bugün

bir istanbul devlet tiyatrosu oyunu.

Yazan: Martin Crimp
Türkçesi: Roza Hakmen
Reji: Işıl Kasapoğlu
Dekor: Hakan Dündar
Kostüm: Serpil Tezcan
Işık: Enver Başar
Müzik: Joel Simon

Oyuncular:
Ülkü Duru
Celal Kadri Kınoğlu
Almıla Uluer
farsça erkek cinsel organı...
büyük umutlarla gittiğim fakat ne başı ne sonu belli olan bir garip devlet tiyatrosu oyunu.oyuncuların emeğine saygı duymamak elde değil tabiki ama izleyicilerin bir çoğunun söylendiği bir oyun sonu daha hatırlamıyorum ben.ya oyun çok sanatsal yada o gün tiyatroya gelenlerin hepsi gettodan geliyordu.umarım önümüzdeki sezon yerine daha iyi bir oyun konulabilir.
"bir türkle evleneceğime, her sabah aç karnına, tıka basa dolu bir kültablası yalamayı tercih ederim."

"yalayabilirsin", dedi Nadya Onissimovna hınzırca.

"insanı kirleten ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten.."

elif şafak/bit palas
kürtçede, penis.

edit : e bunlari bilmekte yarar var.
Martin Crimp' in insanlar arasındaki bağımlı ilişkileri irdelediği, bir dönem devlet tiyatroları' nda gösterilen oyun. almila uluer oyunculuğuyla bizi kendine hayran bırakmıştır.
ibranice, duvar...
bulmacalarda karşılığı leke olan kelimecik.
Alternatif rock icra eden yeni nesil bir grup.

Kadrosu şu şekildedir.

ozan güner-vokal, gitar
raci öner-gitar
sarper emre aksu-bas gitar
orhun sayar-davul

daha fazla bilgi için: http://www.facebook.com/pages/KiR/111389775541914?v=wall#!/pages/KiR/111389775541914?v=wall
12 girisi bulunup, bir tek türkçe mealinden yoksun olan kelime.
(bkz: pislik)
(bkz: leke)
insanların hoşnut olmadığı olgu.
yaşadıkça ruh ve bedene sinen olgu. biz buna tecrübe diyoruz bazen.
yağmur suyu ile birlikte, insan saçını besleyen, en önemli 2 dış etmenden birisi.

saçlarınız ne denli pis ve yıkanmamış ise; o denli mat ve güzel olup, kolay şekle girer.
Pakistanlıların tercih ettiği bir tatlıdır. Bir nevi sütlacın ve helva, lokma gibi tatlıların üzerine gümüş yaprakları konur ve hatta çok zengin aileler altın yapraklan koyarak bu tatlıyı ikram ederler. Gümüşün ve altının sağlığa çok iyi geldiğini, hatta pek çok ilaca katkı maddesi olarak da kullanıldığını söylerler.
Mevcut bir ortamda, zeminde beliren iz, leke... Mevcut ortam masa olsun; masanın üzerinde beliren bu leke, masanın üzerine sonradan gelmiş bir eylemin sonucudur. Halbuki masanın kendisi bizzat kirdir bu mantıkla; çünkü onun ağaç oluşuna sonradan eklenmiştir.
bir yüzeyde sonradan oluşan "şey" mevcut zeminde sonra oluşması kir, leke olarak adlandirilir. oysa kir denilen şey form değiştirmiş bir maddedir. kirlettiği söylenen yüzey de aynı biçimde dönüşmekte olan maddeyi kirletir. temizleme durumuysa o yüzeyi eski haline, yani hatırladığımız hale getirmektir.
çok titiz annelerin bir zerresine bile tahammül edemediği pislik.