ismail kartal ın teknik direktörlüğü

insanı derin dürüncelere sevk eden teknik direktörlük tarzıdır.

abi emre sakatlanıyor, orda dünya para verdiğin diego var (bu maçta oynamayacaksa ne sikime aldın) onu sokmayıp fenerbahçe nin yıldızı defansifik orta saha selçuk şahin'i sokuyorsun. hadi tamam olur diyelim.

takım 10 kişi kalmış. artık senin bu saatten sonra yapabileceğin tek şey kontrataktır. onun için de elinde tam o işi karşılayacak emenike var. tamam emenike nin futbolcuğunu sorgularız, ama bu adam açık defansa karşı tamamen etkilidir. hızı yeterdi.

tuttu onu da çıkardı hasan ali'yi aldı. bu saatten sonra galatasaray'ın defans da bile adam tutmasına gerek kalmadı 10 kisiyle hücuma çıkabilirlerdi çünkü hiçbir tehdit yok kendi kalelerine.

siktiri boktan bir teknik direktörlüktür. derhal kovulmalı.

werner lorant
oğuz çetin
aragones
aykut kocaman nın t.direktörlüğünü görmüş camia için vız gelir tırs gider bir duygudur.

aa öyle demeyin prandelliden iyidir. Tıpkı diegonun sneijder den iyi olduğu gibi. dedirtmiştir.

fenerbahce spor klubunun futbol takiminin teknik antrenorlugunu yapan kisinin mesleki kapasitesinin sorgulanmasidir. şöyle ki, emrenin yedegi selcuk sahin midir? selcuk sahin'i fenerbahce niye hala tutuyor elinde? nasil bir ozelligi var da fenere gelen teknik direktorlerin hepsi goruyo da, biz goremiyoruz?

şaşırtmıştır. lüks bir lokantada şef garson sanmıştık biz onu.

not: fenerliyim.

Yardımcılıkta kalmalıydı takımı kaldıramadı.