bugün

Karşısındakinin psikolojisinde büyük yıkımlara yol açaçak olan adamdır.
kavgadan hemen önce sessizce gözlüğünü çıkaran adamdan daha iyi görüşe sahip olan adamdır.
s.ker. kaçın.
o ceket çıktıktan sonra sorunu hiç bir şekilde çözemeyecek insandır.
Gösteriş meraklısıdır. Allah bilir köstekli saatide vardır bunun.
(bkz: tehlikeli adamdır)
kavgaya farklı boyut katan adamdır.

(bkz: don atlet kavga etmek)
akabinde pantolonunu da çıkarıyorsa başına gelecekleri tahmin etmiş olabilir.
cuma günü icra edeceğim sanatın ta kendisidir.
önceden planlanmış olması işi suikast tarafına itebilir ancak kafa , yumruk ve de tekmelerimi tamamen doğaçlama atıcam.
akıllı adamdır.varsa gözlüğünü saatini de çıkarır.
(bkz: gömleğin kol düğmelerini itinayla açan adam)
rahat yumruk atmak için önlem alan kişidir. veya yiyeceği sopanın farkında olup ceketinin kirlenmesini istemeyen kişidir.
ceketine kan bulaşmasın diye özen gösteren adamdır. ortada delil bırakmıyordur.
amınıza koycam sizin demeye getiriyordur. asil duyguların insanıdır. kavgadan sonra zevk sigarası yakar.
adamın köküdür.
ceketi sağlama alıp, kavgaya yavaş yavaş hazırlanandır. genelde ceket, kavgaya girmeyen tipe emanet edilir.
ceketini çıkarma hareketinden sonra sporcu kuzenimden ağır şekilde dayak yiyen adamdır.
üsütündeki fazlalıkları atıyodur.tam konsantransyon budur işte..
çıkaramadan kafa yemesi de olanaklıdır.
hazır konu açılmışken kısaca özet geçeyim. ben ceketimi çıkarırken çocuk bana kafa attı. allahtan reflekslerim güçlüydü ve kaçtım. çeneme isabet etti. hafifçe sarsıldım ama bir şey olmadı. sonra bir güzel dövdüm şerefsizi.
hemen ardından karşısındaki elemanı şok edicek bir yumruk savuracaktır. boş boş konuşmaya gerek yok o ceket çıktıysa patlar aga. * dur toparlayım konuşmanın alemi yoktur artık o bakımdan adamın dibi delikanlımız denyoyu şaşkına çevirip yere seriverecektir.
kavga tecrübesinin aşırı yüksek olduğunun görsel kanıtıdr, eylemin zararlı sonuçları artık maddi boyuta varmıştır ve takim elbiseye kıyılamamaktadır.

takımdan ayrılabilecek kıyafet uzuvları ayrılır ve girilir.
aynı amcamız veya abimizin gelecekte pantolonu da çıkarabileceğini kahneden harekettir.
saygıyı hakeden bir insandır.
kavgada mantıklı davranmasını bilen bize kavgayı sevdiren saygıdeğer insandır.
kavganın tekniğini bilen adamdır. nereye vuracağını, hangi açıyla vuracağını bilir. o yüzden de rahat hareket etmek için ceketi çıkartır. öyle ne diyon la sen? sen ne diyonla? diye saçma sapan ağız dalaşmalarına da girmez. ceketi çıkartır, vurduğunu gezindirir. (bkz: takımelbiseli boksör) (bkz: takımelbiseli tekvandocu) gibi arkadaşlardır...
sizi duvardan sektirecek kişidir. adı sadullah taşdöğen. sırf adıyla bile üç yumruk gücünde bir etki bırakması lazımken bizim yaptığımaza bak bi. tey allam;

sene epey var, düşünün ben 16,5 falanım. montun elde zig gibi taşındığı bir mevsimde bizim andadolu lisesi tayfasıyla akşam dolaşıyoruz. birazdan kendilerini yakinen tanıyacaksınız. hepsi alışı verişi kuvvetli, ele gelen çocuklar, bilimsel döverler adamı, ocak dışı kalırsınız.

neyse gezerek camiyi geçip, parkta bir posta sigara yarımladık. ilköğretim okulu civarına geldiğimizde bir vaveyla koptu ki vay anam vay. karanlıkta biri son derece estetik küfürlerle bize mitralyöz ateşi açmıştı ve sebebini bilmediğimiz bir şekilde kavganın içine çekilmiş olduk.

şimdi bizim keçi ilker var, bu taarruza bir iki havan topu gibi küfürle yanıt verdi. elinde montunu zig gibi tutan ben de bir ara atarlanır gibi oldum. ancak diğer arkadaşların karşı ateşi yeterli olmuştu ki sessizliği sağlayabildik. evet almanlara müttefik osmanlı paşası gibi savaşa girmiştik artık, ben de o savaşın ortasında tarihin tekerrür etmesini izliyordum. derken karşı taraftan, sıcak temas teklifi geldi "götünüz yüyosa okulun bahçesine gelün amına goduklarım"

teklif derhal kabul edildi. hızla olay yerine intikal ederken kendimi adrenalin dolu koca bir taşak gibi hissediyordum. zaten mont ta zig gibi, koşuyoruz.

bir anda saflar birbirine girmeden önce biraz geride kaldım ve o'nu gördüm: sadullah taşdöğen

ceketini usulaca çıkarıp okul duvarının üzerine özenle katladı. omuz vatkalarını bile düzelttiğine yemin eden arkadaşlarım var. karanlıktı seçemedim. diğer rakiplerimiz senkronize hareketlerle pozisyon alırken sadullah sakince bizi bekledi.

montu elimde zig gibi tuttuğumdan mıdır nedir, bizim taraftan herkes, keçi ilker bile, sırtından sıyırdığı montu ceketi koluma bırakmaya başladılar. bir anda geri hizmete atılmıştım. elimde bizim tarafın bütün ilkbahar yaz kıroasyonu ile portmanto gibi kalakalmıştım, mağrur bi hüzün duyumsadım.

içimden, "skerim lan ben neden vurmuyorum diye ergen ergen şeyler geçti. attım elimdeki emanetleri ya allah diyip yardırdım. hemen önümdeki keçi ilker sadullah'a doğru koşarken, ceketini usulca çıkaran adam bizim elemanlardan birini duvara çarptı. duvardan sekip önüne düşen arkadaşımızın hunharca boynuna basıyordu. ilker ise bu dehşetli manzaraya rağmen duramayacak kadar ivmeli bir tekme hazırlamıştı. sadullah, ilker'in tekme atan bacağından tutup savurarak onu da duvara çarptı..

bu hayvan oğlu hayvan iki kişiyi şimdiden ceylan motifli duvar halısına çevirmişti. her erkek gibi buna kayıtsız kalamzdım.

usulca geri dönüp montları topladım...

(bkz: anlatınca komik olmuyo)
sırf kavgadan önce belirli bir karizma sağlayabilmek için ceket giymiştir. çünkü o ceket sessizce çıkartılırsa psikolojik üstünlük elde edilen taraf olunur.
güncel Önemli Başlıklar