlara bak bu böyle şu şöyle diye kanıtlama çabasına girmiyorum. peki neden bu ateistler durmadan Allahı peygamberlerini ve kullarına yolladığı kitapları inkar ederler ya da şöyle diyelim: kardeş benm dinim inanışım bu, seninki o. benm dinim inancım bana.
(bkz: giren çıkan bana sana ne oluyor)
bakara (171) "onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. bundan dolayı anlamazlar."
nasılsa anlamayacaksın, o yüzden ben seni nasıl inançsızlığınla rahat bırakıyorsam, sen de beni(bizi) bırak. başkalarının aklını çelmeye çalışmanız yersiz bir çabadan ibarettir.
biz onların kalplerini mühürledik istesede inanamazlar.
kur'andaki söz sanatlarını azıcık da olsa anlayacak kadar edebi yönü olmayan, iki zıtlık arasındaki farkı farkedemeyecek kadar kör olan, verilen misallerle bazı şeyleri açıklamanın daha anlaşılır olduğunu en iyi bilen allah'ın, gönderdiği ayetlerdeki ifade tarzından zerre kadar nasibi olmayan, cahil, düşünmeyen, ve asıl bağnazlığın ağına dolanmış olanların, yine "bakar ama görmez" cinsinden olanların, öne sürüp de arkasından destek namına bir kaç lafız beyan edemedikleri "boş söz" ve onların "hakaret" değil, hakaretten öte, hak edenleri aşağılayıcı lanetler olduğunu anlayamayanların kustukları "hakaretlerden" külliyen farklı olan kur'an ifadeleridir.