bugün

bir çok gerizekalın silivriden gebze bayramoğluna kadar gerçekleştiğini sandığı fetih. istanbul haritada gördüğünüz yer değildir. tarihi yarım ada diye geçen büyük çoğunluğu bugün fatih ilçesinde bulunan yerdir. fethedilen yerde burasıdır.
1000 sene önce müjdesi peygamber(sav) tarafından verilen büyük hadise. Fatih'in şeyhi, tarihi kuran'dan özel hesapla çıkarmış ve fetih hazırlıkları buna göre yapılmıştır.
gemiler bugün dolmabahçe sarayının bulunduğu yerden karaya çıkarılıp beşiktaş stadının arkasındaki tepeye doğru devam ettirilip şimdi taksim meydanının olduğu yerden galatanın arkasına ordan kaımpaşa deresi boyunca şimdi haliç tershanesinin olduğu yere indirilmiştir.

aha şuna benzer bir şekildegörsel
bin yıllık bizans imparatorluğunun yıkılmasını sağlayacak kadar dünya çapında büyük bir olaydır. sen nasıl bir insansın fatih sultan mehmet...
559. Yıldönümü kutlanan başarıdır.
türk tarihinin en büyük icraatıdır.
bu gerizekalı nesilden utanıyorum.
kutlanması, şölen haline gelmesi tam anlamıyla abes olan fetihtir.

--spoiler--
canım kardeşim
güzel kardeşim
o bizanslılar orospu çocugu muydu?
adamların ülkesini alıyorsun birde bunu her yıl bayram gibi kutluyorsun
sen faşist misin? sen ruh hastası mısın?
sen neden milletin ülkesini fethediyorsun?
hadi o çağda normaldi edildi
sen şimdi buna neden seviniyorsun?
onlar tekrar istanbula geldiklerinde 1920 de bu neden işgal oluyor?
ulan istanbulu adamlar kurdu sen aldın onlar tekrar alınca senin toprağın işgal edilmiş oluyor. la adamlar sen almadan önce 1000 yıldır ordalar seninki nedn işgal sayılmıyor?
ben cevabını çok iyi biliyorum...
"sen mükemmelsin"
senin ülkenden bir karış toprak alamazlar
ancak sen istanbulu fethedersin ve bu da şölendir.
robotlara karşı mı savaştık?
oradakiler de insan değil mi?
yok efendim yöneticileri kötü işte osmanlı fethetti diye sevinmişler..
sevinmeseler kılıçtan geçiriyorsun.
adamlar sana direnince hop kelle gidiyor.
yani sen adamın ülkesini zorla al
direnenleri kes
kalanlar göt korkusuna ses çıkramasın
bu fetih şöleni olsun
ama biri senin ülkenden bir karış toprak alınca bu inanılmaz bir kötülük olsun..
niye?
sen sütten çıkmış akkaşık mısın?
şanlı fetihler yaparsın kahpe işgallere uğrarsın..

söylemek istediğim;
bütün bunlar "türkler barbardır" demek değil. bu tarz işler o zamanların standardıydı. "medeni" avrupa daha kötüsünü yapıyordu.
"istanbul'u rumlara geri verelim" ya da "rumlara karşı suçluyuz" demek hiç değil. eminim güç onlarda olsaydı aynısını ya da beterini yaparlardı.
söylemek istediğim, sadece insanın hayvanlaştığı bir anı kutlamayı saçma bulduğumdur.
rumlukla veya ermenilikle hiçbir ilgim yok.
--spoiler--
Topkapıdaki panoroma 1453 müzesinde hakkında birçok bilgi öğrenebilceğiniz fetihtir.
ortadoğu ve anadolunun başına örmedik çorap bırakmayan, , her fırsatta haçlıları türklere karşı kışkırtan, halkına zulmeden, köle gibi çalıştırıp acımasız vergilerle kendi insanlarını sömüren (evet efendim) orospu çocuğu bir devleti ortadan kaldırmaktır.

alınan topraklarda, o dönem bizans halkının dahi istanbulda osmanlıyı görmek istediği bir zulüm söz konusuysa, osmanlının yaptığı işgal değil fetihtir. Adaleti o insanlara ulaştırmıştır.

