karl marx ın kötü bir sosyolog olması

yaptığı sosyolojik ve siyasi çıkarımlarının tutmadığından anladığımız realite.

iyi okuyun sözlükteki bütün solcuları adım adım göt edicem entelektüel olarak.

1-
karl, sosyalizm'in sanayi devrimini gerçekleştirmiş kapitalist toplumlarda olacağını öngörmüştü ama bütün sosyalist devrimler kapitalist ekonomik koşullara geçmemiş tarım toplumlarında oldu ve sosyalizm bu toplum, ülkelerde yürürlüğe girdi. (sovyetler, küba, çin, vietnam, angola, k.kore...)

aslında sosyalizm bu ülkelerde modernleşme aracı olarak kullanılmaktan öteye gitmemiştir. bakınız çin; adamlar sosyalizm ile sanayi toplumuna geçtikleri an kapitalizme geçtiler doğal olarak yani marx'ın toplumların evrimi piramidi aslında tam tersine işliyor.

2-
karl'ın bir diğer saçmalaması, işçi sınıfını yani proletarya'yı ciddiye alıp bu sınıf üzerinden bir toplum mühendisliği inşa etmesidir. farkettiğseniz hiç bir kapitalist ekonomik koşula geçmiş toplumda marx'ın öngördüğü gibi sosyalist devrim olmamıştır. neden acaba? çünkü işçi sınıfı cahil ve yüzeysel bir kitledir, marx bu kitlenin psikolojisini zerre anlamamıştır. bütün kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı sermayenin onlara verdikleri ucuz sendikasal haklara ve iş güvencelerine tav olmuştur. yani karınlarını doyurmak uğruna köle olmayı kabul etmişlerdir. zaten bu cahil işçi sınıfı marxizmi anlayabilecek kapasitede bir algıya sahip değildirler ve zaten de olamazlar. anca 1 mayıs denilen bayramda sistemle el ele kendilerini tatmin eder bu hıyarlar.

herşeyi geçtim bu kitlenin bir sitemi, ülkeyi yönetebilmesi entelektüel olarak mümkün değildir.

3-
karl'ın bir başka saçmalaması da kapitalist ekonomik koşullara geçmiş bir toplumda en kalabalık kitlenin işçi sınıfı olacağını öne sürerek (bazı ülkelerde hala en kalabalıklardır) doğal olarak iktidarı bu işçi sınıfının ele geçireceğini öne sürmesidir :(

bu öngörüdeki algısal ve bilincsel anlamsızlıkları es geçerek söylemeliyim ki, zaten günümüzde gelişmiş kapitalist toplumlarda hizmet sektöründe çalışan insan sayısı işçi sınıfına mensup kişi sayısını geçmiştir; yani marx, otomasyonu akıl edemedi :(

sizin anlayacağınız şekilde söyliyim; artık fabrikalarda bundan 40 yıl öncesindekine nazaran bir işi 20 işçinin yapacağı bir işi bir robot tek başına yapabiliyor ve sanayi sektöründeki işçi sayısı teknoloji ilerledikçe azalıyor.

marxcığım tezinin über bilimsel olduğunu iddia etsede bugünkü teknolojik gelişmeyi akıl edememiştir ne yazıkki.

3.5-
peki günümüzde en kalabalık sosyolojik kitle olan hizmet sektörü çalışanları sosyalist bir devrim yapabilir mi?

- unutmayalım marx, bütün tezlerini "emek gücü" kavramı üzerine yapmıştı, yani kas gücü.

benim şahsi fikrim beyaz yakalılar başta olmak üzere bu hizmet sektörü çalışanlarının bir devrim yapma ihtimali işçi sınıfının devrim yapma ihtimalinden bile çok daha azdır. çünkü bu kişiler kapitalist sektörün piçleridir. etrafınızdaki bu insanları biraz inceleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız. bu insanlar işçi sınıfından bile daha şerefsiz ve hedonist insanlar, sistemin öz konformistleri...

not:
tarım toplumunda yaşayan köleler marx'ın saçmalamalarına rağmen daha onurlu ve özgür bir algıya sahiptirler ve bunu bize tarih gösterdi.

sosyolog ve teorisyen arasındaki farkı bilmeyenlerce ortaya atılmış, verilmiş en yanlış önermedir. karl marx modern sosyal bilimlerin oncusu olmuş bi sosyologtur. teorisyenliği ise olaya sadece bulundugu yıldan bakan ileriyi düşünemeyen düz adamlarca gereksiz veya yetersiz bulunabilir. fakat gelişmiş toplumların şu anki en buyuk problemi sosyal adaletsizliktir. eh zaten amerikada bile (bir zamanlar sosyalist/komunist terimlerini hakaret amaçlı kullanmış bi coğrafya) bill clinton; amerikaya sosyalizm gelsin istiyosanız obama'ya oy verin demesi ve healtcare projeleri amerika'daki insanların bile kapitalist düzenden ne kadar rahatsız olduklarını gosteriyo.
ayrıca bu teorilerin kapitalizmi dizginlemek için ortaya atılmış bi anti-tez olduğu da rahatlıkla soylenebilir. sonucta artık ''çocuk işci'', ''sömürge'', ''kölelik'' vs. kavramları hiç bi toplum için olumlu bi anlam ifade etmiyo artık. eh tabi bu algının değişmesinde de karl marx'ın emeği yok, kotu bi teorisyendir demek çok komik olur.

