bugün

trip hop mı jazz mı karar veremedigim son derece yaratici kendine ozgu tarzı olan adam.cey cey cohansın diye okunur.
trip-hop'ın en iyi temsilcisi, icra edenidir kendisi kanımca, Trip-hop'ında bir özelliği olarak şarkılarında hüzünlenirken bir yandan elleriniz tempo tutar, böyle iki zıt tadı bir araya getirerek dinleten ilginç şarkıları vardır. Türkiye'yi çok sever her yıl gelir, memnuniyetle evine geri döner, çok narsist bir gaydir,üzülmedikçe şarkılarını yazamadığını söyler ve bizde sadistçe üzülmesini ve güzel yeni şarkılarını duymak isteriz.

(bkz: on the radio)
(bkz: i want some fun)
(bkz: tomorrow)
(bkz: rush)
dertlisin, biraz hüzne derdini paylaşıcak şarkılara ihtiyacın var ama bi yandan çokta melankoli olmak istemiyosun temponu kaybetmek istemiyosun,
o zaman jay jay abinin bi parçasını açıcaksın intihara sürüklenmeden damar yapıcaksın.
üzerine çok şey söylenecek bir adamdır ve müzikal anlayışımı etkilemiş en önemli üç isimden birisidir kendisi. Sadece kendine has bir tarzı olan ve geçen yıllara rağmen bu tarzından asla ödün vermeyen nadir kişiliklerdendir. asla kendini tekrar etmemiştir ve yaptığı şarkıların büyük bir çoğunluğu hit olabilecek düzeydedir. Ancak sorun şu ki bıçak kadar keskin şarkılar yapmaktadır. Herkesin kaldıramayacağı bir tarzdadır kanımca. ki şarkılarını arşivime ilk aldığım zamanlarda şimdi hazır değilim demiştim ve iki yıl kadar hiç bir şarkısını dinlememiştim. sonrasındaysa bir şekilde dinlediğim tüm gruplar arasından sıyrılıp hayatımda farklı bir yere gelmiştir. Bir defasında çıkmış olduğum uzun yolculuklardan birisinde araç kullanırken onun huzur dolu sesiyle uykuya dalmıştım. Neredeyse ölümüme neden oluyordu. Ama dinlemekten vazgeçmedim yinede. ölmeden önce canlı performansını dinlemek istediğim kişiler arasındadır.
yıllar once h2000de çıkmıştır sahneye.hem de alakasız bir saatte.ilk anda ulan bunu bir yerden cıkaracam ama nerden tepkisi sonrası farkedip cadıra koşmuştu millet.heryeri kısa arkaları uzun sacları dikkat cekmişti.bir de yanında geniş gözlüklü ince yapılı hatun.çok karizma duruyodu hatun ama gözlüktenmiş meger gözlük çıkınca çirkin ördek yavrusu kıvamında kalmıştı.ama yine de jjj süper çoşturucuydu.
gavur arabeskcisi diyorum ben bu kisiye. kafamda cuk oturuyor bu tanim. ilk kez dinlediginizde kesin "bu da ne!?" diyeceginiz, eger sans verip de birkac sarkisini ardarda dinlerseniz anca yavas yavas alisacaginiz muhtesem jay. marjinal dis gorunusu, (sarkilarindan ve soyleyisinden anlasilan) cekingen ve yenilmis ic dunyasi, basit ama bir o kadar da dinleyenini icine hapseden melodileri, (en basta belirttigim) a la franga arabesk tarzi sozleri ve bir turlu dolmayan konser salonlari...
(en cok) begendigim sarkilarindan bir kuple:
So Tell The Girls That Im Back In Town
She Doesn't Live Here Anymore
On the Radio
Alone Again
Suffering
Keep It a Secret
Rush
Anywhere Anytime

ekleme: bir de it hurts me so var tabii. (chaotic good tarafindan gelen mesajla)
20 yıllık müzik geçmişi olan adam.
So tell the girl şarkısının remix i harikaydı hiçbir yerde bulamıyorum.
(bkz: far away)
(bkz: suffering)
hayli ilginç bir o kadar da çekici bir tarzı var adamın.
dj johanson olarak da bilinen kuzey avrupalı şarkıcı. şarkılarındaki melankoli öğeleri hemen göze çarpar ve dinledikçe mutsuz olursunuz mutsuz oldukça daha iyi haz alırsınız.
zehirli cümleler kuran adam.
tanıştığım hiçbir isveç'linin nedense tanımadığı isveçli tribal müzisyen. Kanımca bizde çok daha meşhur, ilginç.1996 yılında çıkardığı albüm öğrenci evimin akşamlarını aylarca anlamlandırmıştı.
jay jay okhaca'nın isminin google da daha üstte çıkmasıdır beni bu adama kısmen bağlayan.

şarkılarının ailecek hastasıyız tabii o ayrı, istediği zaman gelsin soframıza otursun o derece..
herzaman dinlenebilecek kalitede şarkıları olan sanatçıdır.

(bkz: far away)
(bkz: on the radio)
ya depresyondayken dinler dibe vurursunuz, ya da dinler ve depresyona girersiniz. melankoli kaçınılmazsa zevk almayı bileceksin.
harikulade bir sese sahip sarışın. Birçok kişinin aksine kendisini bir o kadar da sevimli buluyorum nedense. Ayrıca dinlememiş olanlar için (bkz: far away)