yurdun dört bir yanında doyasıya kutlanmalı, gelecek bin yıl nesline de örnek teşkil etmesi adına nesilden nesile aktarılmalıdır.
1453 yılında kazanılan bir zafer. kazananları tebrik eder, kalesini savunurken yaşamını kaybedenlerin torunlarına allahtan sabır dileriz.
çok garip ve cahil ötesi, savaşla mutluluk bulan militarist bir topluluk olduğumuzu bir kere daha göstermiştir. bir işgal şenliklerle kutlanıyor, tam olarak nesi kutlanıyor anlamıyorum gerçi. Since 1453.
başkası yazdı mı bilmiyorum ama istanbul'un fethi tabiri yanlış geliyor. allah'a şükür henüz fetheden ya da buna kalkışan olmadı. konstantinapolis'in fethi desek daha doğru geliyor bana. çünkü istanbul adı fetihten sonra osmanlılar zamanında ortaya çıkıyor.
30 yıl içinde kürdistan tarafından gerçekleştirilecek şanlı fetih.
BENiM iSTANBUL' A AYAK BASTIĞIM iLK GÜNDÜR. * *
"iSTANBUL' UN FETHi VE FETHiN KARANLIK NOKTALARI" iSiMLi HASAN KAZANKAYA' NIN KiTABINDAN ÖZETLE:

Fetihten önce:
ll.MURAD DEVRi:
Fatih Sultan Mehmet (o zamanlar sadece ll.Mehmet' tir) ll. Murat' ın 3 oğlunun ortancasıdır. Küçük oğlu şehzade Ahmet, büyük oğlu ise şehzade Alaaddin' dir. ll. Murat devletin bekası için ölmeden önce taht kavgalarını engellemeyi amaçlamıştır. Buna bağlı olarak Şehzade Alaaddin, amasya valisi iken ll. Murat' ın veziri tarafından öldürüldü(bu vezir, sonradan Fatih' in de veziri oldu.) bu ölüm için Şehzade Alaaddin' in attan düştüğü söylenmiştir efendim, yerseniz. Oğlunu devletin bekası için öldürten ll. Murat o zamanlar 10-12 yaşlarında olan ortanca oğlu Fatih' i tahta geçirdi. O zamana kadar düşmanları ile karşılıklı ve uzun süreli barış anlaşmaları imzaladığından rahattı. inzivaya çekilmek istedi. O döneme osmanlının buhran dönemi denildi. II. Murat çok sevdiği oğlu Alaaddin' i öldürttüğü için vicdan azabından bu invazaya çekildi derler bilmem ne derece doğrudur?
ll. Murat, Fatih' i tahta geçirince, düşmanlara gün doğmuştur ve mevcut barış anlaşmalarını tek taraflı bozarak haçlı seferleri başlatmışlardır. Aynı şekilde Karamanoğlu Beyliği de osmanlı ya karşı bir hareket başlatmıştır. Bunun üzerine Fatih' in babasına "Eğer sen padişahsan devletinin başında ol, eğer ben padişahsam sana emrediyorum, ordunun başına geç." dediği söylenir ki bu bilgiye kaynaklarda rastlayamadım ama Fatih bu söyleme ihtimali yüksek.
Velhasılı kelam II. Murat, devletin başına tekrar geçmiş, Fatih' i manisa valisi yapmış. vefatına kadar refah içinde bir devlet yönetmiştir. zira vefat ettiğinde huzur içinde bir ülke, ağzına kadar dolu bir hazine bırakmıştır.

FATiH' iN 2.DEFA TAHTA ÇIKIŞI:
fatih 2. defa tahta çıktığında yaptığı ilk iş küçük kardeşi şehzade Ahmet' i öldürtmek olmuştur, cesedini de babasının tabutu içinde Bursa' ya göndermiştir.
Daha sonra bir toplantıda babasının vezirlerinden birkaçı ve kendi hocalarını veziri tayin etmiştir. bunlardan en önemlisi HALiL Paşa' dır. Hall paşa Fatih' in tahta ilk çıkışında, tahttan indirilmesi hususunda görüş bildirmiştir. askerler tarafından saygı duyulan ve askerlerin sözünü dinlediği bir devlet adamıdır. Bizans' la yakın ilşkileri olduğu söylenir. Fatih, bu zat_ ı muhteremden pek hoşlanmasada, Halil paşa' nın hem ordu hem de devlet erkanında önemli bir yeri olduğunu bildiğinden kendisini baş vezir tayin etmiştir.

FATiH' iN RÜYASI
istanbul, osmanlı topraklarının tam ortasında bir jeopolitik konumdadır. Fatih' e göre devleti ikiye bölen bir çıbandır. Tiz elden alınması gerekmektedir. Fatih, istanbul'u almayı kafasına koyar. 2 yıl boyunca tabiri caizse hazırlıkları nakış gibi işler. Bu 2 yılda yaptıkları:

Önce "gemilerimi karşıya rahat geçiremiyorum" iddası ile boğazkesen hisarını yaptırtır. Elbette amacı gemi filan değildir. adı üzerinde boğazı keser ve kontrol altında tutar.

