bugün

borç veren adamdır. iyilik etmiştir, bir dostuna müşkül anında borç vermiştir. ama o pezevenk borcunu üzerinden aylar geçtiği halde ödememiştir. istemeye de çekinirsin. oysa o senden borç isterken hiç çekinmemiştir. üstelik borçlu olduğu halde yaşam kalitesinden zerre taviz de vermemiştir. bir de soruyor dümbük, "ihtiyacın varsa paranı vereyim" diye. sanki sadaka verecek pezevenk. sana ne lan benim ihtiyacımdan. ihtiyacım yoksa bile vermek zorundasın paramı.

vermeyin kardeşim, borç vermeyin. borç alan mal sahibi borç veren dert sahibi olur.
harfi harfine katıldığım durum.
ben de katılıyorum. bir de verdiğin parayı çerez parası gibi azar azar ödeyenler var. o da çok fazla can sıkıyor.
hayatım boyunca çevremdeki yakın insanlarla -özellikle hatırı sayılır miktarlar için- borç ilişkisinden kaçındım.

bunun da nedeni şu, bir insana borç verdiğinizde siz bu parayı ondan isteyemezsiniz kolay kolay, o insanın da durumu o parayı size geri ödemek için uzun süre müsait olmaz ise ister istemez o insan sizden uzaklaşır, görüşmek istemez, bahaneler bulur telefonlara çıkmaz ve bu durum dostluğu etkiler maalesef.

o yüzden bu tip muhabbetlere girmemek en iyisidir.