bugün

Bayiliyorsunuz her şeyi romantiklestirmeye. Şah'tan yardım almamış falan komik iddialar bunlar. Adamın son çabası, can havliyle iran'a kaçmaktı AMK ahahahan.

Hayır, Osmanlı'nın yaptığı eziyetlerde hemfikiriz tamam da hayallerle, efsanelerle anlatınca gerçekliği kayboluyor.
giriş:
uzun anlatacağım gözünüz yorulur,
taraflı anlatacağım çünkü tarafım.
yinede okumak isterseniz, buyrun :

Yıl bilmem kaç yada hadi bilelim 1527 imiş.

Hacı bektaşı veli'nin postu Kalender Çelebide. Yani Tüm bektaşi dergahlar, tekkeler onun iki dudağına bakar. Köylük yerlerde yaşayan kızılbaşlar ise onu Alinin avazını taşır olarak bilir. Hacı bektaşı velinin soyundan gelip postuna oturmak bu, az mı?
Postunda oturur Kalender şah; pir sultandan deyiş dinler, deyişlerine deyiş der. gelenlerle sohbet eder.

Osmanlı tahtında Sultan Süleyman, seferlerin yönü avrupa. Yönetime gelemeyen, padişaha yaklaşamayan, askeri alanda yükselemeyen, saraya gelin olarak bile giremeyen, kul olan ; lakin her vergi zamanı ekende biçende olmayan leşkerin kapısına dayandığı, malını gasp ettiği vermezse canından ettiği, savaş zamanı ön cepheye sürdüğü türk köylüsünün canına tak etmiş.

canına tak edeni susturma görevi kadılarda, softalarda, şeyhlerde. lakin onları dinlemeyen fetvalarına kulak asmayan da birileri var elbet.

Baba Zünnun köylüsünün evini dağıtan vergi memurlarına çekmiş kılıcı, evvela onları öldürmüş. sonra almış köylüyü ardına hükümet konağına. yakmış, yıkmış. zorla alınanı zorla almış lakin kaybettiği canların acısı geçmemiş. Toplaşmışlar, yürümüşler her yetkiliden başkasına. yırtık gömlekle, çarıkla, tahta sopayla, kör kılıçla.
dağılmışlar.

ilyas dede çıkmış bizim oralardan. Ektiği biçtiği istanbula çeşme için osmanlıya. oğlu kardaşı savaş için osmanlıya, kulluğu dahi osmanlıya. onu da dağıtmışlar.

sivastan başkası, maraştan başkası, izmirden başkası.

Osmanlının zulmü meşhurdur da karşısındaki kızılbaş köylüsü olunca daha bir meşhurlaşır. analar bebelerini etekliklerinin altına saklarmış ki bizi öldürünce bulamasınlar deyi. çünkü buldum mu kafiri devşiren osmanlı yarın baş kaldırmasın diye bebeği de kırarmış.
öyle ya kundakta ki kardeşini boğdurtan ele ne etmez?

Anadoludan kalender çelebiye çağrılar artmış, medet şahım, medet!
insanların canına tak etmiş.

Baba zünnun kalkmış çelebinin yanına gelmiş hal anlatmaya,

sorsan Anadolu da her şey güllük gülüstanlıktı da KAlender şahı, safeviler kışkırttı derler.

Kalender şah vermiş buyruğu :
Huruç için hazırlıklar başlasın, isyan bayrakları kazovaya dikilsin.

Yürürmüş huruca kalender çelebi yürürmüş de neye yürüdüğünü de bilirmiş.

Ölüm gelecek. Öyle de gelecek böyle de gelecek.

30 bin kişi toplandı kalender çelebinin etrafında.
O zaman anadolunun nüfusu kaçtı ki?

Anadolu beyler beyi behram paşa, karaman beylerbeyi mahmut paşa, sivas beylerbeyi yakup paşa, diyarbakır beylerbeyi deli hüsrev paşa, halep beylerbeyi hepsi yenildi. amasyada ki tokattaki defterdarlar dahi öldürüldü.
kalenderin canları öyle vuruştular ki gün gelir düşman savaşmaya korkardı. desteğe gelen pargalı ibrahim savaştan kaçanlarla yaralılarla askerlerinin konuşmasını yasakladı ki kalender çelebi canlarının efsanesi askerini korkutmasın.
Sonu da Sonunu da bilen kalender çelebiyi bile umutlandırdı bu olaylar.
o bile umutlandı ya, karşısında silah, tüfek, hile vardı.

Kalender çelebi ve sadıklardan olan dündar beyin başı saraya gönderildi. Pir sultan abdal yaralı kurtuldu. tüm müritler öldürüldü.
Hacı bektaş postu sahipsiz kaldı.
çıkan son alevi isyanıydı.

isyan edenler sonunu az çok bilirler.
çoğu isyanın başında görür kendi sonunu, darağacında sallanan vücudunu ya da kanlar içindeki bedenini.
isyanı başlatanlar tahmin ederler başlarının kimin ellerinde dolaşacağını.
ama bıçak kemiğe dayanınca, hak aramak gerekir. Hakkını aramayan hakkıyla beraber şerefini de kaybeder.
yoksa
Hüseyinde biliyordu 72 kişiyle yezidi yenemeyeceğini
pir sultan abdal da biliyordu bir avuç insanla hızırı yıkamayacağını
kalender çelebide biliyordu sonunu.

dedim ya bazen ölümsüz olmak için ölmek gerekir. çünkü ölümsüz olursan kazanırsın. mazlumlara umut olmak zaferlerin en güzeldir.
alevilerin yanı sıra, içinde alevi de sünni de bulunan, osmanlı'nın oyunlarından bizar olmuş sipahileri de ayaklandıran alevi dedesidir.