Urban isimli bir macara devrin en büyük topunu döktürtür. bu top devasadır ve istanbul' un alınmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

2 yılda osmanlı ordusunu devrin en büyük ordusu haline getirmiştir.

Devrin en önemli din adamı Akşemseddin' i hem kendisinin hem de ordusunun maneviyatını arttırmak için Edirne' ye getirtmiştir.

ha bir de o rüyalarında bile bir tek istanbul' u sevmiş ve istanbul' u sayıklamıştır.

ARTIK FETiH iÇiN her ŞEY HAZIR

Fetih için hazılıklarını tamamlayan ordu hilal şeklini alarak istanbul' a doğru ilerler. Fatih hilal şeklinin tam ortasındadır. Fatih çadırını Tekfur sarayının(Bizans imparatorunun sarayı) önüne kurdurur. Harekete geçmeden önce imparatora elçi gönderir ve istanbul' u savaşmadan vermesini ister. Eğer bunu yaparsa kendisini ihya edeceğini söyler. imparator kabul etmez, savaşacaklarını söyler. Savaş başlar.

dinleri için şehit olmaya gönüllü ve bunun için sabırsızlanan bir grup önce saldırır fakat hüsrana uğrarlar. Bizanslılar bu saldırıdan sonra moral toplar.Kuşatmanın ilk günlerinde ise büyük kuleler grejuva ateşei ile yakılmış ayrıca büyük toplardan birisi sık sık atılan toplardan ötürü aşırı ısınarak patlamış ve yakınında bulunan tüm askerleri şehit etmiştir. Net olmamakla birlikte büyük topların ustası URBAN bu sayede vefat etmiştir.

surları aşmak bir türlü mümkün olmamaktatır. Dehşet veren ve kıyasıya geçen mücadeleler sonuç vermemektedir. 29 kez kuşatılıp fetedilemeyen istanbul direnmektedir. Fatih o meşhur sözü bu umutsuz günlerde söylemiştir. YA iSTANBUL BENi ALACAK YA DA BEN iSTANBUL' U.

Fetih bir türlü gerçekleşmeyince Fatih daha önce çok yakın hocaları hariç kimseye bahsetmediği gizli planını uygulamaya koyar ve gemileri karadan yürüterek haliç' e indirdir. Bize tarihte hep, istanbul' un bu olaydan sonra fetholunduğu anlatıldı. Yalan, bu olay sadece Bizans' ın moralini bozmuş, Türklerin moralini arttırmıştır. Zira osmanlı denizde geçen hiç bir muharebede muavaffak olamadığı gibi telef olmuştur. Hatta Fatih bu uğurda fetih öncesi, 2 yıl boyunca canla başla çalışarak dönemin en büyük deniz ordusunu kurulmasını sağlamış olan paşasını da görevinden almıştır.

Gemilerin karadan yürütülmesinden sonra, lağımcılar ön plana çıkmış istanbul yeraltından kuşatılmaya çalışılmıştır. Yeraltından tüneller kazılmak suretiyle şehir yeraltından fethedilmeye çalışılmışsa da Bizanslılar tünelleri farketmiş ve içeriye kızgın yağ döküp meşhur grejuva ateşi ile tünelin içindeki türk askerlerini yakmıştır.

Osmanlılar da bizanslılar da yılmadan yorulmadan savaşa devam ederler fakat günler geçmesine rağmen istanbul halen fetholunamamıştır. Üstelik osmanlı papanın 40 tane büyük gemi ile mühimmat, asker ve yiyecek gönderdiği haberini alır. O gece Fatih devlet erkanını çadırında toplar. Ya geri çekilecek ya da savaşa devam edecektir. Halil Paşa herzaman ki gibi geri çekilmesi gerektiği görüşündedir ve görüşünü savunur. Başta Akşemsettin olmak üzere Fatih' in diğer hocaları ve vezirleri ise son bir kez daha hucüm edilmesi gerektiği fikrini savurunurlar. Akşemseddin kuşatma boyunca Fatih' e en büyük manevi desteği veren hocasıdır. Ona sürekli Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olup istanbul' u fethedeceğini yılmaması gerektiğini tembihler.

