bugün

Romandan uyarlanmış olan 2.dünya savaşında komünist bir annenin bakmakta zorlandığı kızını rahat yaşaması için alman bir aileye vermesini ve gelişen süreci anlatan film.
Kitap okumaya çok meraklı küçük kız, faşist Nazi diktasının tüm kitapları meydan ateşinde yakmasına rağmen eline geçen fırsatlardan istifade ederek bulduğu her kitaptan bir şeyler öğrenmeye çabalıyor.
görsel
Filmini izledim güzeldi. Kısa tatlı şirin sizi mutlu edecek tarzda. Tarihi ögeler de mevcuttur. Kitabını okuma fırsatım olmadı. Okumak istiyorum. Okuyacağım bir gün.
sakin bir akışla ilerleyen, keyifle okunabilecek bir kitap. özellikle ilgimi çeken olayların "ölüm"ün bakış açısından anlatılması oldu. güzel bir yaratıcılık örneği olmuş.

Kitabın En etkileyici yeri ise, yanan kitap yığınlarının içinden kitap çalınmasıydı.

Her çalınan kitabın derin anıları vardır.
---konusu---
death, liesel meminger’in, ikinci dünya savaşı sırasında dokuz yaşındayken bir alman çalışan sınıf mahallesinde yetiştirilmesinden başlayan hikâyesini anlatıyor. liesel çok geçmeden kitaplarla öyle bir bağ kurar ki onlarla bir tür aşk ilişkisi yaşamaya başlar. bir süre sonra da kitap çalmaya ve çaldıklarını da üvey babası ve diğelerine getirmeye başlar. Markus Zusak tarafından kaleme alınan roman 2005’de yayınlanmıştır.

"sağduyulu/vicdanlı olanların hikayesi bu film. sıradan ve gösterişsiz yaşamalarında "ötekine" yardım etmenin, onunla birlikte yaşayabilmenin yolunu aramaya çalışırken, epik bir şölen çıkmış ortaya. oyuncular çok iyi. bu tür filmlerin genel özelliği temposu yavaş, ancak izlediğinize kesinlikle pişman olmayacaksınız. usta oyuncu geoffrey rush'ın yanısıra çocuk oyuncular da çok iyi. aynı ismi taşıyan kitaptan uyarlanmış, kitabını da alıp okuyacağım mutlaka. kesinlikle tavsiye ederim."
avustralyalı yazar markus zusak'ın yazdığı kitap, liesel adlı küçük bir Alman kızın gözündrn Nazi Almanyası'nı konu ediniyor.
markus zusak'ın ikinci dünya savaşı sırasında almanya'da liesel meminger adındaki bir kız çocuğunun başından geçenleri ölümün ağzından anlattığı romanıdır. liesel, dokuz yaşındayken bir aileye evlatlık olarak verilir. akordiyon kalpli bir üvey babası ve kasabadaki ailelerin çamaşırlarını ütüleyerek ailesinin geçimini sağlayan bir üvey annesi vardır. max adında yahudi bir dövüşçüyü evlerinin bodrumunda saklıyorlardır. ailesi ve evlerinde kalan max sayesinde okumayı öğrenen ve çok seven liesel kitaplarla derin bir bağ kurar. max ve liesel için çevrelerinde yaşanan tüm kötülüklerden uzaklaşmanın tek yolu kitaplar ve kelimelerdir. ayrıca roman beyazperdeye de uyarlanmıştır.
Marcus Zusak adlı yazarın yazdığı kitap. Nazi Almanyası zamanında yaşayan bir ailenin günlük hayatı (ne kadar günlükse) aynı zamanda etraflarında gelişen olayların anlatıldığı bir roman.
bünyelerde sıcak çikolata etkisi yapan film.
son zamanlarda izlediğim en iyi film. alman aksanıyla karışmış tatlı ingilizceler, küçük ama bir o kadar büyük dostuklar ayrıca dönemin siyasi olayları; filme dair her şey güzeldi.
iyi ki izlemişim.
Güzel film fakat muhteşem felan denmemeli zira bazen Sıkabiliyor...
Markus Zuzak'in ikinci dünya savaşı sırasında bir aileye evlatlık olarak verilen küçük bir kızın yaşadıklarını ölümün gözünden anlatan romanı.
Eser beyaz perdeye de uyarlanmıştır kitabı okuyanlar bilir ki Hans hubermann' a Geoffrey rush'tan baska kim hayat verirse versin o gerçekliği yakalayamazdı.
Daha yeni bitirmiş olduğum kitaptır.

