bugün

sapla samanın fena halde karıştığı kaotik edebiyat ortamında yapılabilecek en mantıklı seçimdir. klasikler zaten seçilmiş olanlardır. kötü klasik yoktur; odaklanamayan beyin, her şeyden sıkılan ruh hali vardır.
5 dakikalık aşklar arasında gerçek aşkı özleyen bizler, 5 dakikalık kitaplar arasında gerçek kitabı bulmuşuz hazır, bunamayalım. gerçekliğe olan özlemi klasiklerle giderelim!
entelliktir veya bunları okuduktan sonra kitaptan tiksinmektir.
bunu yapan bunu da yaptı:

(bkz: akşam yemeğinde kırmızı şarap içmek)
her kesimin kendi klasikleri vardır. hangi klasikleri okuyor olduğu da ayrı bir konudur.
günümüz kitap dünyasında beklediği, aradığı yapıtı bulamamış insanın yapacağı davranış biçimidir.
bırak klasiği, moderni, hiç bir bok okumayan (sadece zipor gazeteleri okuyanları da bu gruba kattım, biline) birilerinin bu başlığa entriler düzdüğü farkedilirse elde sopa kovalanmalarını gerektiren durumu yaratan seçici okurluk hali..
öte yandan başlık konusu klasikçilerimiz de arada çerez niyetine değişik mecralara yayılsa zevk alacaklardır mutlaka.. yani, sanıyom ben öyle..