bugün

görsel
Giderler, ve bir daha gelmezler. Aynı insan gibiler.
kedi kadar insanı bir kerede silip giden hayvan görmedim.

çok kedi besledim de özellikle son ikisini anlatayım.

bir tane vardı, yavruyken aldım epey büyüttüm derken o esnada başka bir yavru kedi alıp ona baktım. benim kedi 2 gün kendini sevdirmedi, normalde hep sırnaşır, bol bol sevdirirdi ama sevince yerinden umursamaz bir tavırla kalkıp koltuğun diğer ucuna gidip oraya yatıyordu. zaten 2. günün sonunda beni terketti.

neyse.

bu aldığım yavruyu epey büyüttüm, sonra bir gün hamile olan başka bir kediye mama verdim diye bu piç de beni terketti. halbuki o da anne olacak, onunda bebekleri olacak ama yok kıskandı gitti.

çok kıskanç oluyor şapşikler.

ibnelik midir? evet, hiç umursamadan gitmesi bence ibnelik. hayvan arada bir gelir, bir sevdirir geri gider değil mi?

resmen ikisi de sildi beni!
görsel
sevmek, okşamak için elimi uzattığımda sessiz kaplan gibi kükremeleri. la ibne sevicem işte ne saçmalıyorsun.
çok komik başlık.

entryler başlıbaşına komik.

okumak bile yetti.

uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. kediler bahsi geçerken bile mutlu ediyor. kedimi özledim.
şöyle bir şeydir

http://www.youtube.com/watch?v=qaiYRlo5qLM
görsel
görsel
görsel
Daha yeni aldığımız tüle tırnağını geçirdi o.ospu ((((
bunlarla çok fazla haşır neşir olduğumdan aklıma gelen bir tanesini daha anlatayım.

aslında bunları kameraya çekip youtube' a yüklesem diyorum ama spontane yapıyorlar bu ibnelikleri. götlerinde kamerayla gezmek lazım 24 saat. neyse yapılan ibneliği anlatayım.

yine işe giderken bir sabah, yoğurt kabına süt koyup çıktım. apartmanın etrafını mesken tutan bir kaç tanesi geldi hemen, elimdeki sütü tanıdılar tabi, vay efendim miyav falan. neyse bu yalakalık faslını da geçelim.

koydum önlerine içiyorlar. 3 taneydi bunlar. aniden ortamlarındaki en ipnesi olduğunu düşündüğüm gri koca kafalı olanı geri çekilip önde süt içen garibanın kafasına pati attı. bunun kafa süte battı. irkildi tabi 10 metre öteye kaçtı ağzı yüzü süt. bir iki tıksırdı yalanmaya çalışırken, üzüldüm ama bir taraftan bir gülme geliyor. uzaktan gel korkma falan diyorum ama gülüyorum zavallıya. ben de az değilim neyse..

hayır tarafsız ikinci kedi noluyo la? gibi bi baktı bunlara devam etti süte..

ipneliği yapan sütünü içti diğeriyle beraber. neyse ki bitiremeden doydular da öbür gariban da gelip içti kalanı.

hayır kendini aslan mı sanıyorsun zibidi? en önce ben içecem tripleri.
görsel
görsel
suratıma bakıp ''veronica pompa istiyor'' diye bağırıyor hayvan.

sizden bir farkı kalmadı.

yardım edin.
Aniden çöp tenekesinden fırlamasıdır.
Mart ayinda alenen gorulen ibneliklerdir.
Maviş gözüne mi yanayım sarı gözüne mi dedirtir. Meaaav meaaav...
Evin içinde ever beni ever beni diyip duruyor dişi kedim.

Onunla çiftleşecek erkek kedi de yok öyle çakıp kaçmak biz namusa önem veren bir aileyiz ya bizle yaşar ömür boyu ya da çok bekler. swh

Dişi kedi kuyruk sallamazsa erkek kedi yine gelir çünkü bu erkeklerin doğasında var.
Yavru kediyse işiniz zor. Odanın dışına koyarsiniz o esikte ki boşluktan girer gelir başınızda miyavlamaya uyu uyuyabilirsen.
gece gece aniden çöp tenekelerinden hızlıca çıkmaları. o an nasıl sövüyorum anlatamam.
"kızım ver şunu, yeme gız" kulaklık, kablo vs kemirmeye devam etti ağzından alamadık kulaklığı.
"kızım oraya çıkma" -çıktı
"in gız ordan" -her tarafı dağıtarak indi
"miyav miyav miyavvvv"- odanın kapısı açıldı ve içeri girdi, 1 dk sonra "miyav miyav miyaavvv" odanın kapısı açıldı dışarı çıkması sağlandı.
görsel

böyle de uyuyabilir bu şerefsizler.
benim kediler işyerinin bahçesinde yaşıyor. elektrik ısıtmalı sistem ve köpek saldırısına karşı koruma tedbirleri olan yuvaları var.

bunlardan biri geçen ay hastalandı. kusma ve ishal oluştu. ateş yüksek, kafasını kaldıramıyor, ilaç içirdim onu da kustu. verdiğim yemekleri bu yiyene kadar diğerleri silip süpürüyor. bunun üzerine akşam odama yerleştirdim. her türlü lüksü sağlayıp gittim. sabah geldiğimde pencerenin önüne yatmış güneşleniyordu. aşağıda beni görünce miyav dediğini dudak hareketinden anladım. durumu daha iyi ve keyfi oldukça yerindeydi. bir geceyi daha benim makam odasında lüks içinde geçirdi ve sonra bahçedeki yaşam alanına götürdüm.

lakin bu çahal odanın lüksünü ve sıcaklığını unutamadı. her akşam kapılardan geçmeyi başarıp, merdivenleri koşarak çıkıp odama geldi ve abi ben burada kalayım yaaa şeklinde miyavladı. doğal olarak her akşam biz bununla tartıştık ama laftan anlamak istemiyordu hain. her akşam kucağımda bahçedeki yuvasına götürüyordum.

en son, bir akşam başka bir odada toplantı yapıyorum, bir an kulak kesildim, benim odadan acınası bir miyavlama sesi geliyor. hemen kalktım odama gittim. bu çahal benim deri döşeme makam koltuğuna oturmuş ve öylece miyavlıyor. yanına varınca kalktı ve ben koltuğuma bırakmış olduğu bir avuç ishal sıçmıkla karşı karşıya kaldım. rezalet bir koku ortama hızla yayılıyordu.

gözlerime bakıp acınaklı bir miyavla, abi bak yine hastayım bu gece ben burada kalayıp dedi. ama tepem atmıştı bir kere. ulan çahal bari saksıya falan sıçsaydın diyerek bunu enseden yakaladım. kıçını ve kuyruğunu muslukta yıkayıp ( yıkamasam yuvayı enfekte edecek ) bahçeye götürüp attım. böylece işyerine epey madara oldum ama çahal bir daha odama çıkmadı.
görsel
görsel