bugün

camın önünde klasik müzik dinlerken nescafe içmek bunlardan bir tanesidir.
Evinizin kapısına çıkıp pisi pisi kuçu kuçu diye bir süre ünlemek.

Çok ani bastırdı kar, zavallı birkaç aç kedi köpek ne olduğunu anlayamadan dolanıyordur ortalıkta kesin, onları apartman girişine almak, hadi olmadı bir kap yemek vermek ne güzel bir mutluluktur.
muşamba alıp bayır aşağı kayılır.
pencere önüne eppek bırakmak.
kuşlar onları acıkınca yiyor amk...
galatasaray-juventus maçına gitmek harici şeylerdir.
Sokakta üşüyen hayvanlara evinizi açmak, o olmuyorsa kuyulara köşelere karton kutular koyu içine yemek koymak olabilir.
nane limon + çiçek balı + yulaflı pesküvüt yiyorum feci gidiyor.. lapa lapa kar yağıyor ohem bohem ayn sıvayn draya kurze.
Tadını çıkarmak. Değerini bilin derim. Eğer burada kar yağsaydı şimdi -ki şuan masamın üzerinde duran Okita Sougo figürümün canlanma ihtimaline eşit kar yağması- direk çikolatalı sütümü ya da kahvemi kapar pencerinin önüne kurulur, yazı yazardım. ilham verirdi bana o bembeyaz kar. Ah nerede?
güzel bir yemek yapıp, mum ışığında yağan karı izleyerek yemek.

not; başlıyorum yemeye.

not 2 ; afiyet olsun efendim.
perde tamamen yana çekilir, lapa lapa yağan kar seyredilerek hülyalara dalınır. 'kibritci kız' örneğindeki gibi mesela...
bir kahve alınır, koyu olması tercihlidir. turuncu gökyüzüne bakarken Grup Yorum'dan Dağlara doğru'yu dinleyin.
Gökyüzünde yıldız arayın. anılara dalın. melankolik olun. en güzel anılarınızı hatırlayın. sonra anın tadını çıkarın.
gökyüzünün turuncusuna karların beyazına dalın, geceyi sabah edin.
özledim böyle yapabilmeyi.
Kardan adam yapıp dertleşmek.
bilgisayar oyunu oynamak.
Totonu yaya yaya uyumak çok hoş olur bence.