bugün

ikinci üniversiteyi okuyorsunuzdur. ders programına bakarken bir hatun yaklaşır

- pardon , öğretim ilke ve yöntemleri dersi hangi sınıfta olcek ?
- c- 204'te

sonra kızın telefonu çalar

- ay yok hayatım şimdi sakallı bi abiye sordum ders c-204 nolu sınıftaymış.

not: yaşanmışlığı vardır.
etrafınızda kazık kadar insanlar abla abi diyorlarsa,
annenizi daha fazla düşünüp anlayabiliyorsanız yaşlanmaya başlamışsınızdır.
yokuş çıkarken nefesin kesilmesi... ama yaşlandığımdan değil, sigarayı abarttığımdan... bu arada; (bkz: her sigara size zarar verir)
liseyi giden insanlara kardeşim dediğini farkettiğin an.
ruhum genç dediğim andır.
Geçmişe dönüp bakmak. Ya bakamazsam bir daha?
dedikodu ve peşinden gelen yüksek sesli kahkahalardan başım ağrıdığında anladım ben. (bkz: evladım sus kafam götürmüyor)
Mahallede maç yapan çocuklara karışıp, topu aldıktan sonra iki üç hareket yapan artık sen isen yaşlanmışsındır.
oy vermeye gittiğiniz an. yaşasın lan bir daha ki seçimlerde bende oy vereceğim.
the beatles'ın yesterday'inin anlamlı gelmeye başladığı anlar.
http://www.youtube.com/watch?v=XNnaxGFO18o
alındaki kırışıklıklar, doğumunu bebekliğini hatırladığınız veletlerin eşek kadar olması, ve kayıplar.
Dun aksam kendime süt isitirken balkon kapisini sonuna kadar actim, caddede bir tek araba yok, sinyalizyonlar bosuna yanip sonuyo. Hava tertemiz, keskin. Yasiyorum amk dedim.
Sonra aynada yüzümün eski sevgilimden ayrılınca çıkarmış olduğum egzamalı tarafına baktım, ince çizgiler var, kırıştım yani.
yaşlanıyom dedim.
su dolu bir bardakta babanın takma dişleriyle ilk karşılaştığın andır.
oğlunun ya da torununun doktor olmasını isteyenleri anlamaya başladığı anlardır.
"allahım ergenken ben de mi böyle maldım acaba" dediğiniz anlar. mağazaya girdiğinizde satıcının size daha oturaklı giysileri gösterdiği anlar. 80'lerden, 90'lardan dem vurulan anlar, lisedeyken/üniversitedeyken diye cümleye başlanan anlar, şehirden kaçıp daha ufak daha sakin bir yaşam hayal ettiğin anlar... bence en fenası, gençken yediğin naneleri unutup ahkam kestiğin anlar. hani vardır ya böyle tipler dersiniz anasından o yaşta çıkmış.
bir insanın yaşlandığını anlaması için önce yaşlanması gerekir. yorum yapanların çoğu otuz yaşın bile altındadır emin olun. lakin her konuda söyleyecek sözü olan halkımızın daha gerçekleşmemiş ve son derece öznel bir konu olan yaşlılık hakkında bile bu kadar bilimsel ve destekli yorum yapması enterasandır. pes doğrusu.
çocukların amca demeye başlaması yeterlidir.
otobüste gürültü yapan gençlere cık cık cık dediğiniz andır.
Küçük çocuğun elinde kitapla gelerek "teyp nedir?" sorusuna cevap verdiğin an.
ellerdeki çizgilerin artışı.
"susam sokağı" dedim. "o ne ki?" dediler.

bitmişiz amk.
her zaman yapabildiği şeyleri artık yapamıyor olması ve etrafındaki her şeyin zamanla değişmesi en büyük göstergedir.
Ayakkabı bağcıklarını yere eğilerek değil de ayağını yüksek bir yere kaldırarak bağladığın an.
ilk saçına akın düştüğünü farkettiği andır herhalde.
Sacina aklarin dusecegini aklina bile getirmezken artik yakistigini dusununce gayet olabiliyor.