bugün

sigara izmaritini defetmek. son bir fırt çekilen sıgaranın izmaritini baş parmak ile orta parmak arasına sabitleyip öyle fırlatmak gibi yaygın bir uygulama vardır. tabi bu uygulama, izmaritin sağa sola fırtması neticesinde alakasız yerlere ateş düşürme tehlikesi taşıdığından dolayı, defekt bir uygulama olarak görmek ve tasvip etmemek gerekir.
daha evelsi gün bir denyonun 5. kattan aşağı yaptıgı eylem. akabinde izmarit yoldan gecen bir genç kızın saçlarını yakmış. öküz.
ata sporudur.
(bkz: fırlatılan izmaritin sevgilinin kıçına kaçması)
askerde yere atmamayı öğrendiğim, küçük bir parmak hareketiyle köz kısmının defedilip, izmaritin çöp bulunana kadar elde taşması ve çöpe atılmasıyla son bulması gereken çevreci eylem. tabi askerdeyken cebe koyuyorduk, marka giysilerin cebine konulmuyor artık.
Amatörlerin genellikle ilk tanıdıkları balıktır. izmarit gezici balıklardan olup pullu yassı ve genişçe bir vücudu vardır. Normal boyları 10 cm. olursa da arada sırada 20 cm. kadar çok irileri de yakalanabilir. izmarit boyundan ziyade edine büyür. Sırtı yeşil karışımı koyu tahini renktedir. Yan çizgileri göze batacak şekilde koyudur. Vücudunun her iki tarafında büyük yuvarlak bir benek vardır. Yakalandıktan bir süre sonra boz mavi bir renk e dönüşür. Başı da vücudu gibi yassıdır.burnu birden bire sivrileşir. Gözleri iridir. Göz bebeklerinin etrafı kahverengine çalar. Sırt yüzgeçleri sert dikenlidir. Yakalandığında yüzgeçlerini diker. Bütün denizlerimizde bulunur. Yazın kıyılara kışın derin sulara çekilir. Denizin taşlı ve yosunlu yerlerini sever. Bazılarının Mart - mayıs aylarında renkleri çivit mavisi görünümünde olur. Bunlara mavi izmarit derler.

Muhtelif bedenlerle yakalanır. Asıl bedeni dip bedeni dediğimiz iki veya üç köstekli bedenlerle tel bedendir. Takım ince olursa av daha verimli olur. izmarit iğneleri 10-12 numara siyah sinek iğnedir. 12 numara iğne daha iyi çalışır. yemi midye başta olmak üzere karides palamut ciğeri veya bağisağı deniz kurdu ve palamut etidir. yemi ufak takmalıdır.Çok kurnaz bir balık olduğundan takılan yeme dikkat etmek gerekir. iğne ucu hiç bir zaman yemin ortasında olmamalıdır. Bol olduğu mevsimlerde derin sularda 10-15 iğneli yemli çaparisi de yapılır. oltayı daima hafifçe indirip kaldırmak lazımdır.

Voli ağları ve diğer ağlarla da yakalanır.

izmaritin tavası olur. Meraklıları tulum çıkartarak tava yaparlar ki hakikaten akide şekeri gibi olur.
YERE SiGARA ATMA DEMEKTEN KORKUYORUZ

Yeşilay Gebze Şubesi Başkan Yardımcısı Bilal Başkonuş ülkemizde korku kültürünün hakim olduğunu söyledi. Korkutulan insanların haklarını arayamadıklarına değinen Başkonuş her an dayak yiyebilirim düşüncesi insanlarda haklarını aramama duygusunun oluşmasına neden oluyor dedi.



Başkonuş " Maalesef yerleri kirletenlere kirletme demekten korkuyoruz. Temiz bir çevrede yaşamak istiyoruz ama uyaramıyoruz. Bu konularda çok aşırı tepkimi gösteriyorum bilemem ama sonumun Orhan Kural gibi olmasından da çekiniyorum.



Orhan Kural bir maden profesörü; üstelik de çevreci ve Yeşilaycı .Prof. Kural'ın Bir cuma gecesi saat 23.30 sıralarında, Taksim Sıraselviler Caddesi'nde arabasıyla giderken, arkadaki taksi selektör yakarak yol istemiş. Kural’dan yol isteyenler içtikleri biraların şişelerini sokağa atıyorlarmış. Hemen uyarmış arabadakileri; "Hiç yola bunlar atılır mi? Burada insanlar yaşıyor." Sen misin uyaran! Biraz ötede bir ara sokakta dövüyorlar. Elinde bıçak olan biri de parmağını koparıyor. Gözünü hastanede açan, Orhan Kural'ın kafasında 25 dikiş, parmağı da dikilmiş, ama o hala davasından vazgeçmiyor.



Geçenlerde bir arkadaşım anlatıyor ders anlatırken müdürü içeri girmiş öğretmenin yanında öğrencilere bağırmış çağırmış ıvır zıvır bahanelerle “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” . Bu da bir nevi kaba kuvvet olsa gerek anlaşılan bu müdür de yukarıda olduğu gibi dayak atıyor ama sözleriyle . Şimdi bu idarenin öğrencileri de bağırmayı adet edinecekler.



Bu olaylar maalesef sokak magandalarına güç veriyor. Davasında haklı olanlarda dayak yememek için seslerini çıkartmıyorlar. Toplumun cahilleri ezmeye çalışıyor haklı insanları. Şimdi sokağa sigara atmanın cezası var 20 YTL ama hangi cesur adam çıkacakta “krdeşim bu kaldırım herkesin, burası senin evin değil, istediğin gibi buraya izmarit atamazsın” diyecek. Bu şekilde konuşacak yoktur galiba, nedeni ise dayak yeme korkusu . ;bana dokunmayan yılan bin yaşasın&; anlayışı.



Bir deyişle bu adamlar yollara bira şişeleri de atacak, sigara izmariti de. Biz bir şey söylemeyeceğiz. Dayak yememek için. Bu anlayış içerisinde olduğumuz müddetçe ülkede ileri gitmekten söz edemeyiz. Bir zamanlar ağalık varmış ağa ne derse o olur. Şimdide kaba kuvvet var. Gündemde olan diziler kaba kuvveti arttırıyor artık insanlar birbirini dinlemiyor sadece kavga ediyor.



Yollarımızda bir inat uğruna çöplüğe dönüyor. Millet olarak evlerimiz pırıl pırıl ama sokaklarımız pim pis her taraf sigara izmariti. Kim atıyor? ben atmıyorum çünkü; içmiyorum, herhalde içenler atıyor.



Bu kaba kuvvet anlayışının olduğu toplumlarda sokaklar izmarit yuvasına dönecektir. insanlarsa hür düşüncelerini dayak yememek veya bağırılıp çağırılmamak için söyleyemeyecektir. insanlarımızın özgür düşünceleri korkutularak yok edilmeye çalışıyor. Buna hizmet edenleri kınıyorum ve herkesi özgürce sokağa izmarit atanları uyarmaya devam ediyorum. Sonucu ne olursa...


http://yesilaygebze.org.t...-demekten-korkuyoruz.html
vapur güvertesinde yapıldığında gariban martıları önce sevindiren sonra da ağır küfür ettiren hareket.
tabi biz bunu martı kahkahası olarak algılıyoruz.
makbul olanı izmarite falso aldırarak atmaktır. zevki bi başka.
camdan fırlatılıyorsa ağır o. çocukluğudur.

Gecenlerde nerden geldigi belli olmayan izmarit sirtimdan iceri girdi.