bugün

egitim hayatınızda karşılaşılan engellerin ardından fark edilen gerçektir. tabii ki tamamı yüksek gelirli degildir bu ögrencilerin, daha dogrusu ailelerinin, orta gelirli aileler de borçla, krediyle, devlet bursuyla çocuklarını okutabilmektedirler. fakat dar gelirli ailelerin imkanlarının sürekli kısıtlandıgını ve çok çok büyük milyonda birlik istisnalar dışında okuyamadıgını görmekteyiz, yoksul çocuklar küçük yaşlarda işe başlamak zorunda kalıyorlar bunun da daha ilkokul çagında farkına varıyorlar. dolayısıyla okula gitseler bile derslere az ilgi gösteriyorlar. zaten gittikleri kenar mahalle okullarında da yüksek gelirli ailelerin çocuklarıyla aynı imkanlarda egitim görmüyorlar. egitimle her gün oynanırken, müfredat ve sınav sistemi her sene degişirken egitimin en büyük sorununu herkesin görmezden gelmesi büyük bir iki yüzlülük örnegidir. sistem yoksul bireylerin çocuklarının da yoksulluga hapsolması ve sermayeye ucuz iş gücü olarak hizmet vermesini amaçlamaktadır.
az ve orta gelirli aile çocuklarının sosyal piramidin üst basamaklarına tırmanmasın tek yolu iyi bir eğitimdi. şimdi bir de "star-up" şirket kurup bunu satma şansı ortaya çıktı.
anne ve babasından sadece birinin aldıgı asgari ücretten başka hiçbir imkanı olmayan ve buna ragmen iyi okullarda okuyan kişiler dışındakilerin hakkında atıp tutamayacagı konudur.
Yahudidir çoğu. ilerde bi yere gelince millet laf edemesin diye iyi bir eğitim alırlar

(bkz: Vedat milor)