bugün

Bir salı sabahı uyandığımda hayatımda en çok sevdiğim kadının aslında bir katil olduğunu öğrendim.

Kumral ada mavi tuna-buket uzuner
Kür-şad ölmüş fakat attan düşmemişti ölmüş fakat yenilmemişti.
Hüzün en çok yakışandır bize belkide en çok anladığımız

Hilmi yavuz. Şiir mısrası.
Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. Herkesin, “- Veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!

aylak adam.
"Bilmedikleriniz arttıkça iç siziniz çoğalır."
"Bütün dünyadaki her seyi güzellik ve yararlılik açısından görürdüm. En kötü, en çirkin şeylerde bile yararlı ve güzel yanlar bulmasını bilirdim."
"Insan ahmak bir yaratık! isin doğrusu ahmak değil de eşine ender rastlanabilecek derecede nankör bir yaratiktir."
"Her kim olursa olsun, insan her zaman, aklın emrettiği gibi değil de, canının istedigi gibi davranmayı sever ve bunu ister."
"Oysa, insanlara gerekli olan tek sey, sonunun neye varacağı, neye mal olacağı belirsiz ve başıboş isteklerdir."
"Önümüzde hayat..Her gün bir başka uyukular yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle akan bir nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorsunuz."
"Sarnıç" Sait Faik Abasıyanık.
Dagalanıyorduk" diye yazmıştım. Ahh bu akıllı denen telefonlar ahhh.
müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi.
Veronika ölmek istiyor.
Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
Ne siz benden iyi ne de ben sizden kötü olabilirim. Atıldığımız çukurlar ruhumuzdakiler.
ilahi Komedya
Dante.
gözleri görmeyen insanlar gibiydiler, birbirlerine çarptıklarında birbirlerini fark ediyorlardı...
Boynu bükük kadınların kayayı bile delecek bir gülümseyişi vardır; o da, boş bulundu, öyle gülümsedi...
nastenkam...
Karmaşıklığın arkasına gizlenen birçok başarısız gibi kinyas da kendini eararengiz adamlar sınıfına koymuş ve kendini insanlığın üstünde ilan etmişti.

Kinyas ve kayra/ hakan günday
şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek. Bir adam girdi şehre koşarak/Tarık tufan
-Güzelliğin doğruluktan daha iyi arkadaşı olabilir mi?
*Olur ya! Çünkü doğruluğun gücü güzelliği kendine benzetinceye kadar, güzelliğin gücü doğruluğu bir kahpeye çevirebilir. Olmayacak birşeydi bu eskiden, ama şimdiki zamanda oluyor, görüyoruz...

hamlet
"..başkalarının insafına kalmış bir bilge olmaktansa,
kendi başına bir deli olmak daha iyidir.."
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ''Tanıştığıma memnun oldum'' demek beni öldürüyor. Ama hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.
"bir şey noksandı, fakat bu neydi? evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm." kürk mantolu madonna .
"şoför beni uyardı:

-"dikkatli olun beyefendi, o evde adam öldürürler."

"aşk uğurunaysa ziyanı yok" dedim."
görsel
"Severdim masalını, pek güzeldi. Fakat doğruyu söylemeliyim, yalnızca masalını severdim senin, seni değil."
'+ kim olduğunuzu bilmiyorum.

- kim olduğunu bilmiyorsun.'
Savaşmanın hakkını veren er, Sevişmeninde hakkını verir.

Cengiz han/ Ahmet haldun terzioğlu.

Şerefsizce yaşamaktansa ölmek yeğdir.

Göktürkler/ahmet haldun terzioğlu
Millet bir hayvan sürüsü değildir. Millet, milli bir hedef ister . O hedefi gördüğü zaman sürü olmaktan çıkıp insanlaşır, bencil olmaktan kurtulup fedakarlaşır.