bugün

haddini bilme sonucu ortaya çıkan olgu.
(bkz: bilmek bulmak olmak)*
(bkz: NE OLDUĞUNU BiLMEK)
(bkz: NE OLMADIĞINI BiLMEK)
kimsenin size kendinizi bildirmeye kalkışmayacağının alametidir.gerekli ve iyi bir haslettir.
tartı$ma srasında sık sık kullanılan, asla gerçekle$meyen eylemlerdendir.
atılıcak olan her adımda bir kez daha dikkat etmek.
her zaman önünde bir nokta olduğunu bilmek, bu nokta karşısında ne yapacağını bilmek, ne yaparsa noktayı geçeceğini bilmek, amaçlarını bilmek-hedeflerini, neyin gerçek neyin hayal olduğunu bilmek, toz pembeliğin sahteliğini bilmek, neyi yaşadığını bilmek ve neyi yaşayacağını bilmek, neden var olduğunu bilmek, sorgulamayı bilmek, beklemeyi değil aramayı bilmek, gelenleri de gidenleri de bilmek, evreni bilmek, sonsuzu bilmek, yaşamayı asıl ölmeyi bilmek, aslında hiçbir şey bilmediğini bilmektir.
(bkz: bireysel farkındalık)
endişe yayınları'nın 1990'da bastığı ali şeriati kitabı. kötü bir yayınevi tarafından, ortalama bir çeviri ve berbat bir kapak tasarımının yanı sıra yanlış yönlendirici bir önsözle yayımlanmış, özünde nitelikli bir eser. ali şeriati ile tanışmak için fena bir seçim değil ancak sanırım sadece sahaflarda bulmak mümkün.
rabbini bilmekle sonuçlanan eylem. ("nefsini bilen, rabbini bilir". hadis)
ince bir zeka çok az bulunan bir sezgi ile kişinin bedeninden çıkıp ruhuna teleskop ile bakması ...orada tüm dinamiklerini keşfetmesidir
kişinin istemlerinin kaynağı yaradılıştan kaynaklı ihtiyaçların varlığına dalalet ipuçlarının açıklanması konusunda rasyonel eşitsizliğin yapısal fonksiyonlarından gelen varolan hedonist gerçekçilikle birlikte vukü bulmuş kazanımların istik anlama gibi başka türlü anlama biçimleri de olduğu ileri sürülebilirse de, bu anlama biçimleri üstüne düşünülen olguların ki bunlarda varolan zeka pırıltıları gibi birşey desek yanlış bir anlam yüklemişte olmayız, bu anlama biçimlerinin istek veya istemsizlik baz alınıp anlamdırılması kişinin tercihlerinden öte doyumsal, beyinsel, biyolojik donanımlarıyla ilintilidir ki dediğimiz gibi bu donanımlar yaradılışla gelen kaynaktan beslenirler psikolojik problemleri ve özürlülük haricindeki örnekleri ayıkladığımızda. anlaşilıyor ki, şimdiki bilgimize nazaran bu biliçlilik durumunun bilgiye öncelik verilip varlık ona bağlansın, ister varlığa öncelik verilip bilgi ona bağlansın bu varlık, bu varlığı bilen bir süje ile nasıl temasa getirilmelidir? düşünen ben'den müstakil olan ve kendisine düşüncenin bağlanabileceği bir kavrayışla çözüme gidilecek pragmatik duyuların aslında özünde... he ya ama bir bakıma; kararlılığın halledilecekse önce konu ile ilgili güçlükler ortaya konmalı ve daha sonra bu güçlükler giderilmeye çalışılmalıdır mana durumundaki öğrenim pratiğinde.
çoğumuzun başaramadığı eylem.
insanın kendinden içeri başka bir kişiliği vardır. insanın kendisinden kendisine yolculuk etmesi ve gizlide duran kişiliğini bulup, kavuşması bu hayatın amacıdır. insanın fiziki varlığından ruhani varlığına yürümesi gerekir. modern çağın insanı kendisi hakkında çok az bilgiye sahiptir. bu konuda sığdır, derinliğini bilmez.
(bkz: bir ben vardır bende benden içeri)
zordur çünkü insan itiraf etmekten korktuğu şeylere de sahiptir. örneğin, yalan söylemekten keyif alan bir kişi bunu itiraf edemez ya da dedikodu yapmaktan ya da kıskançlıktan... farketmez. bu yüzden zordur.
kendini tanımak (veya bilmek) ciddi emek ister. canın acısa da uğraşıp didinip iyisiyle, kötüsüyle kendinde var olan özellikleri keşfetmen gerekir. bu keşif sonucunda önce bu özellikleri kabul etmek ve sonra da doğru olmayanları ortadan kaldırmak gerekir.
sorun anlaşılmadan çözüme ulaşılamaz.
''kendini bilen rabbini bilir.''

''her adem bir alemdir.'' (bkz: alem)*
sanırım kendini bilmek/tanımanın sınırı yoktur. ''kendini bilen rabbini bilir''; rabbini bilen neleri bilmez?
insanın kendini bilmesi güzeldir.
"sen kendini biliyorsan, bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır..."
cengiz aytmatov
haddini bilmektir,
ne istediğini bilmektir,
ilacını bilmektir,
ne götürceğini bilmektir,
kim olduğunu bilmektir ve cevapları bulmadan önce doğru soruları hazırlamaktır.
hiçbir zaman kendimizi tam anlamıyla bilemeyiz, zaten bunun olmasını beklemek de saçmalık olur. keşfedemediğimiz hep bir yanımız vardır ve o bizi hayata bağlar. insan bilmediklerini tüketemez, arayış içindedir her daim.
yalnızlığın ilerki evrelerinde başlıyan durumdur fakat toplumumuzun en az %75 i kendini bilmiyor tanımıyor en az ı oda burda hakaret anlamında soylemıyorum daha detaylıda anlatılabilecek bi şey aslında bu ama burda olmaz.
kendini bilmek, kainatı bilmektir ve Hakk'ı bilmektir.
kendini bilmek, insanın kendi bedenini, ruhunu, yeteneklerini, zekasını, gülüşünü, yürüyüşünü, tarzını, modasını, uykusunu ve haddini bilmesi ve tanımasıdır.
"tüm bilgeliğin başlangıcıdır." - Aristoteles (Mö.384- Mö.322)
kendini bilen rabbini bilir
rabbini bilen haddini bilir.
"Lambada titreyen alevi üşüteceğimi sanmıyorum" gerçek ile hayal arasında dolanmak.
güncel Önemli Başlıklar