bugün

birçok şarkı sözüne, şiire, kompozisyona, romana ve benzeri edebi ya da farklı sanatsal ürünlere misafir olmuş bir cümle ya da konudur. yalın durduğuna bakmayın, aslında kişisel deneyimlerle çok anlam yüklenebilecek, bu anlamları kaldırabilecek kadar da güçlü bir sözdür. "iyi olan nedir?" sorusunu yanıtla(ya)madan bu sözü söylemek ilk bakışta aristo mantığına göre olumsuzdur, yani mantıksızdır, çünkü ne olduğu bilinmeyen bir şeyin, yine başka bir şeyin kullanımında yetip yetmediğini bilemezsiniz. müstesna durumlar olabileceğini ve genellemelerin genelde ileriki zamanlarda gelişen yeni olaylarla çürütüldüğünü hesaba katarak, burada bir istisna veriyorum ve "aslında bilebilirsiniz" diyorum.

hakkında genelgeçer bir şeyler yazmanın zor olduğunu düşündüğüm bir cümledir; illa ki kişisel deneyimler karışacaktır tanımlara ve dolayısıyla bu cümle "kişiselleşecektir". kişiselleşmek de, aslında genelgeçer ya da insanların çoğunun baktığında benzer şeyleri anladığı şeyleri görmek isteyen insanların bazılarının bazen katlanamayacağı bir şeydir, dolayısıyla bu konuda bir şey yazmak gerekirken, yukarıdaki varsayıma göre, mümkün olduğunca kişisellikten uzaklaşmalı ve toplumsallığa yaklaşılmalıdır.

yine bu ve bunun gibi yazıların girildiği, kişiselliğin belli çerçeveler içinde korunduğu bir ortamda kişiselleştirme yapmak aslında abes değildir. dolayısıyla insanlar kişisel deneyimlerini, görüşlerini ya da bakış açılarını paylaşmakta kendilerini özgür hissederlerse, söz konusu başlık hakkında daha farklı duyguların paylaşılmasına olanak sağlamış/sağlıyor olabilirler.

sürekli iyilik yaptığını, iyi olduğunu, ancak ulaşmak istediği görünügüyü ya da numeni yakalayamayan, bu başarısızlığı da takındığı "iyi olmak" eyleminin tek başına yetmeyeceğini demek isteyen kişinin sözüdür. "ben elimden geleni yapıyorum, kendimi aşıyorum, öz veride bulunuyorum, iyi oluyorum, iyi davranıyorum, ancak olmuyor, yetmiyor." diyen insandır bunu söyleyen. "yeterli midir yetersiz midir iyi olmak?" ya da "bu soru gerekli midir gereksiz midir?" bir yana, sabit olan tek şey kişinin durumdan şikayetçi olmasıdır. eğer iyi olmanın yetmediğini düşünüyorsa, muhtemelen zıt mantıkla kötü olmayı deneyecek, hatta aynı ya da benzer yöntemle amacına ulaşanları görürse, kötü olmaya devam edecek, ya da iyi olmak dışında farklı bir bakış açısıyla, farklı bir yöntem geliştirecek ve sorunu geride bırakmaya çalışacaktır. belki de "iyi nedir?", "iyi olmak nedir?" gibi sorularını kendine sormaya girişecek ve kendisi ile hesaplaşmaya kadar inecektir. sorun çözülecek midir? buna, denemeden kesin yanıt vermek zordur, olanaksıza yakındır, ancak 1/2 doğruluk olasılığı vardır. ya çözülecektir ya da çözülmeyecektir.

yapılması gereken, öncelikle karşılaşılan sorunun ne olduğunu açıkça anlamak ve ortaya koymak, daha sonra bu sorunun neresinde bulunduğunu saptamak ve sorunun sebeplerini sabitleyerek onu çözecek yöntemler ya da yol haritaları geliştirmektir. duygusal hareketler her zaman işe yaramaz, nadiren çalışırlar. somut gitmek her zaman daha bilimsel ve daha somut sonuç getiricidir.
(bkz: bazı seyler icin iyi olmak yetmiyor)
(bkz: yasasin kotuluk)