bugün

Sevgi tüm dünyayı satın alabilecek kadar değerli bir cevherdir.

Dostoyevski-karamazov kardeşler
Insanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Asıl olan var olan değil ne görmek istediğindir.
"insanları seviyorum ama kendi kendime şaşıyorum da, insanlığa olan sevgim arttığı ölçüde kişilere olan sevgim azalıyor. insanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki, ama öte yandan bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam, bunu deneyimlerimden biliyorum. bana yakın olunca kişiliği onurumu eziyor, özgürlüğümü kısıtlıyor. bir gün içinde dünyanın en iyi insanından bile nefret edebilirim: yemeği yavaş yavaş yemesi bir kimseden nefret etmeme yeter. başka birinden nezlesi var, ikide bir sümkürüyor diye nefret edebilirim... yanıma yaklaştıkları anda düşman kesiliyorum insanlara. gelgelelim, kişilerden nefret ettiğim ölçüde insanlığa olan sevgim artıyor."
karamazov kardeşler - fyodor mihailoviç dostoyevski
"Hayat belki de gecikmiş karşılaşmaların büyüsü üzerine kuruludur.Bazen hiç tanımadığınız bir ses,bir kelime,beklentinin olmadığı,umutsuzlukların derinleştiği yerlerde çıkar karşınıza,değişik alanlara götürür sizi.Bazen yıllarca saklandığı bir kitabın içinden her şeyini kaybetmiş bir kahraman olarak çıkar;bazen de bir akordeon ve keman eşliğinde bir şarkı oluverir.Bütün mesele size ne diyeceği ya da ne sunacağıdır.Tabii sizin onu nasıl karşılayacağınız da önemlidir."

(bkz: Bedrufi nin Nefesi)
" mutluluk bazen ayaklarının hemen altındadır ancak bunu fark etmen için bir seyahat yapman gerekebilir. "
" kötülük ağza girende değil ağızdan çıkandadır. "

(bkz: simyacı)
Bir zaman benim olan ellerin, şimdi niye oldu ellerin?
Aşk diyorum,kepazelik...
"insanların başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdir."
"yoksa her şey ben olmadığım zaman benim olmadığım yerlerde mi oluyordu."

Yusuf atılgan
-aylak adam-
Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı?, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: "Sesi nasıl?, Hangi oyununu sever?" Diye sormazlar. "Kaç yaşındadır?, kaç kardeşi var?, kaç kilodur?, babası kaç para kazanır?" Diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere "pembe kiremitten bir ev gördüm pencerelerinde sardunyalar, damında güvercinler vardı" derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler onlara : "Yüz bin franklık bir ev gördüm" demeniz gerek o zaman: "aman ne güzel!" diye bağırırlar.
(bkz: Küçük prens)
namınla yürü, ayak herkeste var.
"insanoğlunun ders çıkarmak için bakacağı son yer tarihtir."

(dr jack finch'ten unutulmaz bir aforizma ve de insanoğluna yönelik ayar)

(bkz: tespih ağacının gölgesinde)
Yaşarken, ne sıkıcı ne soluk insanlarla birlikte geçiriyoruz ömrümüzü. Hiç olmazsa öldükten sonra, aralarında bulunmaktan zevk alacağımız insanlara yaşasaydık. Fakat, ne garip, onlar da yaşarken görmek istemiyorlar birbirlerini.

Oğuz atay-tutunamayanlar, 579. sf.
Güven ruha benzer, bedenden cıkıp gidince bir daha geri gelmez.
ille de roman olsun- bir romanın günlüğü.
"Çok düzenli ve temiz olsaydım ibne olurdum" henry cinnaski der bunu kadınlar kitabında kadının vajinasını emiklerken. Nasıl bir iz bıraktı bilmiyorum ama serseri oldum sağol buko cehennemde başarılar.
"fakat, allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım. böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size, nasıl? kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan. bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım."
Yaşam, cömertlik ister. (bkz: yüreğinin götürdüğü yere git).
"Murdar bir halden, muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir. "
Cemil Meriç - Bu Ülke
felaket tellalı kırmızı vosvos - mert caner.

'bana aşık öl'.
görsel
babamın tek bir öykümü okuyacağını bilsem yüzlercesini yazardım.

böyle bir cümleydi. okumakta çok çok geç kaldığım uçurtma avcısı'ndan.
'Birbirinizi yiyin ete para ödemeyin,
Birbirinizi s*kin g*te para vermeyin.'
"ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"

(bkz: Aylak Adam)