islamın şiddete karşı olması

koyu taraftarları tarafından dünyaya aksi ispat edilmiş sav.

kanıtlanmaya çalışılırken her seferinde aksi ispatlanan önermedir. külliyen yalandır.

özü incelendiğinde ortaya çıkan ve esas alınması gereken durumdur. savaş halleri istisnadır. barış içinde yaşamak esastır.

teoride doğru, pratikte yanlıştır.

olması gereken budur. ancak küçüklüğümü hatırlıyorum. 9-10 yaşlarında başında takkeli amcalar bildiğin döverdi sokakta top oynuyoruz diye. bu takketi şekil olsun diye takmıyor ya bu adam. hacı bildiğin. ama yaptığı nedir diye sorarlar insana. he benim de bu adamlar fazlasıyla ahımı almıştır. çoğu öldü gitti ama diğer tarafta rahat değillerdir umarım.

şimdi düşündüm de, şiddeti kimin normlarıyla ölçtüğümüze bağlı olarak sonucu değişebilecek önermedir.
*

Doğru bir gerçektir. Bakınız mesela suudi arabistanda hırsızlık, gasp, cinayet olayları yok denecek kadar azdır. Çünkü huzur islamda.

karşı marşı değildir efendim olmasın da. dünyada kansız kazanılmış bir tane zafer mi vardır allah aşkına. mitralyözle insanların tarandığı filmleri ağızları açık izleyenler söz konusu dine çamur atmak olunca papucumun hümanisti kesiliyorlar. tabi ya, amerika israil bölünmez bütünlüğü için öldürüyor bebekleri ve çocukları; sovyetler de vakti zamanında emperyalizme baş kaldırmak için savaştılar. ama bu müslümanların ne vatanları için, ne de emperyalizme baş kaldırmak için direnmeye savaşmaya hakları yok değil mi.

islam tarihinde devlet ölçeğinde sistematik şiddetin(savaş-soykırım) fazlaca vuku bulmaması islamın şiddete karşı olması gerçeğini destekler. bunu söylerken ölçütümüz nedir? özellikle diğer inançların etkisindeki(hıristiyan-musevi vs.) tarihsel yaşanmışlıklar ölçü olarak alındığında bu gerçek kendini belli eder.

hıristiyan inancındaki batının, örneğin (bkz: haçlı seferleri) (bkz: birinci dünya savaşı) (bkz: ikinci dünya savaşı) (bkz: yahudi soykırımı) (bkz: bosna savaşı) (bkz: ırak savaşı) (bkz: afganistan savaşı) (bkz: kurtuluş savaşı)vb. gibi daha genele yayılmış örneklerdende anlaşılacağı üzre dinden kaynaklanan(tahrif edilmişliğin neticesidir) şiddet vardır.

örnekler saymakla bitmez, (bkz: endülüs) ü de daha değişik bir örnek olarak verebiliriz. bu gün müslüman ülkelerde islamın doğup geliştiği bölgelerde başka inançlara mensup topluluklara yaşama imkanları tanınmış olması(olumsuz durumlar tartışılır) islamın özünden kaynaklanan barış dini olduğu ve şiddete karşı olduğu gerçeğini ispatlar.

belirttiğimiz gibi olumsuzluklarda yaşanmamış değildir. ancak oransal olarak bakılınca islam dışı inançların içlerinde barındırdıkları şiddet potansiyeli tarih boyunca kendisini en acımasızca göstermiştir. batının "sömürgecilik anlayışı" bunun en vahşi şekillerindendir. dünyanın dörtbir tarafını sömürürken insanların canlarını-mallarını yağmalarken, köleliğin en acımasız tatbiklerini yaparken batıyı buna iten en önemli faktör inanç faktörüdür. amerikalıların ellerindeki kızılderili kanı silinmemiş dururken aynı zihniyetle dünya çıkarları için sürekli mazlum halklara karşı şiddet ve tecavüzlerine devam etmektedirler. aynı inançlara sahip oldukları müddetçe bu böyle devam edecektir.

müslümanın abdestinden şüphesi olmasın...

kısasa kısas, recm, kol kesme, kelle uçurma, kırbaç ve benzeri uygulamaların göz ardı edildiği şiddewtle karşı çıkılacak eksik önerme.

burada insanın şiddet kavramından ne anladığı önemlidir. çünkü islam bir hoşgörü dinidir. şiddeti teşvik edecek ya da ödüllendirecek olgular barındırmaz içinde. insanoğlunun fıtratından ötürü cezalandırılma yöntemleri şiddet kapsamına alınmamalıdır.