kadıköy sokaklarının sidik kokması

yılların kadıköylüsü olarak altına imzamı attığım durum.

bu sidik kokusu hem hayvan sidiği hem de insan geçinen hayvanların sidiği.

Hayatında bir kez kadıköy'e gelmiş insan bile "bu ne koku amk" diyor. her yer leş, her yer kedi, her yer biracı dolu.

o koku başta ümraniye çeşitli yerlerden gelen 2 ve 4 ayaklıların giderken bıraktıkları pisliklerinin kokusu.

~~beyaz masa . sokakları deniz, denizi sidik, kızları hem deniz hem sidik kokan semt.

kedi besleyen insanlar olduğu sürece iğrenç kokuları duymaya devam edecegiz.

evde kedi besliyorlar sonra evden taşınıyorlar kediyide sokağa bırakıyorlar böyle bir durum var. eskiden bukadar çok kedi yoktu.

kumru kuşunun yumurtasını çöpe attımı bas bas bağrıyorlar. tavuğun yumurtasını atsam ses çıkarmıyorlar. koskoca inegi kesiyorlar sesini çıkarmıyorlar.

1700 yıllarda ingiltere sokaklarında kanalizasyon yoktu. millet kap içindeki bokunu sokaga atıyordu pis kokular yüzünden kokular çok agırlaşınca dayanamayıp meclis izne çıkmış.

solcuların komunistlerin çok oldoğu yerde olması normaldir..

(bkz: fenerbahçe nin bok kokması)

geçen yaz gece 2-3 sularında bahariyedeki arkadaşınım evinden moda caddesindeki evime * gitmeye çalışıyordum. kadife sokakla bahariyeyi birleştiren kilisenin olduğu sokaktan geçeyim dedim. şu milletin yere oturduğu. tabi o saatte iki üç grup kalmış sokak boş. onlar nasıl duruyor o kokuda anlamadım geri zekalılar. her yer boş bira şişesi 300 tane şişe bir sürü cam kırığı. onları geçtim de hava normalden 10 derece daha sıcak ve ağır. leş gibi koku. abartmıyorum köşedeki çöp kutusunun etrafı sırılsıklam sidik yerler bildiğin sulamışsın gibi ıslak. tek büfeye kadar koşa koşa nefes almadan gittim. unutamıyorum ya eşşolueşşekler nasıl bir şey bu.

unknown adli yazarin entrisini biri bana tercüme edebilir mi, tek basima anlayamadim amk.

rezilliktir, ayıptır be.

kedi sidiği kokusunu geçtim, bok kokuyo. hadi onu da geçtim bu götü boklu eylemciler yüzünden habire biber gazı yiyoruz. ulan moda'da üç beş tur atmaya gidemez olduk. sokakta caddede rahatça gezemez olduk.

kayalarda oturacak oluyoruz kokudan başımız dönüyo, geçen gün sevgilimin üzerine çıkardım, çocuk beni terk etti.

daha ben ne diyeyim? allah hepinizi ıslah etsin.

sidik değil aşk kokmaktadır.

Sahil kokuyor, kurbağalıdere kokuyor eyvallah da moda da bi türlü alamadığım koku. Bende mi bi sorun var aydınlatın beni..

çok fazla insanın sokaklara işemesinden kaynaklanmaktadır. bunun haricinde özellikle rıhtım tarafında bolca öğrenci, erasmus ile gelen yabancı öğrencilerin yaşıyor olması ve bu kişileri kedi beslemeleri, okulları bitince de bu kedileri sokağa terketmelerinden kaynaklanan kedi pisliği kokusu da etkilidir. o ara sokaklardan rıhtıma inerken, kaldırımlara bakın komple kedi bokudur, bir de akşamları köpeğini sokağa sıçtırıp bokunu orada bırakan orospuçocukları türedi ki, alayının amına koyim! hele bizim sokağa afyon sucuğu gibi sıçan bir köpek var, denk gelirsem hem köpeği, hem de sahibini bir arada sikicem.

hayvan sevin tabi, güzel bir şey bu ama bunu yaparken insan sağlığını da düşünen be amına koduklarım.

Kadıköy de takılan varsa hala sado mazo yapmaya falan gidiyordur herhalde.

işemeli sıçmalı ayin..

Böyle neslin amına koyum.

Maalesef.

Hep derim, eski sekülerler daha iyiydi diye. Şimdikiler insan emaresi göstermiyor.