Nazi Almanyasını anlatan bu kitapta olay genel yapılanın aksine yahudilerin üzerinden yürütülmemiş alman halkının o dönem ki yaşamını ve bakış açısını görebilmemizi sağlıyor bu yüzden.

insanları ayrıştırmak ,sınıflara bölmek iğrenç bir şey,savaş iğrenç bir şey.Bu kitapta tekrar hissettim bu iğrençliği.Hep yaşadığımız ama genelde farkına varamadığımız bir iğrençlik bu .

Yoğun kaybediş içeren bu kitap gerçekten etkileyici.
Acayip güzel bir kitaptır. Hemen biter, yavaş okuyun mümkünse. Filmini de kitabı okuduktan sonra izleyin. Kitabın da filmin de son sahneleri çok güzeldir.
--spoiler--kitaplarin yakılışı 80 darbesinden sonra olanlari getirdi aklima, yasak yayinlar icin dukkanlarin aranisini... cocugun bodrumda saklanisi da sag sol kavgalarini, ve yine baskanin evindeki gizli kitaplar da her devletin yoneticisi kendi koydugu kurallari kendi haric herkese koyar dusuncesini getirdi ve bu film bana savastan bir parca tattirdi... film guzeldi evet ama bir (bkz: la vita e bella) olamaz tabiki de ama hitler kirimi takipcileri mutlaka izlemelidir.--spoiler--
Etkileyen Kitap. Nazi Almanyasında geçen bir hikaye. Bir an max ve liesel'in yaşadığı o ortama gidip geliyorsunuz. ayrıca liesel'in kitaplara duyduğu ilgi okumaya değer.
romanı okuyamadım daha ama filmi izledim. max, liesel ve diğerleri. ölümün acımasızlığı ve aşka duyulan korku. filmden sonra max gibi biriyle evlenmeye karar kıldım. kitapların ışığını o kadar iyi anlatmışki. filmin sonunda ağlayacağınıza da eminim.
Gelmiş geçmiş izlediğim en güzel filmlerden bir tanesidir. Piyanist filmini olan benzerliği ise dikkat çekicidir.
Markus Zusak'ın harika ve insanı bir anda içine hapseden anlatımıyla ve farklı bakış açısıyla modern zamanın klasiklerine aday. Kesinlikle okunmalı.
iyi bir film .Ben ki festival filmlerinde canım çıkar izlemem o yüzden ama bu çok iyiydi . Max bi ara hiç dönmeyecek sanmıştım .
filmini izlemeden önce kitabını okumanızı tavsiye ettiğim kitap/film. emin olun filmi geoffrey rush olmasa bir boka benzemiyor.
markus zusakın kitabından uyarlanmış film. biraz durgun geçiyor ama izlenmesi gereken bir film.
hitler'e karşı taraf tutan bir film olmakla birlikte, ortamı ve ruhu olan bir yapıt.
Güzel anlatımı, sürükleyici hikayesiyle harika bir kitap. Kalın olmasına rağmen hiçbir şekilde sıkılmadım. Birinci bölümde neyse son bölümde de öyleydi.

sevdim.

vesselam...
Annesinden koparılıp hans ve rosa hubermann adlı karı kocanın yanına verilen kızın hayatını anlatan kitaptır. Okurken hitleri sövdürür, bitirince gözlerini buğulandırır. Geceleri okumak için uykularını kaçırır. 300 küsür kitap bitiren şahsımın en iyi 3 kitabının içindedir. Dram alanında benim gözümde yeşil yoldan bile iyidir.
(bkz: the book thief)