bugün

son dalai lama nın hayatını anlatan biyografi-belgesel tadında, müzikleriyle insanı büyüleyen bir film..
son dalai lama ya verilen ad...
buda dini ve inancını anlatmaktan, öğretici bi film olmaktan çok; dalay lama'nın amerikan tarzı yaşam öyküsü biçimine girmiş bir film.
müzikleri de tamam güzel de, hacı bi yerden sonra insanı filmden koparıyr beeh.

meraklıları için;
bertolucci'nin (bkz: küçük buda)
tarkovsky'nin (bkz: kurban)
bergman'ın (bkz: sesizlik)
rosselini'nin (bkz: stromboli)
tavsiye edilir.
Kaliteli bir biyografi ve aynı şekilde kaliteli bir anlatım. Bu güzel yapım mevcut dini yıkıp dini liderini ortadan kaldırma çabasında olan komünizmin tehdidinden kaçarak , ülkesinden sürgün olan Dalay Lama'nın yaşamına dair bir dönemi anlatmakta.
Film iki yarıdan oluşmakta ilk yarısında Budhanın yansıması olduğunu gösterdiği alametler ile sabit kılınan bir çocuğun 14. Dalay Lama oluşunu ve hayatının ergenlik dönemine kadar olan kısmı anlatılmakta. Bunlar sinemaya ve politikaya merakı , zekası gibi şeyler... Tabi bu arada komşu ülkede artan komünizm furyası ve sınır tehdidi de ikinci yarının habercisi olarak boy göstermekte.
ikinci yarıya girerken her ne kadar daha ergenlik dönemlerinde olsa da artık olgunluğa eriştiğini ve bildik Lama'nın karakteri olan şefkati, barışçıl kişikiği, mütevaziliği ve modern kişiliğinin yerleştiğini görüyoruz. Çin baskısına fazla direnemeyen Tibet'in anlaşmalara uymasına rağmen komünizm'in ve Mao nun derdidin Tibet değil din ve bir dini lider olduğunu, bunu yok etmek için ne kadar barışçıl olunursa olsun çoluk çocuk kadın demeden öldürdüklerini izliyoruz. Mao ile Dalay Lama arasında geçen konuşma ise bu noktada çok önemli. Mao burada dinin insanları gerileştirdiğini komünizmin amacının dini kaldırıp insanlara özgürlük ve modern bir hayat getirip "çağdaşlaştıracağını" söylemekte.