sözlükteki kafa siken komünistlerin sadece eksileyek tepki verdikleri tespit. kapasiteleri yetmedi demek...

sözlükteki solcu olmayanların marxizm eleştirisi yapabilecek kapasitesi olmadığının farkında olan bir yazarın tespiti. hepiniz cahilsiniz...

(bkz: cevap veremedi)

doğru önerme. marx der ki bir şey olmuşsa öyle olması gerektiği başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur. bu durumda proletarya diktası olmuyorsa olmaması gerektiği için olmamıştır. bu durumda proletarya diktatöryası olacak diyen marx yanılmıştır. becerememiş bu işi. sadece arkasında müritler bırakmış. din mi lan bu?

henüz işletme 1. sınıf ve ya iletişim faküldesin de her hangi bir bölüm okuyup kapitalist hocasından duyduğu yüzeysel eleştirilerle üzerinde düşünmeden kopya usulu ile ileri sürülmüş önermedir. aslı astarı yoktur.

1) sosyalizmin işçi sınıfı dediği sınıftan sadece bu gün fabrikalarda çalışan işçileri anlamaktan dolayı oluşan bir yanlış anlaşılmadır. temel anlamda sermayenin özel kişilerce idaresine karşılık gelirken bu pek ala tarım ülkelerinde de görülebilmektedir.

2) bu gün gönül rahatlığıyla söylenebilen işçi sınıfı cahil ve yüzeysel bir kitledir sözünün tek sebebi kapitalizmin işçi sınıfını medya ve aracıları ile cahil ve yüzeysel bırakmasıdır. kaldı ki deformasyon zaten tüm toplumda görülmektedir. bu gün bu kadar basite indirgenen doğal olan bir çok insan hakkı yine bu işçi sınıfı sayesinde doğmuştur. illede bir fransız ihtilali beklemiyor zaten kimse. sermayenin verdiği basit haklara kanan kitle elbette varıdır yalnız dikkat edilmesi gereken nokta bu kitlenin sadece işçi sınıfından meydana gelmediğini fark etmektir.

sanıyorsunuz ki sosyalizm demek orta çağdan kalma teknolojilerle yaşamayı sürdürmek demek. bu gün sistem diye adlandırdığınız bir çok durum kapitalizmin değil yaşanılan çağın, insanlığın gereği ve getirdiği bir şeydir. bayramların sisteme dahil olması onları hakir göstermez elbet.

3)yine aynı şeye geliyoruz. işçi sınıfı olarak sadece fabrikada çalışan adamı algılayan beyinler elbette ne kapitalizmi ne de komünizmi anlayamayacaklardır. ve bizzat ülkemizde de görüldüğü üzere bu kitle iktidarın hala belirleyicisidir.

hizmet sektörünün kapitalizmden nemlendiği doğrudur. lakin aynı mantık dahilinde zaten bazılarının deyişi ile ''işçi sınıfı'' da kapitalizmden nemlenmektedir. aslında günün koşullarında ki her olayı kapitalizme yıkmak ne kadar yanlışsa ondan ayrı düşünmekte aynı yanılgıya sebep olmaktadır. yani doğru deyiş ile iççi sınıfı ki toplumun büyük bir kısmını oluşturur en kapitalist ülkelerde bile hala karl marx'ın öngördüğü potansiyele ve işleve sahiptir.

velhasıl kelam bu konulara kafa yormak iyidir. lakin olmuyorsa da zorlamamak gerekir. aptal saptal kelime oyunları ile algı farkı yaratmaya dayalı önermeler elbette güldürücüdür.

bazı komünistlerin canını sıkan gerçek.

komünist olmamama rağmen kabul etmem. fikirleri bu kadar çok kişiyi etkileyip değiştiriyorsa kötü demek mantıksızdır. ha düşüncelerini beğenmeyebilirsiniz orası ayrı.

dedi günde 3 defa otuz bir çeken ergen.
yanlış önerme.

Neye göre kime göre?

Graham bell telefon icat etti. Akıllı telefon icat etmedi, 13 mp'lik kamera telefonda yoktu diye başarısız mı? Onun icadına başka yöntemler, teknoloji ve zaman eklenerek telefon şu anki haline geldi. Benzer durum sosyal bilimler için de geçerli. Karl marx'ın görüşleri zamanını yansıtmaktaydı. Üzerinden zaman geçti, başka fikirler eklendi.

sözlüğün gelmiş geçmiş en iyi tespiti.