bugün

peşinen söyleyeyim böylece tanımı da aradan çıkartmış olurum: cevabın, paranoyak kişiliğimin sevk ettiği hezeyanların uydurması olabileceğini de yadsımadığım sorunsaldır. hadi itiraf edelim. hepimizin zihninde ufakta olsa bir soru işareti bırakmıştır bu durum. ha '' kernel mühim bir şahsiyetmiydi de dert ettin? '' derseniz. cevabım hayır olacak. ama uzun zaman midemizi ekşitmiş olan bu adamın gidişi bende az da olsa merak uyandırdı. şimdi;

bir şeylerden şüphelenmemi zorunluluk kılan parametreleri sıralıyorum.

- bu adam giderken ne yaptı? tüm entrylerini sildi.
- kernel amadeus başlığının altında bir entry dolusu günah çıkardı. içerik ise; yok ben açtığım iğrençlikleri, toplumsal bilinci uyandırmak adına yaptım tarzı kıvırmalardı.
- beni sakın aramayın zaten bulamassınız. ben çok önemli bir mevki de çalışıyorum filan da dedi bu son entrysinde.
neden olabilir? bu parametreler beni şu noktaya sevk etti.

şimdi dilimin altındaki baklayı soğuk halde servis ediyorum.*
belliki bu adama bir yerden sağlam bir tehdit gelmiş. '' hoop arkadaş sen yazmakta özgürsün. ama insanları bu kadar rencide edemessin. '' şeklinde bir sansüre uğramış fikrimce. ve bu tehdit öyle haybeden de değilmiş belli ki. kernel kofti tehditleri ayırabilecek kadar kurnazdı çünkü. hatta hakkında birden fazla dava açılmış olabileceğini bile düşünüyorum. yoksa adam neden tüm entrylerini sildikten sonra, karşı refleks geliştirip sırra kadem bassın ?

bu durum tüm sözlükçüleri* şu meşhur ve eski felsefi sorunu irdelemeye yönlendirmeli ;

bu platformda ki özgürlük alanı nedir ? en önemlisi özgürlük nedir ?
sözlükçülerin kafa yormaları gerekmeyen sorunsal.
sorunsalının amına koymak istediğim sorunsal. parametrelerini sktiğim sorunsal.
o değil de neden uludağ sözlükteki entrylerini sildi sadece diğer sözlüktekiler kaldı? bence kernelce bir nabız yoklaması ve ego tatminiydi, başka birşey değil.
bu kadar ısrar etmeyin gelirse bu sefer daha iğrenç şeyler yazabilir, sonra da dersiniz biz bunun için mi edebiyat yaptık. sözlükte bir sürü eğlenceli, güzel yazar varken artık bitmeli şu kernel takıntısı. kernel treni kalktı çünkü. kalktı derken tren yol aldı manasında başka bişey anlayanın am*na korum ha.

son olarak da emel sayın'dan gelsin.

"dert ekleyip derdine
üzüldüğün şeye bak"
acaba misyonunu tamamladı mı? sorusunu da beraberinde getiren sorunsal.
(bkz: böyle sarılaydım gitme diyeydim)