bugün

ben.

(bkz: megaloman)
susam sokağında bir karakter.her çıktığında korkardım.*
söz konusu portakallı kurabiyeyse her an dönüşebileceğim yaratıktır. sev dünyayı * açılır her kapı işte susam sokağıııı ve kurabiye canavarııııııııı
kurabiyeleri yerken gırtlak deliğinin açık olmamasından dolayı kurabiyelerin un ufak bi şekilde yere döküldüğünü görerek "ulan mundar ettin kurabiyeleri yiyceksen adam gibi ye" dediğim susam sokağı karakteri.
nba tvde maç aralarında çıkıp "why do you love this game?" sorusuna "because of trash talking" cevabını veren sempatik bir o kadar da tek kaşlı canavar.
adı geçince ilk aklıma gelen şey bir yemek borusuna sahip olmamasıydı.
yıllar sonra internetten bulup bölümlerini indirdiğin susam sokağında rastlayınca gözlerini dolduran kukladan canavar.
ufaklığımda izlerken en az duyduğum karakterlerden biridir. susam sokağının en aç ve en sevimli karakterlerindendir. ama şöyle bi kötü tarafı vardır. çocukların bazısı onu izlerken;
-anneeee kurabiyeeeee diye ağlardı.
kendimi tenzih etmiyorum
entryleri okuduğumda dahi duygulanmamı,tüylerimin diken diken olmasını sağlayan,susam sokağının değişilmez karakteri...

nick'imin sebebi...
Allahım nasıl unutabilirim ki dediğim (çocukluğuma dair) susam sokağı karakterlerinden bi tanesi.
(#485817) entrysi ile, belki küçük bir ayrıntı olacak ama, ne kadar hoşgörülü ve insancıl olduğunu gördüğüm yazar*.

edit: entry numarasını ilk başta (#485871) olarak yanlış vermemden dolayı çok değişik ve ilginç bir şekilde anlaşılmış bir entryimdir.*
90larda anne olan kadınlar için eşi benzeri bulunmayan yemek yedirtme tekniğinin ilham kaynağı yaratık. küçükken annenin gazına gelip yemekleri kurabiye canavarı gibi yemeye çalışırdı bu bünye. saftık, çocuktuk, vurmayın, gülmeyin. geçenlerde tişörtünü gördüm bir kızın üzerinde 'çıkaaaar. o benim!' diye bağıracaktım zor tuttum kendimi.
küçükken annemle seyrederken ısırdığı kurabiyelerin yere döküldüğünü görünce "anne kurabiyelerin hepsi yere dökülüyor baksana" diye serzenişte bulundum kahraman. niye böyle bir dikkat içerisine girmişim onu bilmiyorum. eğlendirici bir şey bile dikkate almışım ya afferin bana (bkz: adam olacak çocuk)
yapımcıların, çocuklara kötü örnek olduğu gerekçesiyle katlederek, sebze canavarı'na dönüştürdükleri susam sokağı karakteri.
kütüphaneye gittiğinde
- iyi günler bana bi kutu kurabiye lütfen
- hmm bu imkansız cünkü burası bir kütüphane burda sadece kitap bulunur
- anlıyorum ozamaaan.. bana bi kutu kurabiye bi bardak da süt
- bakın anlamıyorsunuz burası bi kütüphane ve burada sadece kitap bulunuuuuuuur1
- tamam.. tamam sakin olun. anladım. ozaman banaaa kurabiyeler hakkında bi kitap verin
- eveet kurabiyeler hakkında bi kitaaap. güzeeeel. işte bu olabilir
- evet. bi bardak da süt
- hrrr
diyaloğu ile yıllardır aklımdan cıkmayan mavi tüylü tek kaşlı sevgi yumağı
idol alınacak bir karakter. hele o gözleri var ya...
kurabiye yemek bir sanattır, hop serçe parmak yukarı gnamgngamn horfff diyerekten çocukların gönlünde taht kuran tüylü yaratık.
family guy'da hicvedilen, ve gayet de komik olan bir bölüm buyrun.
http://www.youtube.com/watch?v=5i_dC4wy3iA&NR=1
mor renkli bir canavardı.
algida'nın dondurma çeşitlerinden biridir.yamulmuyorsam 75 ykr .
çocukluğumuzun kahramanı. sırf onun için koca susam sokağını seyredecek kadar sevilen kahraman.* *
Küçükken kendisini Edi ve Büdü'den daha çok sevdiğim söylenemezdi ama şimdi o mavi renkli, gözleri fıldır fıldır dönen canavarı özlüyorum çünkü şu an televizyonlarda seyrettiğimiz saçma sapan programlardan çok daha iyiydi Susam Sokagı:/
bu yaratık bir bölümde kütüphaneye girer ve diyalog başlar
-bana kurabiye ile ilgili bir kitap, bir de süt.
+kitap bulabilirsiniz ama süt yok.
-bana kurabiye ile ilgili bir kitap, bir de muzlu süt.
+...
(bkz: cookie monster)
susam sokağının en bomba karakteri. hele kafasını sallarken gözünün oynaması beni benden alır. evet çocuklar dünyadaki en güzel yiyecek nedir, tabiki kurabiiiye.