29 MAYIS 1453 FETiH GÜNÜ

fatih, fetih için son bir hamle daha yapmaya karar verir. Ordusuna önce dinlenmeleri ve sonra haır olmaları emrini verir. Ordu dinlenmeye çekilir. Bizans şaşkındır bu sessizliği Osmanlı ordusunun geri çekileceğine yorar. Osmanlı ordusu, o gece 2 büyük kule daha inşaa eder. Ayrıca binlerce merdiveni surlara dayar. 29 mayıs 1453 saat gece yarısını gösterdiğinde harekete geçer. Fatih 3 grup orduyu surlar üzerinden Bizansa salar. Önce siviller saldırır muvaffak olamazlar sonra askerler saldırır. Bizans artık çok yorgun düşmüştür. Fatih, Bu perişan orduya son kez yeniçeri askerleri ile saldırır. Burada tarihin tanıdık yüzü Ulubatlı Hasan' ı görürüz. Ulubatlı Hasan diğer tüm yeniçeri askerli gibi normalden daha uzun boylu, daha kaslı iri yapılı bir askerdir. MErdivenlerden sura tırmanmayı başarır ve vucuduna isabet eden onlarca oka rağmen Osmanlı sancağını sura diker ve hemen sonra şehit düşer ama onun bu hareketi ardından gelen diğer yeniçerilere yol açar AYRICA sancağı gören diğer bizanslılar inanılmaz bir moral bozukluğu yaşayarak UMTUSUZLUĞA DÜŞERLER.

Bu sırada bizansa yardım için gelen macar komutan Justinyani göğsünden, kolundan, dizinden veya topuğundan (aldığı yaranın neresinden olduğuna dair net bir bilgi yoktur) yaralanır. Bu bilgi imparatora gider. imparator Justinyani' ye gitmemesi için yalvarır fakat o, yaradan ötürü dayanamayacak haldedir ve savaş alanını terkeder. Zira bir kaç gün sonra da vefat haberi gelir.Justinyani' nin savaş alanını terketmesi ile bir çok asker de mevzilerini terkederek kaçıçışırlar.

artık surlar üzerinde üstün durumda olan osmanlı ordusu akın akın şehre akmaya başlar bu sırada Bizans imparatoru asker kıyafeti giyerek kalabalığın arasına karışmıştır ve bir yeniçeri tarafından bizans askeri sanılarak alalade bir şekilde öldürülür.

Osmanlı ev ev cadde cadde türklerle dolar. Fatih sultan mehmet şehre erkanı ile şehre girer. Şehre girdiğinde önce ayasofya' ya gelir. Ayasofya' ya sığınmış bizans halkına seslenir, onlara bir zarar vermeyeceğini, yine eskiden olduğu gibi huzurla yaşacaklarını vaadeder.
Tekfur sarayına geldiğinde imparatorun sağ kolu notoras' ı huzuruna getirtir. notoras' a saygı gösterir hatta yatalak olan eşini yatağında ziyaret ederek korkmaması gerektiğini söyler. Notaras' tan bizans hakkında bilgiler alır. Notoras' a Bizans imparatorunu sorar. Notoras haberinin olmadığını söyler. Fatih haber salar diri veya ölü ipratoru bulmalarını ister. 2 yeniçeri, imparatorun kellesini getirir. notoras, imraporunu teşhis eder. Fatih, imparatorun kellesini çevre ülkelere teşhir için gönderir ve sonra bizanslılara dini tören yapmaları için teslim eder.

Sonraki günlerde Fatih' in Notaras' ın 14 yaşında olan kızını istediği ve notaras' ın buna razı olmadığı için ailesi ile birlikte başlarının vurulduğu söylenir.
Halil paşa ise Notaras' ın imparatora verdiği, "sizden birisi bize sürekli savaşın yılmayın, osmanlı devleti güçsüz durumda şeklinde mektuplar gönderdiği için şehri teslim etmedik, savaştık." şeklindeki beyanatından sonra Fatih tarafından edirne' de idam edilir.
iyidir hoştur kutsaldır da ayrıca biz türkler için ama bu kadar abartılacak nesi var diye sorulandır. belki de bu benim cehaletimdir bilemiyorum.

ama ben kendime şu soruları soruyorum istanbul'un fethi denince; elde bir başarı var evet koskoca istanbul'un fethi lakin bunun öncesinde rumelinde o kalenin etrafındaki toprakların çok önemli bir kısmının zaten osmanoğulları tarafından zamanla zapturapt altına alındığını biliyoruz.

fethe konu olan bölge resimdeki kadar bir bölgedir.