meselenin sipahileri ilgilendiren yönü şuydu: osmanlı'da enflasyon yaşandığı halde askerin gelirlerinde düzeltme yapmak noktasında her zaman bir isteksizlik olagelmiştir. nitekim günlük iki akçe olarak belirlenen ve kolay kolay düzeltilmeyen yeniçeri ulufeleri sonraki zamanlarda yeniçeri isyanlarına ve yeniçerilerin esnaflık yapmasına sebep olmuştur. bu düzenden sipahilere düşen pay ise gelirleri kendilerine tahsis edilen tımarların, görünenden yüksek geliri olması gerekçe gösterilerek daraltılmasıydı. bu işin iki nedeni vardı:

birincisi genişletilmek istenen has topraklarına (gelirleri padişaha, hareminin önde gelenlerine, vezirlere, paşalara, beylere verilen topraklar) yer açmaktı.

ikincisi ise şöyleydi: en düşük tımar yıllık 2000 akçe olarak hesaplanmıştı. her sipahi rütbesine göre geliri olan bir tımardan faydalanırdı. fakat enflasyon sebebiyle fiyatlar artınca tımarın gelirleri de artıyordu. diyelim ki bir sipahiye zamanında defter edilirken 2000 akçelik bir yer ayrılmış olsun. fakat enflasyon sebebiyle tımarın geliri 3000 akçeye çıksın. o zaman sipahiye "hakkın 2000 akçedir" denilerek toprakları daraltılıyordu. oysa sipahinin geliri enflasyon sebebiyle 3000 akçeye çıkmış bile olsa satın alacağı mallar da pahalılaştığı için reel geliri 2000 akçeydi. ancak merkezi hükümet bu gerçeği görmezden geliyordu.

bu gibi uygulamalar zamanla sipahiliğe rağbeti azalttı. paşalar artan has gelirleriyle kapılarında atlılarına sekban ve yayalarına sarıca denilen maaşlı askerler beslemeye başladı. söz konusu askerlerin gelirlerinin kaynağı paşalarının kesesi olduğu için, sonradan yaygınlaşan ve bir çoğuna paşaların önderlik ettiği celali isyanlarında, paşalar kendilerine bağlı olarak isyan edecek asker bulmakta zorlanmadılar. oysa eski düzende paşaların güvenebilecekleri sadece nispeten az sayıdaki ağalardan oluşan kapı halkıydı. onlara dayanarak isyan çıkarmaları çok zordu.
Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunlarından olan Kalender Çelebi Osmanlı'ya başkaldırısıyla bilinir. Aleviler arasında Kalender Şah diye de çağrılır. Isyan Alevi-Bektaşilik merkezli yapılan en büyük isyandır. 40.000 den fazla dede, baba, müritiyle tahta kılıçla -bilindiği gibi dervişler tahta kılıçla savaşır- isyana girişen Kalender Çelebi büyük bir alanda etkili olmuş ancak tüfek ve top sahibi Pargalı Ibrahim Paşa'nın komuta ettiği Osmanlı ordusu tarafından öldürülmüştür. Isyandan sonra sadece 2000 isyancı kalmıştır. Öldükten sonra uzun bir süre Bektaşi Tekkesi'nin mürşit postu boş kalmıştır. Mezarı kendinden önce postun sahibi olan Kızıldeli Sultan'dan olma Balım Sultan'la birlikte bulunduğu Hacı Bektaş Veli'nin türbesinin doğu kısmındadır. Popüler kültürde Muhteşem Yüzyıl dizisinde gösterilen ve çalınan 'pirlere niyaz ederiz' adlı deyişiyle tanınır.
osmanlı isyancısı alevi-bektaşi dedesi. isyanı türkmen beyleri tarafından taraf bulmuş ve kısa zamanda güçlenmiştir. ancak pargalı ibrahim paşa ufak bir kuvvetle ve mükemmel bir siyasi zekayla bu isyanı bertaraf etmiştir.
alevi değilim. sünniyim hatta koyu bir sünniyim. ancak burda kesinlikle haklı taraf onlar. zira sen adamların kutsalıyla dalga geçersen elbette sana isyan edeceklerdir. bazı sipahi andavallar islamiyetin hoşgörü dini olduğunu bilmeden bu işlere kalkışmış. sonuçlarıda binlerce insanın ölümü olmuş tabi.
osmanlı devleti'ne isyan etmiş bir alevi-bektaşi türkmendir.
isyan etmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

-osmanlı'nın Yavuz sultan selim döneminden itibaren açıkça kızılbaş katliamlarına girişmesi ve onları dışlaması.
-türkmen beyleri'ne haksızlık yapılması, topraklarının ellerinden alınması
-gereksiz yere hazineden fazlaca harcama yapan sultan süleyman'ın halka ağır vergiler yüklemesi.

bir alevi-bektaşi dedesinin osmanlı sipahileri tarafından sakalları kesilerek alay edilmesi olayı ateşlemiş, kalender şah birçok müridi ve kendisine katılan isyancıyla ayaklanmayı başlatmıştır.
(bkz: pirlere niyaz ederiz)
Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunlarındandır, yani Hacı Bektaş-ı Veli'nin Kadıncık Ana'dan burnu kanı damlasıyla doğma öz oğlu olan Habib Efendinin soyundan gelmedir. Onların inançlarına göre Kalender'in babası iskender, iskender'in babası Balım Sultan, bunun babası Resul Çelebi bunun da babası Habib Efendi'dir.

http://www.pirsultan.net/...=15&ID=93&aID=223

ayrıca; http://www.youtube.com/watch?v=sId0ff9H2FU