http://www.google.com.tr/...p;ved=1t:429,r:2,s:0,i:76

bunu o güce ulaşmış bir devletin artık burnunun dibinde barındırması tarihin en büyük ayıbıyken ne diye abartırlar ben bunu bir türlü anlayamıyorum.

ve yeterince kutsanmadığını düşünmediğim bir zafer varsa o da dandanakan ve malazgirt savaşlarının sonuçlarıdır. niye asıl önemli komutanları es geçiyor bu tarihçiler de vasatları abartıyorlar anlamak mümkün değil.
ilber ortaylı ile halil inalcıkın ağzından dinlenmesi gereken olay http://www.youtube.com/watch?v=8px5eBJHYNE fetih ve fatih sultan mehmet hakkında bilmediğimiz ne kadar çok şey varmış meğer
Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya camiine çok önem verir. Yıllarca bakım onarım görmeyen, bakımsızlıktan adeta harabeye dönen Ayasofya'nın imarı ile yakından ilgilenir. Gerekli bakım onarımlar yapılarak Ayasofya kısa sürede mamur hale getirilir.

Fetih'den sonra, savaş hukukuna göre ganimet olarak Fatih'in şahsi mülkü haline gelen ve mal sahibi (Fatih) tarafından cami olarak vakfedilen Ayasofya hakkında , Fatih Sultan Mehmet'in kayda değer bir hassasiyeti vardır.

Evliyaullahtan olduğu bilinen Fatih Sultan Mehmet Hazretleri, şahsi vakfı olan Ayasofya Camiinin 20. yüzyılda ibadete kapatılacağını hissetmiş olmalıki, Ayasofya Camii vakıf senedinin sonuna ilginç bir not eklemiştir. Ayasofya Camii vakıf senedinde vakıf sahibi Fatih Sultan Mehmet şöyle demektedir:

işte bu benim Ayasofya vakfiyem dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse, onu iptal veya tecile koşarsa, fasit veya fasık teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisinin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederse,

Aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camiilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek mütevelli hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterine kaydeder veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse

ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar!

Bu sebeple bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah'ın, Peygamber'in, meleklerin bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETi ONUN VE ONLARIN ÜZERiNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın

Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene olacaktır Allah'ın azabı onlaradır Allah işitendir, Bilendir

(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)

Tefekkür Dergisi / Sayı - 12
için yaşayan son tanık kenan gomutan (bkz: )http://www.youtube.com/watch?v=Uay9-OabqQc
insamızda, veri ve materyal saklama, kaydetme kültürünün yetersiz oluşundan doğan isteksizlik, daha çok batı kökenli kaynaklardan öğrenilen bilgilerle anlatılmasın sebeptir.. bunun yanısıra, ikinci beyazıd döneminde, fethi gerçekleştiren padişah fatih olumsuz bir figür olduğu için, diğeri de kendi dönemlerinde olduğu için pek yazılmamıştır.
1453. entrymi yazdığım muhteşem olay. Muhteşem fetih. Muhteşemlikler silsilesi...
1453 yılında , Fatih Sultan Mehmet'in henüz 21 yaşında yaptığı fetihtir. Ayrıca bu fetihle Osmanlı yükseliş dönemine girmiştir.
05 nisan 1453'te osmanlı donanması istanbul sularına girerek fethin ilk adımı atılmıştır.

ecdadımıza rahmetler olsun.
1461 trabzon'un 2012-2013 sezonunda avrupa kralı denen gağassaray'ı ve düşman kardeşi fenerbahçe'yi yenmesidir.
istanbul elbet bir gün fetholunacaktır, onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel asker- Hz. Muhammed (s.a.v)

hadisin ecnebicesi için;

Constantinople will surely be conquered, what a blessed commander is its and what a blessed army is its army ! -

kutlu fetihin 560. yıl dönümü müslüman türk alemine mübarek olsun.
bu fetihle istanbul'dan bilginlerin kaçıp, rönesansı başlattığı yalandır.

büyük bilginlere zaten fatih sahip çıkmıştı, buradan kaçanlarsa, rönesansı başlatacak çapta insanlar değillerdi. fatih ilme ve sanata çok önem verdiğinden, islam dünyasındaki felsefi hareketleri canlandırmaya çalıştı. gazali ile ibn rüşd arasındaki ''felsefe'' tartışmasını; nasreddin tusi ve hocazade efendilerden tekrar ele almalarını istedi. bu iki müellif de kitaplar yazarak bu konuyu tartıştılar.